Bir çok insanda benim gibi çok konuşan, konuşurken de boş konuşan insanlardan kaçmayı yeğler, kendine görev edinir... Rahmetli Uğur Mumcu’nun dediği gibi içimizde ’’Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan.’’ insanlarımız çoktur...

Demagoji denen bir kavram var, başta siyaset adamlarımızın ve bir çok insanımızın konuşurken yapageldiği bir davranış kalıbı... Çoğu zamanda çok konuşan ve de boş konuşan insanlar, karşılarındaki insanın iki kelam etmesine de müsaade etmeden lafları ağızlarına tıkıyorlar...

Saygı ile karşısındakini dinleyen ve fikirlerine değer veren insan kalmadı neredeyse... Televizyonlardaki tartışma programlarını izliyorum ara sıra, herkes kendi fikrinin kabul görmesi derdinde genelde... Karşısındaki konuşuyorsa da can kulağı ile kimse dinlemediği için, bir kulaklarından girip öbür kulaklarından çıkıyor... Daha sonra tartışma anlamsız bir mecraya kayıyor...

Rabbımız olan Allah cc bile insana bir ağız iki kulak vermiş. Bunun anlamını ve mantığını düşünürsek iki dinleyelim bir konuşalım diyede bir sonuca varabiliriz...

Manalı ve mantıklı konuşmak istiyorsak eğer insanların karşısında bilgi dağarcığımızı da her gün artan bir ivme ile geliştirme yoluna gitmek en akılıca iş olacaktır... Cana alıcı deyimleri ve atasözlerini yeri geldiği zaman konuşmalarımızın arasına serpiştirerek konuşmamızı akıcı ve daha güzel hale getirebiliriz... Boş konuşanlar ile bilgi dağarcığı dolu olup da insana konuşurken bir şeyler katan insanları dinlemek haliyle çok farklıdır...

Anlamsız yere lafı uzatıp da sizin zamanınızı çalmaya çalışanlara fazlaca prim vermemek yapılacak en akıllıca iştir... Ünlü Alman Yazar Goethe ’’Konuşmak bir ihtiyaç ise dinlemek bir sanattır.’’ demiştir. Ünlü düşünürlerden Plutarchus’da ’’Dinlemeyi öğrenirsen, kötü konuşmalardan bile faydalanabilirsin.’’ demiştir... Yine bir Kızılderili Atasözünde ’’Her an konuşmaya hazır olan ciddiye alınmaz; ama sessiz insana daima güvenilir.’’ denilmektedir... Son olarak ’’Biliyorsan konuş ibret alsınlar bilmiyorsan sus adam sansınlar.’’ diyerek laflarımızı bağlayalım...



AHMET ZEYTİNCİ