- 634 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
VİYANA ZİYARETİ
Türkiye’den bir dostum iş icabı gittiği Avusturya’nın başkenti Viyana’da tramvaya binme ihtiyacı hissediyor. İnsanların özenle dizildiği sıraya geçerek, sıra kendisine geldiğinde biletini alıyor ve tramvaya binmek için ilerliyor yanındaki arkadaşı ile birlikte. Arkadaşı, uzun yıllar Avusturya’da ikamet etmekte olan ve Türkiye’ye epey bir zaman gelmemiş bir Türk vatandaşı.
Tramvaya binecek ama gözleriyle süzmediği bir yer kalmamasına rağmen bileti ibraz edebileceği ne bir makine, ne de bu işi üstlenmiş olan bir görevliye rastlayamıyor.
Şaşkın bir ifade ile yanındaki arkadaşına bileti nereye göstereceğini sorar. Bu soru üzerine yanındaki rehber arkadaşı kendisinden daha fazla şaşırır ve şu cevabı verir. “Burada hiç kimse biletsiz olarak toplu taşıma araçlarına binmez. Binmeye de tenezzül etmez. Zaman zaman gizli denetim memurları denetlemeler yaparlar. Münferit olarak ülke dışından gelenler ya da çok az dahi olsa buranın yerlileri biletsiz seyahat etmeye yeltenseler bile işte bu denetim memurlarına yakalanırlar. Böyle bir durumda yakalanan kaçak yolcu, bilet fiyatının bin misli para cezası ile cezalandırılır. İşte bu yüzden biletsiz yolcu olmaz tramvayda. Haydi, şimdi binelim. Yolculuğumuz bitinceye kadar bileti üzerinde taşımanı öneririm.”
İşte suçun karşılığındaki yasa ve o yasanın emrettiği ceza. Cezanın da caydırıcı gücü.
İhtiyaca cevap veren kesin ve net ifadelerin yer aldığı bir kanunun olayları önlemedeki başarısı.
Yine aynı dostum birkaç gün sonra bir ehliyet sınavı ile ilgili olarak sınavda çıkmış olan bir soruya dikkat kesiliyor. Kendisinin emekli öğretmen olması değil ilgi alanına girmesi sınav sorularının. Kendisini asıl cezbeden, soruların içine sıkıştırılmış ülkemiz insanı ile alakalı bir konu.
Test sorusu aynen şöyle:
-Kırmızı ışıkta geçmemesi gerektiği halde kimler geçer?
Şıklar yukarıdan aşağıya doğru sıralanmış ve doğru cevap seçeneğinde “Türkler” yazıyormuş.
Anlaşılan o ki, Viyana kapılarında gülle izleri tazeliğini koruyor. Kanuni Sultan Süleyman’ı, Kara Mustafa Paşayı ve Türkleri hatırlatıyor. Her ne kadar, ikinci başarısız kuşatmanın sonunda Kara Mustafa Paşa’nın kellesi gitmiş olsa da tarih unutturulmuyor.
Kanuni Sultan Süleyman döneminde bir kez, Sultan Dördüncü Mehmet döneminde Kara Mustafa Paşa komutasında da bir kez daha kuşatılmış olan Viyana alınamamıştı. Ancak; batının yüreğini ağzına getirmişti. Dil, din, mezhep, renk ve ırk ayrımı gözetmeksizin birçok devletin Osmanlı’ya karşı birleşmesine vesile olmuştu.
Sürücü belgesi almak için yapılan basit bir sınavda bile Türk düşmanlığını nasıl canlı tutmaya çalıştıklarının bariz bir örneğidir bu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.