SEVDİĞİM KIZI VERMEDİLER

Yıl 1968 toy delikanlıydım ilk defa aşık olmuştum bir hilal kaş elma yanak bal dudak selvi boy bir kıza
Uykularıma giriyordu,uyuyamıyordum hayalinden,rüyalarıma giriyordu kimi zaman
Sabahı adeta iple çekiyordum orta okula gidiyordum gençlik aşkıydı sanırım aynı yaşta idik
Duydumki bu hilal kaşlımı,bir başkası istemeye gelecekmiş dünyam yıkıldı gelen aileyi kız tarafı araştırmış bir hayli varlıklı bir ailenin çocuğuymuş ünüversiteyi bitirmiş kızla aralarında 13-15 yaş fark var.
Kız beni seviyor,bende kızı hayalim orta okulu bitirip,liseye giderken evlenmek o zamanki aklım
Hem okuyordum,hem bir kamu kuruluşunda gece vardiyasında çalışıyordum babam madenciydi kalabalık bir nufusu vardı 6 kardeştik,1 erkek 5 kız kardeştik
Anneme içimi açtım anne ben bu komşu kızını seviyorum,oda beni seviyor,yakınlarda Ankaradan kızı istemeye geleceklermiş kızın babasıda beni çok seviyor,lakin annesi beni hiç sevmiyordu o bu sevgimize adeta set çekmişti istemiyordu,kızım zengin varlıklı bir aileye gitsin güzel bir hayat yaşasın diyordu bende içimden hep kızıyor lanetliyordum
Bir hafta sonuydu kız ağlayarak yanıma geldi Cemal dedi bu hafta sonu beni istemeyegelecekler deyince başıma sanki kaynar sular döküldü gözlerimden yaşlar oluk oluk akmaya başladı
Kızın adı Cevahirdi cevahir endişe etme dedim bir çaresini buluruz ama dedi sen fakirsin babam biraz senden yana fakat annem zengin aile çocuğunu tercih ediyor oda abim yaşında kart horozmuş dedi
Yazık olacak sevgimize ziyan olacakoysa ben seni seviyorum
İçim içimi yiyordu o gece uyumadım sabaha kadar engel olacaktım ne pahasına olursa olsun her türlü riski göze aldım aşkımı kaybetmek istemiyordum
Gözlerim karamış hırs bürümüştü yüreğimi
Derken bir Pazar öğle vakti saat 3 gibi baktım kızın kapısında 3 kişi o anı hiç unutmuyorum,kan adeta beynime sıçramıştı
Beklenen misafirlerdi içeri alındı,oğlan 3o yaşlarında annesi babası 50 yaş üzeri komşular çağırıldı kız istenecek diye yaşlı başlı hatırı sayılır komşular çağırıldı ben dışarıdan takip ediyorum
Allahın emri açılırken ben içeri daldım bir hışımla kızın babasına yanaştım amca dedim Cevahiri ben seviyorum sakın söz verme dedim ayrıldım gözlerime baktı etrafa çaktırmak istemedi fakat gözleri doldu bir şeyler söyleyecekti sözcükle boğazına tıkandı o da istemiyordu fakat hanımı sözü babaya bırakmadan kısmetse olur cevabını vererek oldu bittiye getirdi
İşte o zaman dünya başıma yıkıldı,ağlayarak oradan ayrıldım ayrılış o ayrılış fakir olduğum için sevdiğim insanı kaybetmiştim ne o mutlu oldu nede ben
Kapımızın önünde bir tane söğüt ağacı vardı 40 yıl önce ağaca bir kalp resmi sevdiğim kızın isminin baş harfi ve ismimin baş harfini kazımıştım kalbede bir ok saplamıştım ağaç büyüdükçe o kalp te büyüdü sonra kalınlaştıkça kalp içine gömülü kaldı o ağaç hala duruyor baktıkça gözlerim doluyor gençlik aşkım yüreğimi yakıyor sanırım o sevgi benimle mezara kadar gelecek gibi
İşte bir ömür 40 yıl önceki aşk hikayesi tazelendi yine yüreksesi
Ziyan olan yıllanmış aşk yıllanmış bir sevgi şu zalim dünyada hiç kimse bulamıyorki dengini
Ali Cemal AĞIRMAN