Özel günler ne kadar kapitalizmin tuzağı olsa da kıvanç ve tasamızı paylaştığımızdan dolayı işimize yarıyor. Hasbihâl etme imkânı sağladığı için memnunum.
Bir öğretmenler günü daha geldi. Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN Millet Mektepleri Başöğretmenliğine seçildiği gün olarak ilan edilen 24 Kasım öğretmenler günü, 1981 yılından bu yana, 37 yıldır kutlanmaktadır. Başta, Başöğretmen Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere tüm öğretmenlerimizin gününü kutlar sağlık, mutluluk ve başarılar dilerim. Ellerinden öperim. Ebedileşenlere Allah’tan rahmet dilerim. Mekânları cennet olur inşallah.
Öğretmeni ve Öğretmenlik mesleğini anlamak kolay değildir. Anladığımız zaman zaten kurtulmuşuz demektir.
Öğretmen sanatkârdır.
Bütün zorlukları tahammül eden kişidir.
Tahammülsüzlüğün şikâyetin başladığı yerde öğretmenlik biter.
Öğretmen hepimizin her an muhtaç olduğu doktordur.
Öğretmenlik para değil, ruh ve sevgi işidir.
Toplum düzeninin bekçisidir.
Siyasi yaşayışımızın üstadıdır.
Ruhumuzu aşı yapandır.
Öğretmen tüccar değildir. Maaşın azlığı, çokluğu davası içinde mesleğe kıymet veren insan bu mukaddes görevi yapıyor sayılmaz. Öğretmenlik, okulculuğu ticaret sayan, kültürsüz fukaranın işi değildir.
Öğretmeni basit bir memur olarak düşünürsek hiçbir yere varamayız.
Öğretmene değer verildiği, hürmet gördüğü ülkelerde insanlar mesut ve erdemlidir. Alçaltıldığı, mesleğinin hor görüldüğü milletler düşmüştür, alçalmıştır.
Öğretmenlerimiz hür düşüncelerini söyleyip, idealleri doğrultusunda milleti yönlendirebilmelidirler.
Öğretmenlik mesleği de dünyanın en sorumlu mesleğidir. Çünkü devletleri ve medeniyetleri yapan da, yıkan da öğretmenlerdir.
Milletimize, sorumluluğun ne olduğunu bilen öğretmenler lazımdır.
Memlekette ticaret ve alışveriş bozuksa sorumlu öğretmendir.
Siyaset, milli tarihin çizdiği yoldan ayrılmış, milletin tarihi karakterini kaybetmişse, sorumlu öğretmendir.
Gençlik avare ve davasız, aileler otoritesizse, sorumlusu öğretmendir.
Medeni terbiyenin düşüklüğünden öğretmen sorumludur.
Memur rüşvetçi, mesul makamlar iltimasçı iseler öğretmenin utanması gerekir.
Din hayatı bir riya veya taklit merasimi haline gelerek vicdanlar sahipsiz kalmışsa sorumlusu öğretmendir.
Evet, öğretmenlik mesleği kolay bir meslek değildir. Öğretmenler bu sorumlulukları bilerek üzerine alan ve yapmaya çalışan fedakâr kişilerdir.
Öğretmenler ne istiyor?
Öğretmenler öncelikle mesleklerinin kıymetinin bilinmesi ve toplumdaki itibarlarının hiçe sayılmamasını istiyor. Bakın bilen nasıl biliyor:
“Babam beni gökten yere indirdi. Hocam Beni yerden göğe yükseltti” diyen İskender, öğretmen ve öğretmenliği anlamıştır.
Mesleğin içerisinde “bindiği dalı kesen” ne olduğunu bilmeyen, maddi ve manevi konularda sorumlu hissetmeyen, ıstırap duymayanlar yok mu?
Onlar öğretmen değil basit birer memurdurlar. Temizlenmelidir.
Öğretmenin kötülükler konusundaki düşüncesi şöyle olmalıdır:
- Kime karşı olursa olsun, her düşmanlık, mutlaka kendimize düşmanlıktır.
İyilik konusunda ise:
“Yaratılmışı severiz yaratandan ötürü” ve “iyilik yap denize at, balık bilmezse halik bilir” olmalıdır.
Geleceğimizi kurtarmak istiyorsak öğretmenlik mesleğini kurtarmalıyız.
Nasıl mı?
Lise son sınıflarda “Kimler öğretmen olmak istiyor?” sorusu karşısında sınıfın yarısında fazlasının parmak kaldırdığı gün öğretmenlik mesleği kurtulmuştur.
Muhabbetle!.
24.11.2018
Osman GİRGİN
Eğitimci, Yazar-Şair