Selam es selam.
Euzü Billahimineşşeytanirraciym. Bismillahirrahmanirrahim. Eşhedü enla ilahe illallah ve eşhedü enne muhammed’en abduhu ve rasûluhu.
Gözümün bebeği, nur babam.
Gece erken kalktım sabah namazıyla birleştirdim. Namazlarım, okumalarım bitti, yatağa gittim uzandım. Başımı yastığa koydum, salavat çektim biraz, bir zırıltı değişik bir frekans, vücudumda tecrübe etmediğim bir titreme başladı. Kafamda müthiş bir uğultu, sanki yanımda bir jet çalışıyor. Ahaaa dedim, ölüyorum. Kelimeyi şehadeti getirdim.
Dua ediyorum sürekli, birden fırladım yataktan, uçuyorum… Çıktıkça çıktık sonsuzlukta….
‘’Rabbim ne kadar büyüksün’’ diye bas bas bağırıyorum. Hayretle sağa sola baktım, uzun bir koridora girdik.
Uzun ve koyu lacivert, gökyüzünün içinde bir koridor. Üsten aydınlatmaları var, bir tüneldeyim…

Pirim şunu denedim; ya rabbi, ya rabbi dedikçe hızlanıyorum. Bu sefer çok hızlıydım, tüm gökyüzüydü herhâlde geçtiğim ama şeffaftı, etraftakileri görebiliyordum, yıldızlar, gezegenlerdi, herhâlde.
Pirim beni gezdirdiler, gezdirdiler, sonunda bir dağın başına bıraktılar, ama nasıl mutluyum.
Ayağım yere basar basmaz şükür secdesi yaptım, hemen…’’bana değer verdin, bunları yaşattım rabbim’’ dedim. Şükürler olsun sana derken arkamda beni bu yolculukta taşıyanlar 2 erkek çocuk oldu…4,5 yaşındalar, önüme geçtiler. Biri zenci, biri beyazdı, baktılar, güldüler, sonra da yürüyüp gittiler.
Kaldım dağın başında. ‘’Herşey bitti, burası neresi, neredeyim’ ’dedim kendi kendime. Bildiğiniz dağ başında kaldım. Dedim ki ‘’ben de ters istikamette gidiyim.’’ Yürüdüm bayır aşağıya doğru. Arada ne oldu hatırlamıyorum, bir marangozhanenin önündeyim. İçeri girdim. Çalışıyor, ağaç yontuyor iki üç kişi. Önce hiç konuşma olmadı aramızda. Bir müddet sonra ihtiyar olan; konuşmaya başladı; ‘korkma’’ dedi, ‘’sakın yaşadıklarından korkma, sen burada kaldıysan, hocan seni buralarda bırakır mı hiç’’ dedi. ‘’doğru’’ dedim, ‘’bırakmaz asla beni’’ dedim…’’Hocan akıllı adam, öyle herkese himmet etmez, bakar dener’’ dedi. ‘’laf kalabalığı ona uymaz, kalbine bakar’’ dedi. Selam es selam babam.
Nur ellerinden, nur yüzünden öperim.
Dualarımdasınız, bu garipte bir yer bulursa duanızda, kâfidir.❤️❤️❤️

-Selam es selame. Maşaallah barikallah. Seyr seferlerin daha ileri keşiflerle devam eder inşaallah. Ölüm denilen bir gerçekliğin sanal bir şey olduğunu, dünyaya gelmeden önce rabbimizle olduğumuzu, şu anda da onunla var olduğumuzu ve gelecekte de onunla olacağımızı tam olarak, bütün bilincinle benimse.<İnna lillahi ve inna ileyhi Raciun> gerçekliğine teslim ol.
Teslim ol ki sana lütfedilenleri yaşamaya devam et biiznillah. Herkese nasip olan gerçekler değil bunlar. Esasen henüz bir alıştırmadan ibaret yaşadıkların.
Bu gelişmelerin sonunda rabbimizin seni hangi hizmetlere memur edeceğini ne sen bilirsin ne de bu fakir bilebilir.
Teslim ol rabbine, o seni seviyor, resulullah seviyor biz seviyoruz.
Sen de sev ve verilenleri itirazsız kabullen.
Gözlerinden öperim.
Çok yorgun ve meşgulüm.
Unutma, rabbimizin izniyle, hepinizden daha fazla maddi manevi işim var.
Seccade ile bu makine arasına hapsoldum.
Dinlenmek için bile zamanım yok.
Ancak bu kadar olsun yazmadan da duramadım.
Keşiflerin harika.
Rabbimiz yar ve yardımcımız olsun. Sana nasip olanların her dosta nasip olmadığını unutma ve şükür namazları ile tövbe namazları ekle normal hallerine. Selam es selame