Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
DEVRİM DENİZERİ
DEVRİM DENİZERİ

Kıskanılmanın Dayanılmaz Sarhoşluğu

Yorum

Kıskanılmanın Dayanılmaz Sarhoşluğu

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

966

Okunma

Kıskanılmanın Dayanılmaz Sarhoşluğu

Kıskanılmanın Dayanılmaz Sarhoşluğu

Gülşende yine âh ü enin eyledi bülbül
Bir nakş okuyup savt-ı hezâr eyledi bülbül
Olmaz deheni yâre müşâbih deyû gonce
Gül mushâfını açdı yemin eyledi bülbül

Bu sözleri yazan elleri besteleyen gönülleri nasıl Kıskanmam..

İnsana itici gelse de bazı duyguların yine insanın yaratılışında özünde var olan insani duygular olduğu bilinir..
Misal dozunu aşmayan ve hatta yerine göre kişiye yararı bile dokunduğu söylenen Kıskançlık denen duygunun sözlük anlamını ne ben ne kızım bilmiyoruz desem yeridir..
Bu duygunun kişisel ve sosyal ilişkilerde her iki tarafa da zararı dokunduğuna inananlardanız hatta..

Ancak bu da bir gerçek ki özellikle son zamanlarda ülkenin dış güçler tarafından karşı konulmaz yoğun bir biçimde Kıskanıldığını savunan ülke yönetiminin yanında yer alan ve “ Biz neymişiz be ülkem!” duygusuyla dört köşe olan toplumun büyük çoğunluğunu gördükçe..
Ben köşeme çekilir gibi oluyorum ve “acaba sağlıksız olan ben miyim!” gibi bir kuşkuya kapılıyorum..
Kendi Adalet sistemime fazlasıyla güvenen biri olsam da bu koşullar altında bunun yanıtını sayfaya uğrayan çok değerli ve sevgili üyelere bırakıyorum…
*

At Avrat Silah! Naralarıyla Altay Dağlarından yola çıkıp bu paha biçilmez coğrafi konuma sahip topraklara Konan Türklerin varlığı taa o tarihlerden bu yana Kıskanılmıştır dış düşmanlar tarafından!

Öyle ya..

Osmanlının Saltanatından tutun da bu zamanların muhteşem yaşantıya sahip Saraylılarına..
Sokaklara atılan çocuklara..
Evden kaçan kızlara kadınlara..
Kemerleri Sıkma politikasına yenik düşen garibanlara..
Bir eşi daha bulunmayan Ekonomi profesörü Kadın Başbakana..
Benim memurum işini bilir diyen bir dönemin Cumhurunun işini bilmeyen memuruna..
Devletin yapması gereken her türlü hizmeti görevi onların yerine kendi yapan vatandaşa..
İdareciliğin yöneticiliğin zerresinden habersiz kara cahil şaşkın ahlak yoksunu sözde idarecilere alkış tutanlara..

Ahlakı onuru ekonomisi ve tüm varlığı her şekilde elden gitmiş bir ülkenin bütün bu kayıplarına;

Sahip çıkan ve her seferinde Milli Seferberlik ilan edip el birliğiyle "Buna da ya şükür!" deyip elinde avucunda ne varsa devletine bağışlayan bu denli yüzden gözden çıkmış ve “balık baştan kokar!” inancıyla
Kendini yemeye içmeye gezmeye eğlenceye vermiş ve dertleri kendine zevk edinen satılmış bir toplumu bu ezeli dış düşmanlar KISKANMAYIP da ne yapacaklardı!

Bir bizden bir onlardan:

İsmet Paşa’ya mal edilen bir hikâye vardır.
Cumhurbaşkanlığı sırasında Çankaya’da havuzun başında o günlerin önemli kişileriyle çay içiyormuş.
Bir ara sormuş:
- Havuzdaki şu kırmızı balıkları nasıl yakalarsınız?
Biri atılmış:
- Hemen elime kepçeyi alır, havuza atlar, balıkları yakalarım.
Paşa gülmüş.
- Olmaz, hem ıslanırsın hem de bunları kepçeyle yakalamak biraz kolay değildir.
Bir başkası atılmış:
- Paşam, havuza ağ atarım, takılırlar.
- Canım şimdi ağı nereden bulacaksın?
Paşa ikisini de beğenmemiş ve elindeki çay kaşığını göstermiş.
- Ben olsam, havuzun suyunu bu kaşıkla boşaltır sonra balıkları yakalardım.
İkisi de itiraz etmiş.
- Aman Paşam kaç günde biter bu iş?
- Geç biter ama biter.

Sovyet yöneticilerinden Brejnev yoksul bir ailenin çocuğuymuş. Çok yükselmiş, annesini Moskova’ya çağırmış. Nerede oturduğunu göstermiş, oradan dağ evine, oradan Karadeniz kıyısındaki yazlığına... Kadın her yeri gördükçe içinden vah vah çekiyormuş.
Brejnev iyice kızmış.
- Benim bu halime sevineceğime üzülüp duruyorsun, neden?
Kadıncağız yine üzgün, hayıflanmış.
- Bir gün komünistler gelirse ne olacak senin bu halin diye düşünüyorum.

Bu da benden:
İşte o zaman nalları dikecekler Yoldaş işte o zaman!



"Gel, bir daha gül yüzünü aç, gülümseyişini göster.
Gözlerim seni, göğsüm seni, kalbim seni ister.
Efsane imiş eski muhabbetler, emeller.
Gözlerim seni, göğsüm seni, kalbim seni ister."



Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kıskanılmanın dayanılmaz sarhoşluğu Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kıskanılmanın dayanılmaz sarhoşluğu yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kıskanılmanın Dayanılmaz Sarhoşluğu yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL