3
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
978
Okunma
Canım sıkkın be meselci.
Belirli bir neden var dersen, diyemem bir şey.
Sözcükler düğümlenmiş boğazımda.
Dudaklarım kupkuru.
Canım bir eylemde bulunmak istemiyor.
Canım bir şey yapmak istemiyor.
Suskun oluyorum.
Garip oluyorum.
Değişik davranıyorum.
Hayal meyal hatırlıyorum.
Kendimle çelişiyorum.
Kendimle kavgalar ediyorum.
Ama kendimi yenemiyorum.
Meselci, sen de öyle misin?
Benim gibi zayıf mısın?
Benim gibi her olayda mağlubiyet alan mısın?
Her oyunda benim gibi farklı bir şekilde yenilen misin?
Sabırlı mısın?
Dayanıklı mısın?
İnsansever misin?
Kedisever misin?
Konuşsana meselci.
İçimi ferah tutsana.
Bir elini yaralı omzuma atsana.
Gözlerimin ortasına merhametle baksana.
Dostluğunu göstersene.
Kötü gün dostu olduğunu bana göstersene.
Yürekli ol desene bana.
Bu can sıkıntıları da geçer desene.
Gün ola hayrola desene.
Şahsıma yönelik olumlu cümleler sarf etsene.
Anladım.
Anladım suskunsun sen benim gibi.
Ve kim bilir senin ne biçim sıkıntıların var.
Ne büyük dertlerin var.
Kim bilir ne haldesin.
Sessiz durduğuna göre halin, halimden daha yaman.
Gel.
Gel el ele verip dağıtalım üstümüzdeki kara bulutları.
Gel söz birliği yapıp her tartışmadan güçlü ve haklı çıkalım.
Gel gökyüzünü istediğimiz renge boyalım.
Gel sabahtan akşama ama her gün çocuklaşalım.
Gel birlikte önce dünyayı yakalım sonra yeni dünyalar inşa edelim.
Meselci var mısın?
Benimle upuzun ama birliktelik dolu bir yolculuğa var mısın?
Varsan gel iki gözüm.
Varsan gel tek özüm.
MESELCİ
27.07.2018, Kızıltepe