ADI YAZILDI MÜCEVHER TAŞA YAHYA AKSOY
Muharebeler tarihi, sosyal, askeri ve siyasi sonuçları itibariyle geçmişten geleceğe ışık tutarlar.Ülkelerde ve dünyada etkiler ve yankılar yaratırlar.
Dünyanın kuruluşundan beri stratejik konumu nedeniyle siyasi rekabetlere ve çarpışmalara sahne olan boğazlar,her devirde özel yerlerini korumaktadırlar.
İstanbul ve Çanakkale Boğazları öteki deniz geçitlerinden farklı olarak,iki denizi birleştirmesi yanından Asya ile Avrupa arasında önemli bir köprü görevi yürütmektedir. Doğu-Batı, Kuzey-Güney ekseninde dört yol ağzı meydana getirmektedir.Tarihi İpek Yolu ile Kral Yollarının kesiştiği ,ticaret, kültür, sanat ve diplomasi alanında önemini sürekli koruyan bölgelerin biirbirine bağlandığı çok önemli jeopolitik özellikleri ile boğazlar , ülkelerin dikkatleri üzerine çekmeya devam etmektedir.
Tarihimizin gurur veren en büyük zaferlerinden biri olan ,ülkemizin ve dünyanın tarihinde siyasi ve askeri sonuçlar yaratan Çanakkale Zaferi’ni yaratan ve adları mücevher taşa ve gönüllere yazılan Mehmetcikleri ve Komutanları Mustafa Kemal’i azim ve kararlılık örneği gözteren vatanperverler olarak sonsuza dek anlatmalıyız.
Bir İngiliz generali şöyle demiştir: Gelibolu’daki mağlubiyetin sebeplerini araştırırken iki önemli unsuru da unutmamak gerekir. Bunlardan birisi Türk Askeri’nin muharebedeki yüksek kabiliyeti, diğer de Türk Ordusu’nun çok güzel sevk ve idare edilmesidir."
Destanlarla, marşlarla, türkülerle,şiirlerle gönüllere yazılan Çanakkale Destanı ve Kurtuluş Savaşımızı ünlü şair M.Emin Yurdakul, 1915 ’de yazdığı "Ordunun Destanı" manzumesinde şöyle dile getiriyor:
"Bu cenk, Türk’ün zalimlerle gördüğü bir hesabıdır;/Silahıyla esarete/Gazabıyla intikama,namusuyla hakarete/Zaferiyle hırsa,kine verdiği bir cevabıdır..."
Topların çelik ağzının "Hücum Marşı" çalması ile Büyük Taarruz başlayarak kazanılan 30 Ağustos zaferi ve onu takiben Türk Ordusu’nun 9 Eylül’de İzmir’e girerek düşmanların son kalıntılarını yok etmesi Kurtuluş Savaşımızın zaferle taçlandırılmasını sağlamıştır. Bu eşsiz başarı İzmir Marşı’nda en güzel ifadesini bulmuştur.
Arap bilgini Cahiz "Türklerin Fazileti" adlı eserinde şunları yazmıştır:
"Türkler,yeryüzünde eşine rastlanmaz bir millettir.Bir Türk’ün insanlar arasında nifak sokmamsı, büyüklerine saygısızlık göstermesi tasavvur olunamaz. Onların vatanlarına bağlılıkları her hasletlerin üstündedir. Memleket almaktan ziyade, vatan müdafaası için hahrbi severler..."
18 Martları, 30 Ağustosları,9 Eylülleri, 29 Ekimleri özüyle, sözüyle ve tarihi yönleriyle hep hatırlayarak, Millî şairimiz Mehmet Akif’in "Çanakkale Şehitleri’ne şiirindeki ve İstiklâl Marşı’ndaki" ruhu yaşayarak kutlamak esas olmalıdır.

Adları mücevher taşlara ve tarihin altın sayfalarına yazılan kurucu,kurtarıcı ve Baş Komutan Mustafa Kemal Atatürk’ü, kahraman halkımızı ve onların evlatları Mehmetcikleri minnet ve saygı ile hep anmalıyız.Tarihini unutanlar gelecekte boşluğa düşerler.Tarihî bilgiler, ulusal bilinci besler ve geliştirir.