…. 42 yaşındayım. Allah’a şükür az çok mürekkep yalamışlığımız var. Yayınlanmış 5 kitap ve yayına hazır başka çalışmalarım da var. Felsefen mantığa, sosyolojiden psikolojiye, Dinden Siyasete varıncaya kadar bir çok konuyu yakından biliriz... Dede Korkut’tan Dadaloğluna, Tüccari’den Aşık Şenlik’e, ve Sümmani’den Aleskere kadar Türk halk şiirini iyi bilirim. Evdalê Zeynıkê den, Ahmed xani ( hani ) ye, Fekiye Teyrandan Seyyid Eli’ye Fındiki’ye kadar Kürd edebiyatını da bilirim...
…. Şimdi diyeceksiniz ki yahu bu adam neden kendin bu kadar bahsetti ki… Acaba kendini övmek mi istedi. Asla öyle bir niyetim yok, olamazda. Şöhret denen çirkin kuşu çoktan azat ettik. Bizim işimiz değil şan şöhret. Sözümü şuraya getirmek istiyorum. İşte bu tecrübelerime dayanarak diyorum ki; Bu ülkede ne zaman ki bir toplumsal kıyam olduysa, insanların acıları üzerinde oyunlar oynandıysa anlarım ki büyük bir provokasyon vardır. Art niyetli çevreler sürekli insanların acılarını kullanarak meşru bir hükümetin devrilmesi için kurt misali puslu havayı bekliyor. Ve ilk fırsatını bulunca da halkı sokaklara döküp, ortalığı yakıp, yıkıp ve hükümet istifa nutukları attırırlar…
…. İşte son zamanlarda Eylül ve Leyla kızımızın acıları üzerinden de böyle bir oyun oynanmak istenmektedir. Ailelerinin acılarını paylaşmayan insanlar meseleyi hükümet meselesi yaparak akıllarınca hükümeti sıkıştırmak istiyor. Oysa herkes iyi bilir ki bunlar tamamen bireysel vicdansızların yaptığı katliamlardır. Hiçbir hükümet yetkilisi bu acıların yaşanmasını istemez… Yani değerli dostlar! Bu konularda uyanık olalım. Ve oyuna gelmeyelim. Çünkü BURNUMA KÖTÜ KOKULAR GELİYOR… 04.07.2018

Yazı : Erdinç Hoca ( Erdinç Tip )