9
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1204
Okunma
ZAMAN ILERLEDIKCE SEÇİM SANDIKLARINA MÜDAHALE DE BÖYLE BIR DİNDARLIĞA UĞRAMASIN. YOKSA DEMOKRASİ NE DERSE ODUR. HAZIMSIZLIK TEK ADAM SEVENLERDE OLUR. BIZIM TEK DERDIMIZ CUMHURİYET VE DEMOKRASİ MİZ..
Yaşasın DEMOKRASİ yaşasın ATATÜRK’ÜN CUMHURİYETİ...
ISTER YAZ ISTER YAZMA...
kadının biri oynamayı pek severmiş. düğün dernek nerde kurulursa, o da gider, şen şakrak oynar, kadınları kıskançlıktan çatlatır, erkeklerin yüreğini hoplatırmış. kapı gıcırtısına oynamak denen şeyin hakkını verirmiş velhasıl.
yaş ilerleyip de öte dünya korkusu yavaş yavaş gönüllerine yerleşince, bunlar karı koca hacca gitmeye karar vermişler. nitekim gitmişler, hacı olup dönmüşler memlekete. artık başını örten, daha ağırbaşlı, yüksek sesle gülmeyi bırakmış, oynamak yerine bir kenarda durmayı tercih eden bir hacı teyze olmuş çıkmış.
düğünlerin arka arkaya olduğu bir dönem, hacı teyze de davet üstüne davet almaya başlamış. bir ikisine gitmiş, bir kenrada ağırbaşlı ağırbaşlı oturmuş. ama onun attığı göbekleri, kıvırdığı kalçaları unutamayan konu komşu ısrar etmişler, "ay abla, n’olur çık iki parmak şıklat bari!.." diye. hacı teyze bakmış, çalgıcılar güzel bir oyun havası çalıyor, "eh madem istediniz..." deyip çıkmış ortaya. hanım hanımcık, ellerini fazla kaldırmadan iki şıklatıp oynuyor, bir yandan da "allahım, günah yazma... allahııım, günaaah yazma..." diyormuş kendi kendine ki çalgıcılar daha oynak bir hava çalmaya başlamış. hacı teyzenin de içi kıpır kıpır, azıcık daha hareketli oynamaya başlamış o da. ama bir yandan da "biraaaz yaz, biraz yazma... biraaz yaz, biraaaz yazma..." diyormuş.
en son çalgıcılar şen şakrak, fıkır fıkır kaynayan bir oyun havasına geçmişler ki hacı teyze artık dayanamamış! atmış başörtüsünü havaya, açmış kollarını, bağıra çağıra oynamaya başlamış: "amaaaaaan!.. ister yaz!.. ister yazma!.. ister yaz!.. ister yazma!.."