Evet, evet bu çok önemli bir konu, ona kırk yaşından sonra sahip olduysanız mutlaka çok iyi davranın. Gençliğinizde belki hiç olmadı, hiç olmadı derken, paranız vardı ya da yoktu, onu demiyorum, memlekette de kıttı zaten o yüzden o güzelim ayakkabı hani Converse diye yazılan konvers diye okunan ayakkabıya sahip olamadıysanız gençlikte üzülmeyin. Eğer ki kırk yaşından sonrada sahip olduysanız, ona çok iyi davranmanız lazım, şimdiden söyleyeyim...

Siz bakmayın öyle ukala tezgahtarların ’’Çamaşır makinesine at ılık suda yıka canım ağabeyim bu da benden sana bir dost tavsiyesi herkese de demem.’’ lafına... Sakın ha Converse yani Konvers dediğin ayakkabı öyle ha deyince çamaşır makinesine atılmaz, hele bir at da gör çamaşır makinesi bile bozulur bu işe... Islak sabunlu bez ile silmek lazım...

Kırk yaşında veya üstünde bile olsanız, ilk aldığınızda bayramda hediye alan çocuklar gibi gece yorganınızın altına alıp yatabilirsiniz de kimselere çaktırmayın siz yine de... Yok canııııım vaallahi billahi ben öyle yapmadım inanın ki...

Kimi zaman gece ıssız yerlerde dolaşmaya kalkarsanız Converse yani Konvers ile yalnız dolaşmayın sakın, bir iki koruma olsun yanınızda... Ya da araba ile turluyorsanız, mümkün mertebe arabadan inmemeye özen gösterin... Ayrıca evinizin yakınında ki basket sahasında basket oynarken, çevrede güzel de kızlar varsa size yazılabilirler dikkat edin... Bir de şimdi bunların Çinlileri var... Çin Konversi diyorlar...

Kenarından velev ki açılırsa da getir bana hemen tamir edip sana veririm, yanlardan iki dikiş kendi renginde ki ipi ile orijinal gibi olur... Kimi zaman ev de yalnızsanız sohbet de edebilirsiniz Konversiniz ile... Geçin karşısına hayatınızı anlatın. Psikologlara anlatmaktan daha iyidir inanın. Hayatta sözünüzü kesmez konvers, çok terbiyelidir onu baştan söyleyeyim...

Ya var mı böyle bir şey, aklım almıyor. Siz O’nu, Konvers’i ayaklarınızın altına alın bir güzel ezin çiğneyin saatlerce, ona rağmen o sizi yürürken, ayakta dururken rahat ettirsin alabildiğine... Bir de zaman zaman taklitleri çıkıyor da büyüklerin dediği gibi ’’Taklitler aslını yaşatır.’’ derler...



AHMET ZEYTİNCİ