Biz vardık limana artık. Geri dönemeyiz buradan. İçimizde korkak türemesin diye yaktık gemileri. Burdan dönüş yok üstad. İçimizde durgun yok. Durgun su kir tutar diye yola hep delilerle çıktık. Akan su gibi çağlayan deliler var içimizde. Akıllıya adamlık dersi verecek deliler var burda.
Biz çok yol tepeledik dostlar. Karlı Dağlar ardından yola çıktık. Kelle koyduk. Canımızı evde bıraktık. Elimizde kitaplar, arkamızda Ana duası. Gemileri yaktık dostlar. Engel olamazsınız bize. Dönüş yok. Gemileri yaktık. Elinizi uzatmayın yanarsınız.
Biz çok ağladık dostlar. Çölde karnımıza taş bağlayan da biz dik, üç gün aç kalan da. Üç günlük açlıkla koca kayayı parçalayan da bizdik haberiniz olsun. Parçaladık dağıttık ama dağılmadık. Çözülmedik. Bugün vardı bize. Dün ve yarın yoktu. Biz böyle sevdik çölü güneşi. Ama dönüş yok. Yaktık gemileri dostlar.
Mağarada biz vardık. Yılan ayağımızı soktu ses etmedik. Örümcekler ağ örerken, güvercinler yuva yaptı. Biz ta o zaman yaktık gemileri. Kaptandık mağarada. Mağara arkadaşı idik çöllerde. Dedim ya , yaktık gemileri Medine de. Mekke de.
Dağlar bize rota oldu. Denizler patika. İkindin gölgesinde girdaplar vardı. Deniz fenerleri sönmüştü. Tayfalar filikalarda inzivaya çekilirken 25. saatlerde, biz sandalın altında uyuduk denizlerde. Ama dedim ya ; Gemileri yaktık bir kere. Dönüş yok.
Göklerde aradık yılan sürülerini. Yerlerde balık olmaz dı değil mi? İçimizde bulduk sesin kaynağını. Ama sese kulak vermedik. Gemilerle birlikte başka yanan ne vardı ? Biz gemilerle ne yakmıştık ? Gemileri yakalım derken bize vurulan aşk gem ini yaktık bazen. Maddeye aşık olduk mana sandık. Ama gemileri yaktık. Gem de yandı gemi de yandı. Dönüş yok. Gemileri yaktık.
Akşam vakitlerinde 025 kodlu telefonlara sarıldık. İçimiz yandı belli etmedik. Sırtımızdan kalbimiz fışkırdı. Dilimiz tutuldu belimiz büküldü. Surette kendimizi seyrettik. Gemileri yaktık bir kere. Tayfa da bizdik. Kaptan da. Dedik ya ; Gemileri yaktık. Aşk olsun söndürebilene. Aşk olsun tamir edebilene.