Geçtiğimiz günlerde gazetelerde yayınlandı, çikolatanın önemli hammaddelerinden biri olan kakao ağaçlarının dünya üzerinde ki sayısı hızla azalıyormuş. Bir öngörüye göre böyle giderse üç beş yıl içerisinde çikolata fiyatlarında anormal şekilde artışlar olabilirmiş...


Şimdi bu habere çocuklar üzülse de, maddi geliri az olan babalarda belki sevinebilirler. Bahane de hazır ’’Eee oğlum sen bir çikolatanın kaç para olduğunu biliyor musun.’’ hatta daha da ileri giderek ’’Maaşın yarısı senin çikolataya gidiyor kerata ağır ol bakalım.’’ Ya da çocuk babasına şöyle cümleler kurabilir belki de ’’Baba bu sene sınıfımı geçer de takdir getirirsem bana fıstıklı çikolata alır mısın?’’ Baba da cevap olarak ’’Oğlum daha lisedesin lise de iken ancak sütlü çikolata alırım sınıflarını geçtiğinde, hele bir üniversiteyi kazan o zaman fıstıklı çikolataya terfi edersin.’’


Ayrıca bu habere en üzüleceklerden biri de diş hekimleri olabilir değil mi? Eee çocuklar çikolata yiyemeyince dişleri de az çürüyecek ya da hiç çürümeyecek, bu da diş hekimlerinin daha az mesai yapması demek...


Çikolata üretimi durunca veya çok azalınca, belki onun ile ilgili deyimler ve söz dizileri de ortadan kalkabilir. Zenci sanatçılara Sezen Cumhur Önal dostumuz hep ’’Çikolata renkli sanatçı’’ derdi ya, düşünüyorum da şimdi ne diyecek ’’Kahverengi vatandaş’’ diyebilir mesela ya da ’’Gece giyinmiş yurttaşlar mı’’ der. Artık orasını bilemiyorum. İnşallah o çikolata renkli vatandaşlarda kendilerine söylenenlere alınmazlar...


Biraz da bilimsel bilgisini verelim. ’’Çikolata, tropik kakao ağacının çekirdek denen tohumlarından yapılan yiyecek. Çikolataya istendiğinde fıstık, fındık ve süt de katılır. Çikolata besin değeri yüksek, bedeni geliştiren ve enerji veren bir yiyecektir.’’


İşte böyle bu cumartesi günü bu da tatlı üzerine tatlı bir muhabbet oldu. Çocuklar yine de üzülmesin buna. Bekleyip göreceğiz çikolata fiyatları anormal şekilde artacak mı, yoksa normal şekilde çocuklara güzellik yapacak mı? Her ne olursa olsun Allah ağzınızın, ağzımızın tadını bozmasın yine de. Sevgi ve saygılarımla...


AHMET ZEYTİNCİ