14 Mart
Çanakkale’nin geçilmezliğini
kanın içilmezliğini bilemediler

Onlar yoksul bir toplumun fakir insanları Anzaklardı
Sömürgen kemirgen EMPERYALİZM denen gözü ac
canavarın lokmalarıydı.
Bizimle, gönderildiklere yerle bir alıp veremedikleri yoktu.
Emperyallerin kendi evlatlana kıymadıkları ölümle re
gönderildiklerini dahi bilecek durumda değillerdi.
Yoksullardı, actılar, uryandılar!!
Tek dertleri, amaçları yokluktan, yoksunluktan kurtulmaktı.
Bu uğurda sürülen her yere her belaya gözleri kapalı
gitmelerinden başka çareliri seçenekleri yoktu.


Okyanuslarda köpek balıklarına yem olmaktan başka
İşte ha Hint ha Atlas köpekbalıkları ne fark ederdi ki
yerdeki karıncası tükenmeden son ferdi olduğu müddetçe
Çanakkalenin geiçilmeçliğini, kanın içilmezliğini
saldırının nedenini niçinin bilmeden yığın gelip
Çanakkale girdabında, iki ateş arasında kalıp yandılar
Ha deyince hasta adam lokmayı yutacaklarını sandılar!!

Tek tek!.. toplu toplu!.. tam 250 bin’i evet
tam iki yüz elli bini vuruldular; vurulup vurulup düştüler
düşüp düşüp gömüldüler; gömülüp gömülüp toprağımızda
toprak oldular. Kendi topraklarından uzak topraklarda

Kabir topraklarında biten kendi topraklarına hasret
boyunları bükük birer çiçek, hasret hasret kokan
yaprak oldular.. Yeşeren çiçeklerimizle koklaşıp
Tüm insanlığın en büyük kara savaşının
İnsanlığga ve insanlık tarihine unutulmaz
ibdet adidesi olup sonsuzluğa değin topraklarımızda
Gelibolu sırtlarında yatmaktalar!..
Kimler: Anzakların fakir fukara yoksulları
Emperyalizmin kurbanlık koçları!
14-15 . 03 . 2004/ Cide