Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
mnihatmalkoc
mnihatmalkoc

Düşüncenin Yüz Akı: Ömer Öztürkmen

Yorum

Düşüncenin Yüz Akı: Ömer Öztürkmen

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

483

Okunma

Düşüncenin Yüz Akı: Ömer Öztürkmen

Düşüncenin Yüz Akı: Ömer Öztürkmen

M. NİHAT MALKOÇ

Düşüncelerimiz okuduğumuz yazarların fikir kırıntılarının zihnimizde kalan gölgeleridir. İnsan zihni, doğduğunda bembeyaz bir kâğıt gibidir. Bu temiz ve beyaz kâğıt zamanla yaşadığımız hadiselerin, okuduğumuz kitapların rengine bürünür. Gün gelir ki bizler de bir fikir sahibi oluruz. Yollardan yol beğeniriz kendimize. Bunda kişinin mizacının tesiri olsa da, özellikle gençlik yıllarında okuduklarının etkisi de çoktur. Bizler de gençlik yıllarımızda çok okuduk. Boş bir levha olan zihnimiz zamanla renklendi ve şekillendi. Önce bilgi sahibi, sonra da fikir sahibi olduk. Fikir sahibi olmamızda tesiri olan yazarlar çoktur. Bunlardan birisi de hayata Müslümanca bakan ve her satırında bu bakışın izleri hissedilen Ömer Öztürkmen’dir. Onun kitapları ve gazete yazıları dağarcığımızı beslemiştir.

Kerküklü şair Mehmet Rasih Bey’in oğlu olan Ömer Öztürkmen 1929 senesinde İstanbul’da doğmuş bir büyüğümüzdür. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden mezun olan gazeteci, yazar ve düşünce adamı Öztürkmen, Türkiye’nin nerdeyse bir asrına şahit olmuştur. Yeni İstanbul ve Tercüman gazetelerinde yazı işleri müdürlüğü yapmıştır. Ortadoğu gazetesinin de kurucularındandır kendisi. Anadolu Ajansı’nın Beyrut muhabirliğini yapmıştır. 1965 yılında Adalet Partisi’nden Bursa milletvekili olarak Millet Meclisine girmiştir.

Ömer Öztürkmen, bir yanı Kerkük’te kalan, Türk kültürüne ve edebiyatına âşıklık derecesinde bağlı olan bir düşünce adamıdır. Yazı hayatına çok erken, henüz lise yıllarında başlamıştır. Şiirlerinde, yüreğini bıraktığı Kerkük’ün doyumsuz sevgisini dile getirmiştir. İlk şiirlerini “Kerkük” adını verdiği kitapta toplamıştır. 1975 yılında bastırdığı; “Taşkent’te Sabah Namazı” adlı kitabındaki şiirler onun yetişkinlik çağı, diğer tabirle ustalık dönemi şiirleridir. 1950’de “Tanrıdağı” dergisini çıkarmıştır. “Karakedi” mizah dergisinin, “İnsan ve Kâinat” adlı bilim dergisinin editörlüğünü yapmıştır. Geçmiş yıllarda basın suçundan iki ay hapishanede yatmıştır. 1982’de ilk adımını attığı Türkiye gazetesinde 26 yıldan beri kalem oynatmaktadır. Güncel ve siyasî meselelere özgün bakış açılarıyla kendine özgü yorumlar getirmektedir. Yılların getirdiği tecrübelerini okuyucularıyla paylaşmaktadır.

Gazeteci, şair ve yazar Ömer Öztürkmen’in denemeleri de çok kıymetlidir. “Gözyaşı Medeniyeti”, “Zihniyet İnkılâbı”, “Bilimden Damlalar”, “Karıncalardan Özür Dilerim”, “Geleceğin Eşiğinde” deneme kitaplarından bazılarıdır. Onun kaleme aldığı “Malazgirt Marşı” şair Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu’ndan sonra bu alanda yazılmış dikkate değer şiirlerden biridir. Ondan bir dörtlüğü dikkatinize sunmak istiyorum:

“Bir Cuma sabahı, Allah’a karşı
Malazgirt’te elli dört bin er
Söylemişler en güzel marşı
Allahu ekber, Allahu ekber...”

Gazeteci-Yazar Ömer Öztürkmen, bu topraklarda yetişen, bu ülkenin ekmeğini yiyen ve berrak suyunu içen bir insan olarak daima yerli(millî) düşüncenin savunuculuğunu yapmıştır. Bu milletin değerlerine ters düşen açıklamalar yapmamıştır. İnananların sesi olmuştur. Önceki sözlerini daha sonra inkâr edip çark etmemiştir. Onun içindir ki daima güvenilen, sevilen bir insan olarak mevcut itibarına itibar katmıştır. Onun, hep güncel kalan bir mesele olan başörtüsüyle ilgili nefis bir değerlendirmesini sizlere sunarak sözlerimi tamamlamak istiyorum. Allah bu güzel kaleme uzun yıllar daha yazma imkânı nasip eylesin:

“Eğer bir toplum otuz yıldır bir başörtüsü, bir türban konusunu durmadan tartışıyor, tartışıyor, tartışıyor ve bir sonuca varamıyorsa, üstelik konuyu toplum katlarında bir kavgaya, hadi kavga demeyelim, bir ihtilafa dönüştürüyor da bir çözüm bulamıyorsa o toplumun aydın kesiminde psikolojik bir problem var demektir. Koca koca insanlar, iri yarı, bilim ve sanat adamları işi gücü bırakmış, milletin türbanıyla, başörtüsüyle, ölüm kalım savaşı verir hale gelmişse vahim bir durum var demektir. (Türkiye Gazetesi–18 Ocak 2008 Cuma)

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Düşüncenin yüz akı: ömer öztürkmen Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Düşüncenin yüz akı: ömer öztürkmen yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Düşüncenin Yüz Akı: Ömer Öztürkmen yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL