3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
715
Okunma
Eski Sovyet bloku ülke insanlarının ve Rus kökenli yeni jenerasyonun eskiye dönmek gibi en ufak bir mücadelesi yoktur.
Zira temel de var olan insanın yükseliş iradesini elinden alan bu sisteme karşı Rus gençliği savaş açmış, eskiye yelken çekenlere karşı amansız bir mücadele içine girmiştir.
Her ne kadar eskiye özlemi içinde bir nostalji olarak yaşatanlar varsa ki, buda yaş ortalaması 50 yi geçmiş her şeyi devlet’den bekleme alışkanlığı olan zümrelerdir.
Komunizm ile ekonomik yapının yürümediğini gören sistem, çareyi "Globalizm" dedigi çıkış yolunda bulmuştur. Bolşevik hareketinin başlamasından son yıkılış tarihine kadar, insanını votka ve seks ikileminde boğmuş, çareyi beyinleri uyuşturmakta aramıştır.
Elbette özgürlük alabildiğine yanlız ve bağımsız kalmak değildir. Ve bazen özgürlük ekonomik edinimin insan da var olan nefsinin bir gereğidir. insanlar " nasılsa ekonomik bir güç edinemeyeceğim " düşüncesi ile dünyanın devasa büyük Komunist ülkesinde, bir kalıp sabuna, bir ciklete ve bir kot pantolonuna bile hasret bırakılmış, kişiliksiz ve kimliksiz bir yığın peydahlanmıştır.
"Natasha" gerçeği bunlardan sadece biridir.
İnsanlığın eşitlik ve kardeşlikte huzur bulacağını sananlar, dünyanın bir çok yerinde Komunizme karşı sempati besletmiştir.İşin aslının öyle olmadığı "Nazım Hikmet " gerçeğinin son dönemlerinde saklıdır.
Eşi "Verona" ya yazdığı son mektupları okuyabilirsiniz.
Komunizm hastalığına ve hayranlığına kapılmış içimizdeki "kelaynak" sürüleri ise işi daha ileri götürerek "arındırılmış" Türk`e has bir Komunist sistemi getirmek için uğraşmış, bu ülkenin öz evlatlarına silah çekmekten geri kalmamıştır. Boşluğa resim çizmek bu insanların bir sanatı olduğundan, eskisi gibi olmasa da bazı kokuşmuş kelaynak’larının zaman zaman sesleri çıkabilmektedir.
Komunizm artık bir nostaljiden ibarettir.
Bunu gören bazı sosyalistler, Kapitalizmin sihirine kapılmış, bugün mersedes’lerle gezmektedir.
Mesele o ki Komunizm Türkiye gerçeğinde ne kadar geçerli idi?
Yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bir ülkede Komunist sistemi uygulamaya kalkmak gerçekten büyük bir cesaret işi idi.
Komunizm Büyük önder, Türk’ün dehası ( Mustafa Kemal ATATÜRK )ün ifade ettiği ve tanımladığı gibi
" Komunizm in başı görüldüğü yerde ezilmelidir." Milli mefkurelerden uzak bir hayatı yada inancı kendisine felsefe edinenlerin hali ortada.
O pis sakal ve bıyıklarıyla mazilerini arıyorlar.
Kanaat o ki korkulacak bir şey yoktur. Mesele geçmişin eski komunistlerinin bugün başka yollarla hainliklerini dillendirdikleridir.
Ve mesele Türk Milliyetçilerinin bir araya gelerek yarınlara şekil verme peşinde koşacak olmalarıdır.
Kaldı ki kısır çekişmeler gönlünde Milli mefkureleri yaşatanlara yakışmaz.
Milli iktidar ve Milli Devlet düşüncesi kendini yetiştirmiş aydın ve kültürlü bir nesil eliyle olur.
Sen buna ne kadar hazırsın?
Birikintin nedir?
Gerekirse beline sıkıştıracağın silahın hakkını verecek kadar cesurmusun?
Eline alacağın kalemi konuşturacak kadar yüklümüsün?
Artık bunlar konuşulmalıdır. Hızla akıp giden dünya gerçeğinde bir yer edinmek için, bilgi ve irfanda yükselişe geçmelisin.
Gerisi inanın çelik çomak oyunundan ibarettir.
Devir "kahrolsun Komunistler" diye bağırmak değil " Kahrolsun sahte Türkçüler" diye düşünebilmektir.
Selam ve dua ile
....................
K.Kurultay