4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
917
Okunma
Bugün "" basın özgürlüğü günü ""
herkes birşeyler yazıyor bakış açısınca.
Ben de farklı bir bakış açısından konuyu ele almak istedim.
Uzun gelebilir bu yazı bazılarına, lakin okumak zorunda da değil kimse.
Normal bir gözlükle veya çıplak gözle baktığımızda " basın-medya" toplumun olmazsa olmazlarındandır.
Çünkü hepimiz gazete okur, radyo tv dinler,sosyal medya iletişim sitelerinde dolaşırız.
Kimimiz basınımızın özgür olmadığını kimimiz de sapına kadar özgür olduğunu savunuruz.
Kimimiz falan basın özgür, filan basın yalaka, yandaş gibi cümleler kurarız.
Şimdi ben size "" basın ticaretir, silahtır"" desem bana gülenlerin de çıkabilir.
Olsun,
Çıksın, gülsün, bu benim görüşüm ve sadece beni bağlar...
Gelelim asıl konuya...;
Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin ve bu gelişmesini her ne kadar silaha endesklerse endekslesin; BASIN MEDYASI kadar güçlü bir silah yapmayı asla başaramaz...
Neden mi? Tüm silahlar kan kustuğunda en çok vereceği zarar ölümdür.
Oysa basın medya "algı mürekkebi kusrasa" asla silahlar gibi anında öldürmez ama zaman içinde tüm toplumun beynini esir alır ki, bu gizli ve korkunç ""yaşayan ölüm"" bireyden gelecek kuşağa devrolur.
Bir başka deyişle, silahla zaptedemediğiniz bir yere basın ve medya ile girip gelecek kuşakları bile tahrip edebilirsiniz...
Evlerimizde bomba mı var? dediniz gibi bir ses duydum içimden...
Evet var.
Evimizde, iş yerimizde, cebimizde vs. her yaşam alanımızda hazır kıta bekliyor
Öyle zaman gelir ki basın kurşunu yiyen birey, kurşunun geldiği yere hizmet etmeye başlayan bir toplum haline gelir ve oluşur.
Sanırım içinde bulunduğumuz dünyada şimdi en çok kullanılan ve asla vazgeçilmeyen tek ve en etkin silah basındır.
Hatta diyebilirim ki basın silahını kullanan emperyalist hiçbir ülke YARGILANMAZ...Çünkü ortada ölü de yoktur yaralı da yoktur, kan da yoktur, yaşayan ölüler vardır sadece. ..
Basından daha tehlikeli bir silah icat etmeye de gereksinim yoktur zaten...çünkü çok güçlü bir silah ve namluda çıkan tetikciye dönmüyor, tetikçisi vurmuyor asla...
Kimyasal, konvansiyonel, mekanik silahlarla yok edilen düşmandan artık fayda sağlayamaz hale gelirsiniz,çünkü hedefteki ölüp gitmiştir.
Ama basın silahı insanı yok etmez, sömürülmeye,kullanılmaya tam yarar hale gelmiş bir insan kaynağı oluşturur ki bu da sömürmek için asıl hedeftir.
Hiçbir sömürgeci emperyalist devletler düşmanın tamamen yok olmasını istemez.
""Kim her gün bir altın yumurtlayan tavuğu keser ki? ""
Sadede gelecek olursak; basın medyası en güçlü silah olup; dünya silah ekonomisi bütçeli emperyalist güçlerin elindedir.
Bu tüm gelişmemiş devletlerde çağımızda mevcut ve oynanan daimi oyundur.
Bence çok yönlü tam bir ticaret....
Soru: bana basını hür,özgür bir ülke ismi verebilir misiniz?
Hayır.
Neden?
Çünkü; öyle bir algı içine çekerler ki sizi, öz basınınız sanarsınız, milli dersiniz.
Toz da kondurmazsınız.
Kim ne derse desin emperyalist güçler dünyanın hiçbir ülkesinde özgür bir basına asla musade etmez.... gerisi masal geliyor bana ...hem de hiç bitmeyecek bir masal...
Çıkış yolu mu dediniz...?
Var elbette..olmaz mı...
""ALGIYA KANMAMAK""
İyi uykular Türkiye...
Saygılarımla
Kul Figani