Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Rabia BARIŞ
Rabia BARIŞ

BİR GEZİDEN NOTLAR

Yorum

BİR GEZİDEN NOTLAR

4

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

991

Okunma

BİR GEZİDEN NOTLAR

Bir geziden notlar

YOLCULUK AVRUPA’YA 2

GURBETİN KAPISI ALMANYA
MÖNCHENGLADBACH
Aylardan kasım; son baharın son çırpınışları… Gök ağlamaklı, yer ıslak ıslak, zaman zaman kuş sesleri, zaman zaman rüzgârın uğultusu dikkatimi çekiyor. Mekân geniş, çevre yeşil, solgun güneş ara sıra gösteriyor yüzünü, çoğu kez saklıyor. Bu ülkede her gün yağmur yağıyor.
Bugün güzel bir gün. Torunlarımla bahçedeyiz, onlar bisiklete biniyorlar, ben de ağaçları buduyorum, bazen de top kovalıyoruz çocuklarla. Güzel bir gün geçirdik, derken akşamın karanlığı kavuşmaya başladı. Artık eve girme zamanı geldi, içeriye girdiğimizde şömineyi yakıp çayımızı demledik, keyiflendik, güzel bir geceyi yarına devrettik. Sağ olanların yarınları bol olur, biz de sağ selamet ailecek taze bir yarına gözlerimizi açtık. Torunlarımla vakit geçirmek çok hoştu, onlara masallar anlattım, hikâyeler okudum. İki ay uzun bir zamandı benim için, bu yüzden kendimi iki aya kurdum; bu kadar zaman usanmak yok diye komut verdim beynime ve de ona göre hareket ettim. Geceler benimdi, zira geceler garibin… Gece olduğunda saat bire, ikiye kadar nete girip şair arkadaşlarla birbirimizin şiirlerine yorumlar yazıyorduk. İnternet sitesine attığım şiirleri Türkiye’deki dostlarla paylaşıyor, gecenin bir vaktini böyle değerlendiriyordum. Diğer bir vaktini özelime ayırıp şiir yazarak geçiriyordum. Tabiatıyla oraya gezmeye gitmiştim. Zaman zaman başka şehirlere hatta başka ülkelere gidiyorduk. Değişik ülkeler görmek, bende farklı meraklar uyandırıyordu. Gezdiğim yerlerde gördüklerimden dikkatimi çeken şeyleri kaleme alıyordum.
Gurbet ellerde uçayım desem uçamıyordum, kırıktı kolum kanadım. Ben her zaman olduğu gibi yine hüzünlüyken gökyüzü de bana arkadaştı. Bazen yağmur suluyordu yerleri, bazen gözyaşım, sanki yarışıyorduk. Gece loş, gündüz loş… Yıldızlar az görünüyordu bu memlekette. Gözlerimse hep Zühre yıldızını arıyordu. Dertleşmek istiyordum onunla zaman zaman. Fakat buralarda mavi gökleri bulutlar sarmış, ben de salkım bulutların saçlarını tarayarak umut topluyordum.
Gurbetin kapısı dedim ya, memleket özlemi. Ne yaparsın? Böyle yazıp çizmesem, nasıl vakit geçecek? Önce Rabbime, sonra da gecelere sığınıyordum. Gündüzleri torunlarımla geçiyordu vakit, ilk bir ay hemen hemen böyle geçti. Yine güzel bir gündü çocuk çoluk hep birlikte bahçeye çıktık. O gün oğlum İngiliz olan komşunun bahçesini temizledi, çimlerini biçti. Bu bir tür yardımlaşmaydı, oğlum dört aylık yurt dışı görevine gittiğinde komşu bizim bahçenin çimlerini biçip bakımını yapmıştı. Şimdi de o gitmiş yurt dışı görevine. Evin hanımı yalnız, küçük çocukları var, ikişer yaş arayla üç kız çocuğu sahibi. Katolik olan bu madam, küçük çocukları olmasına rağmen, bahçenin temizliği yapılıncaya kadar pasta yapıp iki tabak halinde getirip bize thank you thank you diyerek ikram etti. Bizim çocuklarsa çok sevindiler. Burada demek istediğim şu, insanlık, insanlık, insanlık… Dünyanın neresine giderseniz gidin iyi insanlarla iyi ilişkiler kurulabiliyor. Bir de karşı komşumuz var. O da İngiliz. Bu bayın adı Mike. Muhabbete bayılıyor, kapı önünde birkaç kişi gördüğünde hemen dışarı fırlıyor, ayak üstü muhabbet çok hoşuna gidiyor. Mike çok farklı bir insan, ev işlerini yüklenmiş durumda, eşi çalışıyor, kızları okuyor, kendisi çalışmayı bir müddet ertelemiş, ev işlerine soyunmuş, ev işleri yapmaya da bayılıyor, hemen hemen mutfaktan hiç çıkmıyor, penceresinde perde kullanmıyor, hem iş yapıyor hem de konu komşuyla camdan cama selamlaşıyor. Mike, eline aldığı kabı kacağı iyiden iyiye kurulamadan yerine koymuyor, bütün gün mutfakta, ocak başında dönüp duruyor. Yaptığı işi keyifle yaptığı her halinden belli oluyor.
İkinci bir ayı Avrupa ülkelerini gezerek geçirdim. Oralarda misafirliğin çok önemli olduğunu gördüm. Gurbet eller gurbetçilerimizi gelenek ve kültürümüze sımsıkı bağlamış, bu, iyi de olmuş. Bazen kitaplarda okuruz misafire eskiden verilen önemi, bunu yâd ellerde canlı, canlı gördüm, kime gitsem etrafımda pervane oldular, misafirliğin kısa olmasını istemediler ama ben vaktim dar olduğu için hiçbir yerde çokça kalamazdım. Sağ olsunlar her gittiğim yerdeki akrabalar bir başka şehirdeki akrabalara götürdüler. Ben de onların sayesinde bol bol gezdim. Noel bayramı, kurban bayramı, yılbaşı hepsi aynı zamana denk geldiğinden Avrupa’yı epey hareketli gördüm. Noel bayramı Avrupalılar için çok çok önemli. Pencerelerden içeriye girmek üzere olan Noel babalarla ve daha benzeri pek çok şeyle karşılaştım. Kiliseler oldukça hareketli. Çarşı pazarda herkes birbirine hediyeler almakta…
Velhasıl her ülkenin kendine göre düzeni, örfü, âdeti var, herkes kanunlara saygılı nizam intizam yerli yerinde. Bu ülkeler bizim ülkemize göre daha düzenli, daha temiz, daha bir oturmuş, alt yapıyı çoktan çözmüşler, sosyal yapı sağlam, kurallar tıkır tıkır işliyor, yolları harika. Bunun ötesinde nereye giderseniz gidin dünyanın her yeri bir.

Almanya demekmiş, Avrupa demek,
Nere baksan düzgün vermişler emek,
Kul neler yapmazmış isterse, demek,
Benim kardeşlerim şevkle çalışan.
Dur durak bilmiyor işe alışan.


Rabia Barış


Devam edecek











Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bir geziden notlar Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bir geziden notlar yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BİR GEZİDEN NOTLAR yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
HakanKurtaran
HakanKurtaran, @hakankurtaran
30.11.2008 07:49:38
Oralarda misafirliğin çok önemli olduğunu gördüm. Gurbet eller gurbetçilerimizi gelenek ve kültürümüze sımsıkı bağlamış, bu, iyi de olmuş. Bazen kitaplarda okuruz misafire eskiden verilen önemi, bunu yâd ellerde ...
=====================================
Ne güzel bir anıydı bu...
Özellikle Dış memleketlerde adeta kilitleniyoruz birbirimize..
Yüreğin Var olsun.
Ali ÖZKANLI
Ali ÖZKANLI, @aliozkanli
6.10.2008 23:40:58
...
Gurbet ellerde uçayım desem uçamıyordum, kırıktı kolum kanadım. Ben her zaman olduğu gibi yine hüzünlüyken gökyüzü de bana arkadaştı. Bazen yağmur suluyordu yerleri, bazen gözyaşım, sanki yarışıyorduk. Gece loş, gündüz loş…

Yıldızlar az görünüyordu bu memlekette. Gözlerimse hep Zühre yıldızını arıyordu. Dertleşmek istiyordum onunla zaman zaman. Fakat buralarda mavi gökleri bulutlar sarmış, ben de salkım bulutların saçlarını tarayarak umut topluyordum.
...

Gül yürekten gül kokulu satırlar. Yüreğinizin güzelliğini satırlarınıza nakış gibi işlemişsiniz. Yüreğiniz ve kaleminiz sağ olsun efendim.

Selam, saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Rabbime emanet olunuz.
aynur soysal kumcu
aynur soysal kumcu, @aynursoysalkumcu
6.10.2008 19:04:21
tebrıkler guzeldı devamını okuyacagım.
Albayraklım
Albayraklım, @albayraklim
6.10.2008 13:06:13
Yaşamış gibi oldum
tebrikler
çok güzel bir gezi yazısı
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL