Yüksek tepelerin ara sıra uzandığı sarp dikmelerinin en ucundaki tamamen kuzeye dönük şekilde bulunan ulaşılması zor oyuklarına tırmanmak suretiyle,yıllardan beri bir şafak vakti güneşin bulutların arasından ışıklarını göstermeye başladığı o muhteşem zamanda geri döneceğini ümit ederek,bütün olumsuz şartlara rağmen sürdüre geldiğim sana olan sevgimi ifade eden kelimeleri,

Derinliklerinde gölgelerin kol gezdiği dehlizlerde sadece ateş böceklerinin yeşilimsi ışıkları ile aydınlatmaya çalıştığı nemli sütunların aralarından süzülerek ardı arkası kesilmeden gürül gürül kıyıya vuran köpüklü dalgaların çıkarttığı ıslık sesini andıran ve senin tam istediğin gibi dolambaçlı yollardan gelerek kayalıklarda yankılanan nağmeleri,

Bir labirent içinde kaybolduğun inişli çıkışlı dönemeçlerin ardı arkası kesilmeyen tünellerinde ayaklarımın parçalanmasına aldırmadan keskin kayalar üzerinde biteviye yol almak suretiyle,tırnaklarım koparcasına tutunmaya çalıştığım dikmelerin izin verdiği en son çıkışın biraz gerisindeki il bakışta asla belli olması mümkün olmayacak şekilde oluşmuş bir boşluğun en arka kısmındaki aşağıya bakan hafifçe derinleştirilmiş kalp şeklindeki çukura sen bulamayasın diye bıraktım.