12
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1721
Okunma

Algıladığımız kadardır her şey cümlesi ne kadar da güzel bir cümle olsa da maalesef karşıdakinin algıladığı kadar cümlesi de bizi ilgilendiriyor, çünkü sosyal hayvanlarız,iletişimdeyiz karşıdaki insanın anlattığı şeyleri biz de deneyimliyoruz yani ben size bir olay anlatırken aslında belli bir süre sonra siz de o olaya müdahil oluyorsunuz ister istemez beyniniz beynimiz böyle kodlanmış,artık siz de hikayenin bir parçasısınız bundan kaçış yok,
İnsanlar çoğu zaman faydacı varlıklardır, Buradan Bentham’a selam çakarak devam edelim nasıl mı ? İnsanlar genelde gerçeğin kendisi ile ilgilenmezler gerçeğin nasıl pazarlandığı ve bu gerçeğin nasıl sunulduğu ile ilgilidirler,yani gerçek hiç bir zaman tam salt bir gerçeklik olsa bile mit veya hikayenin karşısında çok güçlü değildir,örneklendirmek gerekirse, balığın karnında yaşayan bir peygamberin hikayesi evrimsel olarak böyle bir şeyin olmaması gerekliliğinden üstün gelmiştir günümüzde, yani hikayenin aktarılışı beynimizin bu kurgulara yatkınlığı gerçeklikten üstündür,tıp kı cennet cehennem için iyi insan olmaya çalışan dindar birinin daha gerçekçi bir neden için aynı tutumu sergilerken burun kıvırması gibi bir şey,
aşağıya bu konuyla ilgili bir flood twitimi bırakıyorum konuya istinaden örnek olması açısından ;
’’
Size bir flood yazacağım okumazsanız canınız sağ olsun, İsrail’de 7 12 yaş arası 20 çocuğa Tevratta Tanrının israil soyuna başka bir ırkı telef etmesini erkek, çocuk, hayvan,evlenmiş kasın /bakire hariç hepsini ortadan kaldırılmasını isteyen bir pasaj okurlar
Çocuklardan yüzde 75 i bu haraketin doğru olduğunu yüzde 15 i kararsız geriye kalan 10 da yanlış olduğunu söyler,yüzde 10 da stratejik hata olduğunu hayvanların telef edilmemesi gerektiğini ileride kullanabileceklerini söyler,hemen hemen her cocuk israilin geleceği için kararı
dogru olarak işaretler, aynı deneyi aynı çocuklara bu sefer tanrı ve tevratın yerine hitler ve almanyayı koyup aynı olay örgüsünü anlattıklarında kelimesi kelimesine aynı,bu sefer çocuklar çok acımasız ve diktatörce olduğunu söyler ve yüzde 95 e yakın bir kınama ile.’’
Yani artık gerçeklik tam bir gerçeklik değildir, Belki de Baudrillard’in smilasyonu gerçekliğinden öndedir ( bknz hasta birinin gerçekten hasta olup olmadığını bilememe durumu)
Zaten kurgusal gerçeklerin gerçeklerden üstün olduğu fikri yeni bir şey değil din adamlarına bakalım neden hep genç çocukların dinlerini iyi öğrenmelerini söylerler çünkü bu pazarlamanın farkındalar kiliseler camiler neden çocukları çağırırlar bu mitin devamı için,çünkü bu yaşta edindiğimiz mitsel değerlerle büyüyoruz,çocukken bizim için bir üst otoritenin söylediği şeylerin doğru ya da yanlış olup olmadığını ayırt etme bilincimiz gelişik değildir, mesela babanız size hırsızlık yapmayını öğütlerken öteki taraftan çünkü çalarsan seni gözetleyen mavi ceketli periler görür ve utandırır derse siz bunun hangisinin gerçek hangisinin mit olduğunu ayırt etmeden ikisini de alırsınız,çünkü hikayesel anlatım gerçekten daha yalın ve basittir , çocuğa o dönem ne Kant ne de Hume’dan pasaj veremezsiniz onun yerine mavi ceketli periler girer,şimdi savaşlarda neden Tanrı iman figürleri işe yarar sanırım şimdi daha net olmuştur,
Evrrimde nasıl doğal seleksiyon var ise,kültürel evrimimizde böyle mem’ler vardır, iyi insan ahlaklı insan olmamızı sağlayan bu memlerin kökeni ise yine evrimsel olarak varlığımızdan gelir, neden iyiyiz sorusuna verilecek cevap çünkü iyi olmamız bize kısa dönemde zarar verse bile uzun vadede kazandırdığı için ( iyi bir eş, iyi bir konum statü kazandırma olasılığı kötü olmamızdan üstün gelir)
Peki bu mem dediğimiz şeyler neden var ,din tanrı google, elvis presley posterleri, ra falan neden var, çünkü beynimizin kurgusu için önemli olan anlama sonuç çıkarma ve kullanma modluyuzdur,belki de beynimiz evrilirken bu kolaj ve pasajlara yatkınlıkla evrilmiştir,ve hikaye anlatımı inanışı ve gerekirse insan öldürmeyi bile göze almamız,birlikte iş yapma yetimizi geliştirmesi bile yeterlidir, çünkü önemli olan sosyalleşme ve sürüden ayrılmamadır, iyi olmamızı da kötü olmamızı da bu süreç belirler bu gerçekliktir, ama çogu insan için değil çünkü bu evrenin hikayesidir, insanların değil...