13
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1243
Okunma
16 askerimizin şehit edilmesinin acısını içimizde yaşarken, bunun memleketi bölmeye ve kardeş kavgası çıkarmaya yönelik olduğunu bildiğimiz için yayınlanmış bir makalemizi tekrar yayınlamayı uygun gördük. Lütfen hepimiz dostluğa umut aşılayalım.
1979 yılında milletvekili Mehmet BUCAK a silahlı saldırı düzenleyerek ülkemizde resmen kan dökmeye başlamış olan pkk bölücü örgütü nerdeyse 30 yıl olmasına rağmen ülkede kardeş savaşı çıkartmayı başaramamış olmanın hayal kırıklığını acı bir şekilde yaşamaktadır. Zaman zaman farklı pasaportlarla farklı ülkelerde himaye edilmiş olan apo kucaktan kucağa atılmış olmanın ne demek olduğunu anlamış ve şu günlerde ilginç çıkışlar yapmaya başlamıştır. Asıl mesele ülkedeki oyunların enteresan bir biçimde deşifre oluyor olmasıdır. Tarihin sır saklayamadığını söylemiştik hatırlarsanız ve bir gün bu pkk belasının ülkedeki iş birlikçilerini de yargı önünde göreceğimizi ümit ettiğimizi söylersek fena olmaz. Ve bu yargı sürecinin yakın olduğunu hissediyoruz.
Asıl mesele neden bunca kirli tezgaha rağmen bir iç savaş çıkmamış ve neden halkımız hala çok metindir. ? Ateş düştüğü yeri yakar ve bizde canımızın yandığını hissetsek te bu acıyı bir şehit yakını gibi hissedemeyiz elbette. Ya da evlatları kandırılmış ve eline silah verilmiş bir ananın çaresizliğini anlamak imkansızdır. Zira acının empatisi olmuyor ve acı sadece çekene acı. Adı ne olursa olsun bir terör hareketi içerden ve dışardan destek almaksızın bu kadar uzun ömürlü olmaz. Destekleyen ise (daha önceden de yazmıştık)
Ne olursa olsun kalleştir .
Kürt ler ve Türk ler tarihin bir çok sahnesinde birlikte hareket etmiş ve birlikte İslam a hizmet etmişlerdir. Selahaddin Eyyubi yi anlatmaya bilmem gerek var mı ? İslam yolunda cihat ruhuyla milyonlarca Türk ve Kürt şehit olmuştur bu vatan uğruna. Kimisi de şehit olacakları günü bekliyordur. Öyleyse bu vatanın kıymetini bilmenin zorunluluğunu hissetmeli ve öyle hissettiğimizi göstermeliyiz. Şu günler çok ciddi manada birlik beraberlik günleridir. Şu günler ideolojiden sıyrılma ve arınma günüdür. Ülke bir keskin virajı başarıyla geçmiş ve kapatma davası memleket için müspet bir şekilde sonuçlanmıştır. ( Dava ile ilgili yazmak istemiyoruz zira yazmıştık ve herkes bizim bu konudaki fikrimizi az çok biliyor. )
Talabani ve Barzani denen satılık adamlara gelince… Bu adamların öyle çok pislikleri var ki anlatmak için ansiklopedi gerekir. Kısaca değinmek gerekirse bu adamların Kürt davası ya da Kürt haklarıyla alakalı bir düşüncesi yoktur. Bu adamlar ABD ve İSRAİL tarafından kendilerine sağlanan imkanlarla kuzey ırak ta uyuşturucu trafiğini yöneten basit ve sıradan adamlardır. Eğer ABD desteğinin geleceğini bilselerdi zaten sınır ötesi operasyonlarda karşımıza çıkacak ve din kardeşi olan Türklere utanmadan kurşun sıkacaklardı. Sıksalar ne değişir bu tartışılır ya da Türk ordusu karşısında ne ifade eder satılık mermiler ? ama bilinsin ki bu adamlar satılık ve sadece kendi şahsi menfaatleri için yaşıyorlar. Vesselam Kürt kardeşlerimizin haklarını aramak bu soysuz köpeklere düşmez. Ve bu satılıklar asla bir dava adamı kimliğiyle hareket edemeyecek kadar ucuzdurlar.
Kürt Ya da Türk fark etmez bizim ortak mayamız İslam dır. İslam insanları köle yapmaz. Bilakis ALLAH a köle olan insan hür olur. Nefsini hür bırakan insanın şeytana köle olacağı gibi. Bu açıdan din kardeşliği şuuru içinde olmalı ve buna göre davranmalıyız. Bizim sorunlarımızın ki biz bir bütünüz ve büyük bir ülkeyiz çözümlenme yeri meclisimiz dinimiz ve adalettir. Sorunların silahla çözümü zor hatta imkansızdır. ( Yapılan hain eylemlere TSK ve polisin yaptığı silahlı cevap buna dahil değildir zira saldırı karşısında vatandaşlarını korumak asker ve polisin görevidir.)
Birbirine düşmüş ve içine kapanmış halde olan bir ülkenin sağlıklı dış politika yapması imkansızdır. İçindeki sorunları aşamamış bir Türkiye dünya siyasetinde ne kadar başarılı olabilir sorarım size ? Vesselam bizim birbirimize düşmek gibi bir lüksümüz yoktur. Ve askere kurşun sıkan bir hainin tutumu ne kadar yanlış ise pkk dan dolayı bütün Kürt kardeşlerimize yanlış gözle bakmak ta o kadar yanlıştır. Zaman duygusal hareket etme zamanı değildir. Zaman şu Ergenekon meselesini deşeleme ve altından çıkanların üstüne gitme zamanıdır. Zaman Emin Çölaşanlara rağmen belanın üstüne gitme zamanıdır. Zaman kültürel olarak ekonomik olarak uyanma zamanıdır. Zaman Birlik zamandır. Bir büyük zatın dediği gibi ; BİR OLALIM, HÜR OLALIM.