Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
olricx
olricx
VİP ÜYE

Yolun Sonu

Yorum

Yolun Sonu

14

Yorum

3

Beğeni

0,0

Puan

1395

Okunma

Okuduğunuz yazı 5.12.2017 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

Yolun Sonu

Beynim zonkluyor. Ortasında olduğum kalabalığın beni gittikçe daraltan neşeli, hüzünlü, öfkeli yüzleri arasında boğulmak üzereyim. Ansızın kollarımı açıp ittiriyorum onları. Tüm yüzler aynı ciddiyetle, geniş bir çember oluşturmuş, bana bakıyorlar. Gözlerim üzerlerinde, ete kemiğe bürünmüş canlı kapıya ağır ağır yürürken toprağa her basışımda etrafa hafiften toz yayılıyor. Kapı önümde eğilerek açılıyor. Ve ardımdan kapanıyor.

Sis. Göz gözü görmüyor. Ne beyin zonklaması ne boğulma ne de başka bir halt. Hiç biri yok. Hissizim. Yürüyorum. Yorulunca duruyorum. Ellerimi gözlerimin önüne getiriyorum. Görünmüyorlar. Başımı ayaklarıma eğiyorum. Görünmüyorlar. Görünmüyorum. Arkama dönüyorum. Geçtiğim yerler aydınlık. Asfalt yol. İki yanı, yüzlerinde tüm duygularıyla kalın insan duvarlarıyla kapalı. Birkaç adımda bir ardıma bakarak devam ediyorum. Canlı duvarların benimle ilgisi yok.

Ne kadar gittim? Bilmiyorum. Yol beni tek katlı bir yapıya getiriyor. Beni karşılayan çırılçıplak adam ve kadın kollarıma girerlerken sahibi görünmez bir ses duyuluyor.

“Nihayet gelebildiniz! Bizi çok beklettiniz! Bizi çok beklettiniz!”

Refakatçilerimin ortasında ben yapıya giriyoruz. Kapkaranlık. Uzakta görünen hafif sarı ışığa yürürken üçümüzün adımlarının uyumsuzluğunu çıkan seslerden anlıyorum. Yorgunum. Sanki saatler süren yürüyüşten sonra duruyoruz. Işığın kaynağı bir oda... Tavan ters mumlarla kaplı… Dört yanı kameralar… İçeri itiliyorum.

“Sen soyun” diyor adam. “Rakip az sonra gelir” diye tamamlıyor kadın.

Ve gidiyorlar. Ayak seslerini duyuyorum. Uyumlu.

Etrafa bakınıyorum. Boş… Bir mum damlası elime düşüyor. Canım yanıyor. Damlamalar sık değil. Gözlerim aralık kapıya takılıyor. Loşluk içinde bir kadın çorabını bacağından sıyırırken koca memeleri sarkmış… Doğrulurken beni görüyor.

“Sen soyunmayacak mısın?”

“Hayır” diyorum.

Çırılçıplak yanıma gelirken bir mum damlası alnına düşüyor. Aldırmıyor. Beni soymaya başlıyor. Son parçayı da üstümden çıkarıp soyunduğu odaya atar atmaz suratıma bir yumruk indiriyor. Ona aynı şekilde karşılık veriyorum. Burnundan kan akarken bana bir yumruk daha indiriyor. Ben de ona. Bu bir süre devam ediyor. İkimiz de kanarken birbirimize bakıyoruz.

“Bugünlük bu kadar yeter” diyor. “Yarın devam ederiz.”

“Peki” diyorum, boynumu hafif bükerek.

Elele tutuşup giysilerimizin olduğu odaya giriyoruz. Ve demir kapı sertçe kapanıyor.



Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yolun sonu Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yolun sonu yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yolun Sonu yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
hena
hena, @hena
21.4.2018 12:17:43

Çok beğendim Olricx.
Seni okumak hep güzel.
meleksukan
meleksukan, @meleksukan
13.12.2017 11:13:51
sanki ikiniz bir oldunuz o uyumlu yumruk atışlarınız bana denk geldi aranızda kayboldum. çok canli bir yazıydı hissediş hissedildi.
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU, @aysegul-akdag-barutcu
6.12.2017 16:22:22
Hep içimizin karanlık odalarına sakladığımız tozlu duygular.
Etkili Yorum
chaotica
chaotica, @chaotica
6.12.2017 14:48:06
Bu yazı altında da dursun öyleyse :)


An itibariyle evlilik, bireyi, toplum içinde serseri mayın gibi süzülen kontrolsüz bir bomba durumundan kurtarıp! kendisi hayalî, etkileri gerçek olan bir statükoya bağlayarak kurumsallaştırmanın yegane yoludur. Yanisi nedir? Ferhat, uğruna dağları deldiği Şirin'le evlenseydi de Ferhat mesaiye gidecek, Şirin de ev temizleyip çocuk bakacak, o efsanevi aşk, sıradan bir evliliğe dönüşecekti. Büyük büyük ütopik aşkları aşk yapan daima kavuşamama ön koşuluna sahip olmasıdır. Nihayetinde evlilik, bireyi ve bireyselliği öğütür. Birey üzerinde sürdürülmesi gereken sırtında ekonomik bir kambur, ayağında zincirdir. Çünkü sistem bireyi tek başına ayakta duramayacak biçimde koşullandırır. Uzun mesai saatleri, düşük ücret ve piyasa koşulları, bireyi ekonomik ortaklığa mahkum eder ve hayali bir kurumun kölesi durumuna düşürür. Hal böyleyken, evliliği birey kafasındaki o ideal tanıma yaklaştırmak şöyle dursun, içini iyice boşaltıp mahkumiyete çevirmişken tartışma ne? Nikahımı kim kıysın? Kim kıyarsa kıysın, nikahınızı kıymıyor size kıyıyorlar.
Fatma Oral
Fatma Oral, @fatmaoral
6.12.2017 14:02:30
Okumaya başladığımda farklı bir sonuç bekliyordum. Sonucu okuyunca gülümsettiniz beni. Belki de ağlamalıydım. Ama siz haklıydınız. Aynen de böyle değilmi. Hayatta genel olarak hep çırıl çıplak *oks maçı yapıyoruz.

Güzeldi..
Çok beğendim.

Saygılar.

Fatma Oral tarafından 12/6/2017 1:02:52 PM zamanında düzenlenmiştir.
Beliz.
Beliz., @beliz-
6.12.2017 11:42:39
kendime geldim
üzüldüğüm bir şey vardı
vazgeçtim
chaotica
chaotica, @chaotica
6.12.2017 09:07:47
Akhenaton
grafspee
grafspee, @grafspee
6.12.2017 00:31:22
evlilik terapisi sanırım. şu dönemde ihtiyaç :)
Believe-TülA(y)slan
Believe-TülA(y)slan, @believe-t-layslan
5.12.2017 23:49:26
Nittin sen olicim
Huhuhuhuuu bende sevinç göstergesi
Sanıyorlar ki çağırma halbu ki değil :))


Onun gibiydi terse düşürmek velhasıl güzel yazıyorsun buluşlar kelimelerin raksı insanı çekiyor diyorum ki olta sende hep morinos balığı :))



Sevgimle canım olicim.
Natlim benim :))




-Belıeve- tarafından 12/5/2017 10:50:56 PM zamanında düzenlenmiştir.
Vaha Sahra
Vaha Sahra, @vaha-sahra
5.12.2017 23:45:17
yorgunluğumuzu alıp nereye gitsek
kaçış yok
iç içe geçmiş halkalar gibi
çıkmaz sokağa çıkıyor savaşlarımız
tekerrür
dünyanın iki yüzü

senden okuduğum en güzel yazıydı
tabii ki bence
Gule
Gule, @gule
5.12.2017 23:17:33
10 puan verdi
biliyorum bu ciddi bir yazı ve benim oturaklı uslu uslu bir şeyler yazmam lazım.. ama siz de yani delirtirsiniz adamı arkadaş...oysa başlarda gülecek hiçbir şey yoktu...hatta bi cenaze konvoyu görür gibi oldum..sonra nasıl kırmızı ışıklı o jartiyerli odalara geçildi onu anlamadım...
sen söyle haksız mıyım ama? hani şu birkaç round süren yumruk sahnesi sence de cüneyt abimizi anımsatmıyor mu? yani ister istemez yazıdan kopup neriman teyzemizle cüneyt abinin o canhıraş kıran kırana dövüştükleri ve sonunda telef oldukları görüntü gözümün önüne geliyor:)

bunlar tabi sadece beklemediğim bir şekilde cereyan edip sonuçlanan görüntüler...yazı oysa çok iyi...daha da uzasaydı keşke dediğim türden...
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
5.12.2017 20:43:50
10 puan verdi
stres atma topu gibisiniz, bana da bir tane lazım. ağziniiii burnuni dağıtacağım.:)
ressam12
ressam12, @ressam12
5.12.2017 18:47:36
www.youtube.com/watch?v=gtbmqBTxuGs



ressam12 tarafından 10/31/2018 2:19:14 AM zamanında düzenlenmiştir.
Dilek USTA
Dilek USTA, @dilek-usta
5.12.2017 18:44:08
10 puan verdi
Rüyamı
Kerbela mı yazarın yaşadığı... Final daha açıklayıcı olabilirdi. Umarım devamı vardır..

Sevgilerimle
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL