Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
mustafatoga
mustafatoga

100 Yaşında Çınarlarımız

Yorum

100 Yaşında Çınarlarımız

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

798

Okunma

100 Yaşında Çınarlarımız

100 Yaşında Çınarlarımız

100 YAŞINA MERDİVEN DAYAYAN ÇINARLARIMIZ DAN Gazi HAMİDE KILIÇ


İşte 100 yaşına merdiven dayayan çınarlarımız dan Gazi HAMİDE KILIÇ’ın hayatı.

Makale: Mustafa Toga

Adana’nın Kozan ilçesinde 1878 yılında yani Zeytun harbinde (Kahramanmaraş’ın Zeytun kazasında 1862, 1878, 1895, 1914 yıllarında Ermenilerin çıkarmış oldukları isyanlar) doğmuşum diyen Hamide Kılıç 1977 yılında Adana’nın Kozan ilçesi, Yastıçalı Köyü’nde hayata gözlerini yumdu.

SARIKAMIŞ GAZİSİNİN KARISI GAZİ HAMİDE

Çocukluğu yoksulluk içinde geçen Hamide kadın daha 18’ine basmadan Faydalı Köylü Mehmet hocaya gelin verilmiş. 1.Dünya Savaşı sırasında (1914) Osmanlı İmparatorluğu ve Rusya İmparatorluğu arasında gerçekleşen Sarıkamış Harekatında donarak yada hastalanarak ölen 60 bin kahraman Osmanlı askerleri içinde sağ kurtulup evine dönenlerden olan Mehmet onbaşı yuvasına kavuştuktan sonra dokuz ay içerisinde ölür. Kız çocuğu öksüz kalmasın vede tarlalar bölünmesin diye Hamide kadını Mehmet’in küçük kardeşi Abdullah hocaya kuma olarak verirler. Abdullah hocadan da iki çocuk doğuran Hamide Kılıç her gün dayak yemeğe dayanamayarak hoca nikahlı ikinci kocasından boşanır ve bir süre sonra köyün müezzini Ali hoca ile evlenir.

BİR KADIN VE ÜÇ KOCA

Başından üç izdivaç geçen Hamide kadının bu evliliklerinden Hatice (87) ilk evliliğini yapmış olduğu Mehmet Duyul’dan olan kızı. İkinci eşi Abdullah Duyul’dan olan çocukları Ahmet (84), Fadime (86) ve üçüncü eşi Ali Kılıç’dan Ayşe (88 yaşında hayatta) ve Süleyman (20) isimli iki çocuğu daha olmuştur.

TORUNLARININ TORUNLARINI GÖRMÜŞ

Torunlarının torunlarını gören Hamide kadının kızı HATİCE (Kartal HATÇA)’den Mustafa, İbiş, Fadime, Mehmet, Ali ve Ayten, oğlu AHMET’den Miyasa, Fadime, Cennet, Fahri, Saadet, Mehmet, Bahri ve Durdu, ikinci kızı FADİME’den Hacer, Halit, Halide, Hüsniye, İdris, Hatice ve Mehmet, oğlu Süleyman (20 yaşında ince hastalıktan ölmüş. Vereme o zaman ince hastalık deniyormuş) ve küçük kızı AYŞE (EŞE)’den Süleyman, Gülseren, Mustafa, Ali, İsmail, Elif, Tuncay ve Hayriye isimli 29 torunu doğmuş.

DÖRT PADİŞAH VE GAZİ MUSTAFA KEMAL PAŞA

Yaşamı boyunca dört Padişah, Adana halkının Ermeni ve Fransız mezaliminden korkarak Toros dağlarına Kaç-Kaç larını, Türk Kurtuluş Savaşını yani İstiklâl Harbini, I. ve II. Dünya Savaşlarını vede Gazi Mustafa Kemal’ı gören yaşlı çınar, çocukları, torunları ile birlikte Çukurova’da ömrünün son günlerini sakin bir hayat sürerek geçirmiştir.

Kurtuluş Savaşına katılan köyün delikanlılarına fes, patik, heybe dikerek katkıda bulunan Gazi Hamide kadın, Kozan’daki Ermeni ayaklanmasını ise şöyle anlatıyordu. “O zaman ben daha küçüktüm. Kozan’da Türkler, Rumlar, Ermeniler bir arada huzur içinde yaşıyorduk. Fransızların kışkırtmasıyla Ermeni komiteciler Türklere saldırmaya başladılar. Babam mahallenin ileri gelenlerindendi. Rum komşularımız Ermeni çetelerinin yapacaklarını, planlarını bize gelip, gizlice söylüyorlardı. Bir gün komşu kadın ‘Çabuk kaçın. Ermeniler bu gece bütün Dacikleri (Ermenice Türk demekmiş) katledeceğiz diyorlar’ dedi. Babam mahallemizdeki tüm Türk evlerine haber saldı ve “Sakın kaçmayın, saldırırlarsa göğüs göğüse çarpışın” dedi. Bizde korunmak için dış kapımızın arkasına yatak yorgan ve sandıkları dayadık. Bir ay boyunca geceleri babamla erkek kardeşim sırasıyla nöbet tuttular. Çıkan olaylardan her gün haber alıyorduk, Sis kalesinin altındaki bir çok evi ateşe vermişler.” Çok zor günler geçirdik. Savaş bittikten sonra şimdiki Kıbrıs Cumhurbaşkanı Başpiskopos Makarios ve Rum çeteleri de Ermeniler komitacılar gibi Kozan’dan kaçıp gittiler.

ALZAYMIR HASTASI OLDU

Üçüncü kocasının da ölümünden sonra Faydalı köyünde uzun yıllar yalınız yaşayan Hamide Kılıç yaşlanınca 6 ay aralıklarla üç kızı tarafından bakılmaya başlandı. Son yıllarında Alzaymır hastası olan Hamide kadın 1977 yılında (99 yaşında) büyük kızı Hatice’nin evinde hakkın rahmetine kavuştu.

HAMİDE KADIN

Ben ; Faydalı Köyün’den Hamide Kadın,
Yaşım doksan beş mi desem, doksan dokuz mu ?
Elim, yüzüm kırış kırış, derim çekilmiş
Asırlık bir çınar gibi, hâlâ ayakta dimdik,
Duran benim.

Ben ; Kozan kasabasından Hamide Kadın,
Oğlum, kızım oldu ve torunumun torunları
Bir de seferberliğin elimden aldığı üç erim
Buğdayım, ambarım, çiftim, çubuğum,
Sürüldükçe inilerim…

Ben ; Adana vilâyetinden Hamide Kadın,
Gün görmedim ömrümce, dört duvar çevrili kerpiç
Çiçekler solmaya başladığında mis gibi kokar ya,
Gündüzlerim karanlık, sürme gözler, al yanaklar soldu,
Goncaydım kocadım…

Ben ; Toroslarla çevrili Çukurova’dan Hamide Kadın,
Avşarlar, Ceritler, Bozdoğanlar oymak oymak
Ve nice padişahlar gördüm Mustafa Kemal Paşa’dan önce
Beni böyle boğum boğum dokuyup saran ağrı
Yüreğimde hissediyorum, işte bu ölüme çağrı,
Dua eder ellerim, artık… (Şiir M. Toga)

TORUNUNDAN BİR ANI

Cenaze günü ile ilgili anılarını anlatan torunu Mustafa TOGA; Ninemin cenazesi Çukurköprü’deki aile kabristanlığına getirildi. Vasiyeti üzerine, ilk göz ağrısı ve her zaman çok sevdiğini söylediği kocası Mehmet hocanın yanına defnettiler. Cenazede aile büyüklerimiz ağlıyordu biz torunlar ise o gün ki çocuk aklımızla ninemize kızıyordu. Neden bir kaç ay daha fazla yaşayıp, 100 yaşını doldurmadın diye…

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
100 yaşında çınarlarımız Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz 100 yaşında çınarlarımız yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
100 Yaşında Çınarlarımız yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL