Hz .Nuh suyun inip inmediğini öğrenmek için gönderdiği kuş ağzında zeytin dalıyla geri döndü. Nuh anladı tufanın dindiğini.
Peki neden kuş zeytin ağacının bir dalıyla geri dönüyor. Başka hiç bir ağaç yok muydu?
Hiç düşündünüz mü?

Kutsal metinlere geçmeyi başaran zarif kibar nazlı zeytin neden yılın on iki ayında yeşil kalıyor.
Çok güçlü bir ağaç mıdır acaba?
Mevsimler onu fazla etkilemiyor.Diğer ağaçlar tamamen yapraklarını dökerken. Ve kara kışa teslim olurken zeytin yemyeşil kalmayı başarıyor.
Fazla etkilenmiyor bu zorlu çetin mevsimden.

Kış geliyor diye diğer ağaçlar korkudan olsa gerek sapsarı kesiliyorlar. Ardından sararan yapraklar bir bir düşüyor. O soğukta çırılçıplak kalıyorlar garibanlar.

İnsanlara sunduğu çok değerli yağı nedeniyle mi? Yoksa hep yeşil kalması nedeniyle mi insanlar tarih boyunca ona değer verdiği bilinmez.
Ama nice kral’ın , padişah’ın kibirli başının üstünde gezdi dolaştı diyar diyar.Nice vezirler,güçlü saygın komutanlar , halklar eğildiler zeytinin önünde. Bu gerçek herkes tarafından bilinir.

Allah zeytinin ismini kutsal kitaplarında anarak şereflendirdi onu.
Nice bilge, düşünür, hatip okudu kutsal metinlerde zeytinin ismini.Ömrü boyunca hep saygı duydu ona.

Zeytin insanı düşündürmeye sevk ediyor. Diğer ağaçlar kılıktan kılığa girerken zeytin aynı kıyafetle kalmayı tercih ediyor yılın on iki ayı. Neden ? Acaba yeşil kalmayı çok mu seviyor?
Dili olsa belki bu sorularıma cevap verirdi. Hem kendisi rahatlardı hem de ben.
Belki de bana kızardı.Derdi ki:Be kardeşim işin gücün yok mudur?
Sen gelmişsin benimle uğraşıyorsun. Git işine ,derdi.
Ben de bu bana kızan yemyeşil ağaçtan uzaklaşırdım.

İrfan GÖRGÜN