4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
731
Okunma
Ağustos ayı,
Sapsarı başaklar açmış toprakta.Ekenlerin, başaklarına büyüme telaşı var bakarken gözlerinde.Gelmiş gitme vakti.Bilinir ki zordur, dayanamaz altın sarısı başaklar kara kışa.Yine de emir büyük yerden, gönderilmeli, ekilmeli.
Belki ekildikleri topraklar kırmızıya bürünecek sapsarı başakların.Bir mayın patlamasıyla düşecek evlere ağıt.Bir anne değil bin annenin yüreği yanacak cehennemden farksız ateşle.
Sadece neden diyesim geliyor.Neden?
Bunun için mi büyüttük oğul seni.Bunun için mi boy verdin?Bu kadar mıydı sana sarılıp, koynumda uyutabileceğim zaman?Ah vatan!Sana bir değil binlerce başak feda ama yok mu başka bir çözüm?İnsanlığa seslensem duyulmaz mı sesim?Sesim kısılsa görünmez mi ciğerim?
Ciğeri olmayan ALLAH’tan korkmayanlar insafa gelmez misiniz?Topraklarımız hiçbir zaman size verilmeyecek.Altın sarısı başaklarımızın boynu eğilsede onları doğuran anaları var.
Bebeğini bırakıp, top mermisini sarmalayan ataların evlatlarıyız bizler.
Ah anam!
Ağlama ben şehit oldum bugün sevinme bugün bayram günün senin.Bekleyeceğim seni Cennetin kapısında bu benim anam diyeceğim.Sarılacağım hiç doyamadığım kadar doyacağım sana.Sen de bana.
VATANIM SAĞOLSUN.