Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Doğan Güneş
Doğan Güneş

Birazdan Perde Açılır/ Temmuz' da Bütün İhtişamıyla Dökür Cumartesi

Yorum

Birazdan Perde Açılır/ Temmuz' da Bütün İhtişamıyla Dökür Cumartesi

8

Yorum

7

Beğeni

0,0

Puan

1897

Okunma

Okuduğunuz yazı 15.7.2017 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

Birazdan Perde Açılır/ Temmuz' da Bütün İhtişamıyla Dökür Cumartesi


(Bugece gökyüzü yalansız bir devrim gibi
Postacısını bekleyen kadim bir şiir Temmuz’u boynundan öpüyor..
Rotasından çıkarmışım vapurumu..
Gör bak neler söyleyeceğim sana bu Cumartesi..
Aragon’un Ela’sına Şems’in tiradı olur söyleyeceklerim)..
.....
Kentlerin geceye bakan yüzü hep aynı mıdır?..
Hepsi ayrı bir yüz çizgisi gibi..
Herhangi bir özgül, fiziksel, zoolojik, botanik, ya da
kimi silinmiş paragrafları aynıdır belki fakat
bazı zamanlar kentlerin geceye bakışlarındaki sırrı hiçbir veriyle anlatamazsınız..


Dün, bir kaç arkadaş Levent’te bir cafede konuşuyoruz..
Uzaktan bakıldığında çocuklar gibi şendik..
Bir arkadaşım ’Sen, kurguda olsa ütopyana küstün mü hiç,
kırıldın mı?’’ dedi
Ben sanki çok uzun yıllardan beri bu soruyu bekliyormuşçasına
çokmu belli oluyor dedim..
Güneş gidip yıldızlar göğe doluşana kadar bunu konuştuk..
Bazı sorularınla hiç ayrılmak istemezsin,
bir gün bir uçağın piste indiğinde yanında götürmek istediğin
koltukta, bir gün otobüs yolculuklarında gözlerinle
kaybolana kadar baktığın kilometre levhalarında bulursun..
Çünkü onun başka su kaynağıyla buluşmasını, başka koylarda
çağıldamasını istemezsin..
Kaldıramazsın bunu diye düşünürsün..Ütopyana bir bulanık su yürür..
Ta ki onun gittiği yerlere hep canlılık vereceğini düşünüp
eşgüdümlü sevmeler büyütene kadar..
Bundan vazgeçene kadar tümcelerinde içine kıvrılır..
Bilmek aslında erdemli bir iştir..
Ama yalnızca bilmek ve yorumlamak yetmiyor..
Bunu söylemek de gerekir.
.....

Hiç değişmeyeceğini sandığınız şeyler değişir bir gün..
Bakarsınız alıştıklarınız yok olur, alışkanlıklarınızı da terk
etmek zorunda kalırsınız..
Her şey olduğu gibi sürecek sanıp rahat etmek de yanlıştır,
umutsuzluğa kapılmak da..
Direnmek de faydasız olabilir, mücadeleden vazgeçmek de..
Gerçekliğimize yakınlaşalım, ona dokunalım, sevelim,
yakıcı olmalarına da..
.....
Sabahla öğle arası güneşli bir Temmuz..Seçil’le Fındıklı Karaköy yol üstünde
bir parktan geçiyoruz..
Karaköy’den Eminönü’e uzanan yol boyu kıyıya yanaşmış tekneler,
tramwayın kampana seslerine karışan martı sesleri ve tedirgin
turistlerle kent, adeta yörüngesini kaybetmiş bir modül gibi boşlukta
sallanıyor görüntüsünde..Her şeye rağmen neşe, elem ve kederle
yüz yüze geliyor gibiydi..
Herkesin yüzünde Krzysztof Kieslowsk filmlerindeki acı, hüzün ve umut
iç içe geçmiş sanki..
Güneşli bir hafta ortası yürüye yürüye varmıştık bizi bekleyen cangıla..
Seçil, ’’İnsan bu zamanda ulaşmak istediği yere varamıyor bir türlü, vardırmıyorlar’
diyerek iç geçirdi..Hiç kuşkum yok, çıkış yoluna yani insanın düşüne olan
güzel zamanlara bir yol bulacağız..Tek başına da olsa bulacağız..

Bir masa etrafındaydık herkesin elinde kağıtlar, konu konuyu açıyor,
öykü içinden öykü çıkıyor, hikaye bir türlü birleşemeyen halkalar gibi
önümüze yığılıyordu..
Zarif ışıklar ve müziğin sesi dekorla birlikte muhteşem bir bütünlük içinde
içimize, ta en derinimize felsefi anlamlar yüklüyordu..
Seçil ’Bu böyle olmayacak,en iyisi içlerinden bir tanesini sesli okumak gerekli’
diyerek o, naif ve teatral sesiyle okumaya başlamıştı..
Hiçliği kavramakla başlayan öyküyü, bir bebeğin doğum anı ile
orta yaşına gelişine sığdırılmış öyküyü göz açıp kapamalık okumuştu..
Son replikte söylenen imge herkesin özgüvenini artıyordu..

O gece oturduğumuz kanepede kalbimiz uslu uslu durmuyordu..
Öyküye sadakatimizden olsa gerek kaçamak kelimelerin
izdihamında çocukça düşler kuruyorduk..
İpini kaçırmış uçurtmalar vuruyordu pencereye..
Umutsuzluk paranteze alınmıştı.
Gecenin ileri bir saatin de cebinden bir şiir çıkarıp uzatıyor bana..

Ve sen!
gözleri dört mevsim bahar
Simone de Beauvoir’ın üç küpeştesi
Vivaldi’nin beşinci mevsimi
Eduardo’nun sahnesinden mağrur çıkmış bir orta oyuncu
Kemanından düşür sesini portrene
Oda da özlem bulutlarına bütün güzel insanların
gülüşleri toplaşsın ki
yağmurun ve toğrağın kokusunu
çeksin içine yeryüzü

Rüzgar estikçe açık pencereden odaya kumral bir kokuyu dolduruyordu..
Bütün mevsimleri Temmuz’a sabitledim içimden..
’Düş bilgisi’n de bir çocuğa özgürlük nedir diye sorulduğun da
çocuk da ’ Okuldan kaçmak gibi bir şey mi’ diye yanıtlayıveriyor ya hani,
o denli özgür buluyoruz kendimizi..
Dili çözülen bir zamana dönüşüyordu bütün replikler..
Hiç bir seneryo paklamıyordu geceyi..
Her şey doğaçlama..Geceyi bölen yalnızca portakal şekeri ve
kuş öpüşü..
Ah hadi bu sabah hafif kıralım dümeni bahçe kapısından..
Hareket noktamız pisagor eğilimli olsun, ki
Islak bir kuzey gecesi süslesin düşlerimizi..

Temmuz-Cumartes. 17..

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Birazdan perde açılır/ temmuz' da bütün ihtişamıyla dökür cumartesi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Birazdan perde açılır/ temmuz' da bütün ihtişamıyla dökür cumartesi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Birazdan Perde Açılır/ Temmuz' da Bütün İhtişamıyla Dökür Cumartesi yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Mahvash
Mahvash, @mahvash
16.7.2017 18:35:00
Güneş gidip yıldızlar göğe doluşana kadar...

Ne güzel bir anlatım

Çok güzel di
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
16.7.2017 16:23:03
Daracık bir sokakta başladı konuşmlar ve bahçe kapısında bitti..
-Nawal
-Nawal, @nawal
16.7.2017 14:20:36
Bitsin istemedim hiç
çok güzeldi

Kutlarim
.
Vaha Sahra
Vaha Sahra, @vaha-sahra
15.7.2017 21:37:11
10 puan verdi
hayatı da patentez içine alabilsek keşke ara sıra kaçışlarla kurulmuyor ütopya

yani umutsuzluğun içinde umudu taze tutmak zor

kaçışlar hep kendimize aslında. en güvenilir sığınak yine kendimiziz. bazen olur öyle kumdan gemiler yüzdürürüz, dışarıda bırakırız dünyayı içseline kapılıp.


burada da cumartesi ve temmuz hava soğuk iyi mi kötümü bilemedim temmuzsa yağmur.

Sude Nur Haylazca tarafından 7/15/2017 9:40:20 PM zamanında düzenlenmiştir.
hena
hena, @hena
15.7.2017 21:29:29



Temmuz'da

Ve Cumartesi güzelliğiyle

Gökyüzü ve denizi izlerken düşlere dalmak gibi...

Öyle güzel bir yazı işte.tesekkurler Doğan.


Sevgiler,dostlukla...





glenay
glenay, @glenay
15.7.2017 20:35:31
Şiir içinde şiir gibi güzel bir anlatım.

tebrikler..
Vaha Sahra
Vaha Sahra, @vaha-sahra
15.7.2017 14:25:00
10 puan verdi
geleceğim yazıya bir kez daha;
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL