Askerlik yapanlar bilirler, araziye uymak diye bir deyim vardır. Araziye uyarsanız düşman tarafından zor fark edilirsiniz, o sizi fark edene kadar da gider işini bitirirsiniz. Özet olarak budur. Bir de yine askerde ya da sivil hayatta araziye uymak da işten kaytarmak anlamına gelmektedir. Bu tip araziye uyan insanlar her kurumda, her işletme de az ya da çok mevcuttur...



Araziye uyma fikrini kendilerine hayat tarzı olarak benimseyenlerin en büyük davranışları hasta olmadıkları halde sık sık viziteye çıkmaktır. Hele de kurum doktoru ile biraz da sıkı fıkı iseler ikişer üçer günlük rapor ayarlamaları da zor olmayacaktır...



Herhangi bir kurumda araziye uyma niyeti olan, tembel olan elemanlar hemen belli olur topluluk içinde. Bu aslında diğer çalışanlara da haksızlıktır. Sıkı sık tuvalete gitmek veya sigara içmek için kurumdan dışarı çıkmak da yapılagelen araziye uyma biçimlerindendir... Böyle tipler çok da yılışık ve yalakadırlar aynı zamanda... Şefleri veya müdürleri kendilerini bir şekilde uyardığı zaman, altından girip üstünden çıkarak durumu kurtarmaya çalışırlar...



Daha önce de belirttiğimiz gibi en çok araziye uyulan yerlerden birisi asker ocağıdır. Burada erinden onbaşı sına, çavuşuna kadar her asker fırsatını bulunca araziye uyma eylemini gerçekleştirir. Tabi ki dürüst ve çalışkan askerleri burada diğerlerinden özen ile ayırıyoruz.



Özel sektör firmalarında ve devlet teşkilatlarında hemşehricilik denen bir olay vardır, askerlikte de olduğu gibi aynı zamanda... Eğer ki üst kademelerde, müdür, daire başkanı ya da genel müdür tanıdığınız hemşehriniz var ise sizi diğerlerinden ayrı tutar ve çok yerde de kayırır o büyüğünüz. Siz de onun sayesinde çalışıyor görünürsünüz. 15 Temmuz darbe girişimi de bastırıldıktan sonra bir çok darbeci asker de araziye uyarak ortadan kaybolmuştur. Onların bu araziye uyma durumlarına, dost zannettiğimiz dış ülkelerde çanak tutmuş, bizim ile müttefik olmalarını bile unutarak gerçek niyetlerini ortaya koymuşlardır... Araziye uymak savaşta güzel de çalışırken yapmamak lazım. Hepinize en derin sevgi ve saygılar...


Ahmet ZEYTİNCİ