1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
542
Okunma
Buna denilecek şey kısaca şudur:
Edepli olduğu sürece,kişilik haklarına saldırı içermediği sürece ve belaltı "vuruşlarla" rakibi ekarte etme amacı taşımadığı sürece ben "tartışmaların" devamından yanayım.
Ziya Paşa’nın şu sözündeki gibi:(Gerçi bunun Namık Kemal’e ait olduğu da söylenmektedir lakin benim aklımda doğru ya da yanlış Ziya Paşa kalmış!)
-Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar !
Ya da 18.yüzyılda yaşayan İngiliz düşünür J.S.Mill’in dediği gibi:
-Tartışmayı susturmaya yönelik her girişim,bir yanılmazlık içerir!
Acaba bizim düşüncelerimiz bir yanılmazlık göstergesi midir?
Ya da tartışmaya katılmadan fikirlerimizin mutlak doğruluğundan nasıl emin olabiliriz ki?
Yoksa bu durumda Mussolini’nin mantığı ortaya çıkmaz mı ola ?
-Bütün dünya bizim görüşlerimizi kabul edecektir.Çünkü okuyan herkes görecektir ki,çözüm getiremediğimiz sorun,cevap verilmedik soru,keşfedilecek meçhul bırakmadık!
Bu durumda bize de her şey bir yerde "yazıyorsa",aramamak/düşünmemek ve sormamak düşer sanırım.
Oysa hayat tersini doğruluyor/doğruladı.
Mussolini ve şürekasını değil !