Bu gün yine döne döne hem yağmuru hem kendimi sevesim geldi. Çoğu kimsenin hiç itibar etmediği iflah olmaz duygusal hücrelerden oluşa gelmiş hislerim bir sağanak gibi yağdı yine içime.
Yeri geldiğinde akıl fukarası olduğumu söyler dururum.

Öyle ya Yaradan’ın en akıllı varlık olarak yarattığı insanoğlu kendisine bahşedilen bu muhteşem ayrıcalığı her fırsatta dile getirip bunu doğru ve iyi şeyler için kullanmanın harikalar yarattığını iddia etse de ben halimden çok ama çok memnunum.

Bu güne değin sahip olduğum duygusal dürtülerim beni asla yanıltmadı. Bu da Yaradan’ın bana bir iltimasıydı belki de…
Üstelik inandığım doğru bildiğim ve yüreğime bastığım her bir şeyin gerçekte de çok doğru çok insanca ve çok güzel şeyler olduğunu gösterdi bana.

Bu günkü mutluluğumun nedeni ise Yoldaş Putin’in gerçek bir Sosyalist’ den beklenen tavrı oldu.
Rejim yıkılmış olabilir. Lakin görüldüğü gibi canı gönülden inanılan benimsenen ruha ve belleğe kazınan soylu idealler asla yıkılmıyor.

Siz bakmayın bizdeki her türlü kepazeliğin rezaletin kadın-erkek ustası olup da ”YIKILMADIM AYAKTAYIM!” diyen ayak takımına.

Dünyanın bir ucunda da olsa düşündüğüm hakkında bilgi sahibi olmak istediğim birinin gerçek karakteri içime doğuyor. İşte benim duygu insanı olmamın böyle güzel ve güvenilir bir avantajı var. Bu nedenle de ne kandım ne kandırıldım ne de söylemlerimde en küçük bir değişiklik olmadı.

“Bir arkadaş istiyorum. Benimle konuşmadan beni tamamen anlayacak, benimle karşı karşıya saatlerce hiç konuşmadan oturabilecek bir arkadaş.”