Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
hena
hena

sokak esintileri..

Yorum

sokak esintileri..

7

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

786

Okunma

sokak esintileri..



Her insanın çocukluğundan kalma hayatında iz bırakan unutamayacağı anıları vardır mutlaka.
Hani Kavafis’in bir şiirinde:

‘Yeni bir ülke bulamazsın,
başka bir deniz bulamazsın,
bu şehir arkandan gelecektir
ve sen yine aynı sokakta dolaşacaksın…’

dediği gibi sizin de unutamadığınız birçok hatıranızın olduğu bir sokağınız olmadı mı hiç?

Jorge Amado’nun çok anlamlı bir sözü geldi aklıma bu yazıyı yazarken.Şöyle diyordu:

’İnsanın ana yurdu çocukluğudur.’
Hep özleyeceği ve gitmek isteyeceği...


Küçük bir kasabada sokak yolunun başında tek katlı,evin önünde boydan boya kerpiçle örülü duvarları birleştiren, boyası neredeyse silinmiş üzerinde şu an hatırlayamadığım ama benim de mutlaka bir şeyler eklediğim değişik şekillerden oluşan siyah bahçe kapımız vardı...
Bu, rengini hiç sevmediğim siyah kapı sokağımıza açılıyordu işte : Yavuz Sokak.


Çocukken her sabah erkenden kalkar, ayaküstü bir şeyler atıştırıp sokağa atardık kendimizi. Adeta sözleşmiş gibi kapıda bulurduk birbirimizi. Saatler süren keyifli oyunlarda yorgun düştüğümüzde her birimizin evinden getirdiği salçalı tandır ekmeğini keyifle bölüşürdük.Bazen de oyun araları birbirimizin evine gider,mısır saçlı bebeklerimizle oynadığımız evcilik oyununu gerçeğe dönüştürür,aynı tabaktan yemek yemenin tarifsiz sevincini yaşardık.


Sokaklar, özgürlüğümüzün en özel en gizemli düş barınaklarıydı.
Ben ilk defa bu sokakta hissettim mutluluğun sevinç çığlıklarını,bir oyunda mücadele ederek kazanmanın haklı gururunu, haksızlığa uğradığımda ise kavgayı…
İlk kez bu sokakta yedim koca bir yumruğu, takım arkadaşımı korurken.
İlk aşkımı her gün batımı bu sokakta bekledim.

Bu sokakta öğrendim emek vermenin kutsallığını, insanların dayanışmasının güzelliğini…
Tandırda ekmek pişiren komşularımız mis gibi tandır ekmeğini bizlere bölüştürdüklerinde öğrendim paylaşmayı. Ve aslında ne kadar farklı olsak farklı yerlerde yaşasak da kocaman bir aile olduğumuzu.


Sokakların da bir ruhu vardı bana göre..Bir akşam vakti akasya çiçeği kokusunda hüzün şarkıları söyleyen rüzgar...Sabahın ilk ışıklarıyla yüzüme dokunan en tatlı sıcaklığıyla gün ışığı.Gün batımında ise bir şenlik bahçesine dönüşen...Ve en güzeli o birliktelik duygusu...Yaşlı amcalar, teyzeler, yengeler… Gençler ayrı bir havada bir yerde sıcak çaylarını yudumlar iken yaşlı amca ya da yengeler bir ağacın gölgesinde ya da bir duvarın bitişiğinde sohbet eder, gün batımında serin rüzgârın keyfini sürerdi. En özgür olanlar biz çocuklardık, sokak bizimdi adeta…Rüzgarla dans ederdik çılgınca söylediğimiz şarkılar eşliğinde.Sevgi ile büyüdük yıllara bile aldırmadan…


Lisede okuduğum yıllardı. Sokakta bir arkadaşımla gün batımında gezinirken oldukça yaşlı yengem bana doğru yaklaştı. Ayaklarında ağrılar olduğu için elinde asa yavaş yavaş yürüyordu. Yanıma yaklaştı. Yılların verdiği yorgunluk bir bulut gibi çökmüştü üzerine, nasır tutmuş elleri, çukurlaşmış ve yorgun bakan gözleri ile etrafı dikkatle süzüyordu. Hafif bir gülümseme kapladı yüzünü. Ellerini iki yana açıp:

’Bak bana’ dedi. ‘
Bak nasıl da çöktü bu beden, ayakta bile duramıyorum…
Bazen ah keşke ölsem de bu ağrılardan kurtulsam’ diyorum.
Ama bu gün batımı… Bak nasıl da esiyor.
Bütün acılarım, ağrılarım yok etmiyor yaşam sevincimi bu rüzgarı duyumsadığımda...

Bak,bu esen rüzgâr bile insanın yaşaması için bir sebep…’

O, yanımdan ağır ağır uzaklaşırken, ben yıllar sonra bile anımsayacağım bu sözleri düşünüyordum.



Yıllar geçti...
Tanık olduğumuz bunca ölümler, tüketilen pek çok güzellik,yitirilen sevgiler,yaşanan korkunç olumsuzluklarla ruhumuz ne çok yaralandı....Acımasız ve çıkarcı bir çağda yaşamanın verdiği kaygılar içinde mutsuzluk adeta yazgımız oldu.

Her şeye rağmen tamamen umutsuz değilim aslında,az da olsa iyi olana dair
umutlarımı korumaya çalışıyorum.Geleceğe yönelik ciddi kaygılar içinde bazı gün batımları yine o sokakta dolaşıyorum, hiçbir zaman unutamayacağım anılarımın geçtiği o sokakta....


Hem çocukluğumu hem bize öğretilen ve hissettirilen değerleri kısacası insan olmanın sıcaklığını hissettiren o güzel eski günleri özlüyorum.


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sokak esintileri.. Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sokak esintileri.. yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
sokak esintileri.. yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Mahvash
Mahvash, @mahvash
19.2.2017 23:38:00
Çocuk özlemleri yüreğimizin bir köşesinde daima ve aslında anlatacak çok hikaye var sevgili hena


.bu güzel yazı için teşekkürler
-Ezrak Rahel-
-Ezrak Rahel-, @ezrak-rahel
19.2.2017 19:01:53
Yok ben gitmezdim çocukluğuma. Çok güzel anılarım yok çünkü. Herkes şanslı gelmiyor dünyaya. Herkes çocuk olarak da kalmıyor. Ben erken büyüyenlerden, hatta çocukluğunu transit geçenlerdenim.O yüzden belki de hiç büyümüyor içimdeki kızın bir tarafı. Nereye mi dönmek isterdim? Bir düşündüm de: Hayatı omzuma aldığım üniversite yılları belki. Geceleri prematüre ve çocuk servisinde çalışıp uykusuzca okula gittiğim yıllar, ölümle iç içe geçen zamanlar, ama yine de vardı güzel zamanlarım.

Yazın güzeldi hena. Böyle duygulu ve içten yazıp dokunuyorsun içimizde bir yerlere. Ama iyi insanlar var evet, çok iyi insanlar hem de. Güzellikler var hala yeryüzünde yoksa başka nefes aralığı yok insanın.

Ben en çok çocukları ve kuşları seviyorum. Onlara güvencim tam diyerek bitirmek istedim yorumu

Saygıyla





İlfan
İlfan, @lfan
19.2.2017 14:09:09
10 puan verdi
sokaklar İnsanın kendisini Özgür hissedeceği ilk alanlardır.
sıkıldığımız,sıkboğaz edildiğimiz Zaman'larda kendimizi sokakğa atar rahatlardık.
fakat şimdikî Zaman'da böyle bir özgürlük alanı yok maalesef! sokaklar daha güvensiz ve korkulan yerler haline getirildi.
tümden ümitsiz olmamakla beraber şimdilik yada yakın gelecekte durum böyle gözüküyor.

saygıyla
sahaf
sahaf, @sahaf
19.2.2017 13:39:39
"çok eskidendi çok eskiden" demiş ya şair gerçekten de çok eskilerde kaldı güzel yaşanmışlıklarımız. Şimdilerde görüp te artık çok şaşırmadıklarımız için "ne yazık" diyebiliyoruz yalnızca. Umudum bu manzaraya göre çoğu zaman kara renkten çıkamıyor...

Sevgiyle kalın
Vaha Sahra
Vaha Sahra, @vaha-sahra
19.2.2017 13:31:14
10 puan verdi


insan yaşamın içinden geçiyorken özlenecek şeylerinin olması bile umuttur
bu güzel bir şey
ardında kalmış olsa bile özledikleri

bazıları ise kabusa doğar, kabusa yürür...

insan dediğin kendi inşaasının içinde yaşıyor...

umut da umutsuzluk da biziz böyle olunca.
Etkili Yorum
Cömert Yılmaz
Cömert Yılmaz, @comert-yilmaz
19.2.2017 09:07:12
10 puan verdi


insan en çok kendisiyle konuşur gözlerini kapatıp uzaklara dalınca
biraz anılarda, biraz hayallerdedir aradığı huzurun adresi



yaşadıklarını inkar gelmeden ve düşlerini küçümsememekti aslolan
ki bu yazıdaki özlemde de net görüyoruz
nereye gidersen git
geçmişin hep yanında gelir/herkese her şeye rağmen


zamanın kudreti yetmez eskitmeye
büyüdüğün sokaklarda bıraktığın hatıralara

dinlediğin bir parça müzikte ve ya okuduğun romanın bir pasajında
olmadı içinde kaybolduğun bir şiirin hikayesinde
çocukluğuna rastlarsın


*

içi ne muazzam duygularla örülü ömürden gelip geçiyoruz
kıy(a)metini unutmadan!


ve her gidenin ardında bıraktığı “umut”
biriktirdikleri iyi ve güzel insanlara emanet etmiştir

dün
bugün
ve
yarına dair ne varsa
yaşasın
yaşatılsın diye!




hena
hena, @hena
19.2.2017 07:52:17
https://www.youtube.com/watch?v=FdGcIXc8Zkk
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL