Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Tülay Bostancı
Tülay Bostancı

Tahta Kapıdan Girince

Yorum

Tahta Kapıdan Girince

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1167

Okunma

Tahta Kapıdan Girince

Çocukluğumuz ; kocaman bahçesi meyve ağaçlarıyla dolu bir evde geçti.Yağmur, çamur derken kışlar yorucuydu ama baharına yazına doyum olmazdı.Biz büyük bir özlemle cemrelerin düşmesini beklerdik.Bir iki derken üçüncüsü düştü mü toprağa, güzel günler gelmiş demekti.Ben pek anlamazdım ama eline bıçakla tepsiyi alan komşu çocukları yenilebilen otları toplamaya çıkardı.Dede sakalının yanı sıra diğerleri yemlik,gelincik,birinin adı da galiba çıtlıktı ya da benim aklımda öyle kalmış olmalı.

Daha sonra bağ bahçe yeşile boyanır, ağaçlar cinsine göre pembe, beyaz çiçeklerle donanırdı. Elma, kiraz, kaysı,şeftali ve armut ağaçları seyrine doyum olmayan görsel bir güzellik sunardı bizlere...Ortalık yeşermeye başlayınca;dedemler bahçede otlar boşa gitmesin,kışa hazırlık olur diye yavrulayacak koyunlar, keçiler alırdı. O yavrular öyle sevimli olurdu ki;şimdilerde bile ne zaman bir kuzu görsem, tüylerini koklamak arzusuyla dolar içim.

Bahçemize açılan iki kanatlı tahta kapımız,taş bir köprüyle yola bağlanır köprünün altında yaz kış akar sular çağlar,bahçelere can verirdi.Akarların kenarlarında sarı yağ çiçekleri ,su naneleri; iğde çalıları ve de dalları sularla oynaşan salkım söğütler.Follukta sıra bulamayan tavuklarımız bazen gözden kaçar çalıların arasına biriktirirdi yumurtalarını.O yumurtaları topluca buluvermek bir ayrı mutluluktu. Bir horozumuz vardı ki evlere şenlik,sanırım yalnız tavukları değil bizi de sahipleniyordu.Bu durum bizim görmediğimiz bir anda, tahta kapıdan giren yabancının vay haline demekti.
Bir bahar günü okula gitme telaşıyla koştururken, bahçeden gelen sesler dikkatimi çekti.Ne oluyor demeye kalmadı komşumuz Sabahat Abla, ağlıyor mu gülüyor mu belli değil ;horozla verdiği savaşta mağlup düşmüş bize sesleniyordu.Elinde ise sadece sapı kalmış plastik çanta.Horozu uzaklaştırıp Sabahat Abla’yı içeri aldık ama gülme krizine girmemek ne mümkün!Şu an hafızamda sakladığım, hatırlayınca halâ güldüğüm bir anı...

Yıllar içinde şehrimiz, inanılmaz hızlı bir değişimle zamana yenik düştü.Artık yer altına alınan akar sularımız gibi bağları bahçeleri görmek içinde Toros’ların içlerine doğru hayli uzun bir yol katetmek gerekli ..Ereğli ;çocukluğumuzun o Yeşil Ereğli’si artık yok! Hani çocukların hayali arkadaşları olur,gerçek değildir ama onun dünyasında canlı gibi.O yıllar aklıma gelince... Benim hayal dünyam çok daha genişti de ben masal güzelliğinde bir kent mi kurgulamıştım dediğim zamanlar öylesine çok ki!

tly

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Tahta kapıdan girince Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Tahta kapıdan girince yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Tahta Kapıdan Girince yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL