Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Gurbet Melegi
Gurbet Melegi

ALİ İLE SEYAHAT

Yorum

ALİ İLE SEYAHAT

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

774

Okunma

ALİ İLE SEYAHAT

ALİ

Bir İstanbul seyahatimde karşılaştım Ali ile.
Çok coşkulu ve ürkek bakıyor bana, - nereye gidiyorsun - der gibi
konuşmak istiyor. Çekingen ve utangaç bir tavırla bakıyor, beni
süzüyor.
Ben ilk hamleyi yaptım; - nereye gidiyorsun - diye

- İstanbul - diye nefes bile almadan cevapladı.
Adin ne? Ali dedi. Sen nereye? Diye yalın ve çıplak, katıksız bir soru
bana
yöneldi ve ben daha konuşmadan sen İstanbullu musun?
Sen her yeri biliyor musun? Bizi dedem oraya gezmeye götürüyor diyor.
Benim
yalnız oturduğumu gördüğü için, - ben senin yanına geleyiyim mi -?
Diyor gel
bakalım diyorum ve dedesi - rahatsız etmesin sızı hanım –
diyor, yok
diyorum gelsin ve gelip oturuyor gözlerimin içine bakarak; sen
nesin diyor?
Nasıl yanı diyorum öretmen misin diyor, yok diyorum. Nereye
gidiyorsun
diyor, ya sen diyorum? Ben de İstanbul`a diyor. Sen neden yalnızsın
kimsen
yok mu? Diyor var ama ben bu gün yalnız gidiyorum, kızımı karşılıya cağım
diyorum. Nasıl diyor, kızım gelecek yurt dışından diyorum, kendisi
gelemez
mi diyor? Gelir tabii ama ben onu çok özledim o yüzden diyorum… Ve
Ali bir
solukta oraya neden gönderdin diyor? Evlendi gitti diyorum. Özlerim
deseydin
diyor, ya hasta filan olursan, ben gitmem anam hasta filan olur diye
diyor
ve devam sorulara… Ali bir şey soracağım diye susturuyorum. Hıııh
diyor
başını sallıyor. Nereden geliyorsun, yani nerelisin? Diyorum.
Nevşehir
diyor, sen biliyor musun diyor? Hayır hiç görmedim diyorum,
tepkisini ölçmek
için… -ANAAAAA sen Nevşehir`i bilmiyon ha – diyor. Evet
bilmiyorum, gitmedim
diyorum. Neden diyor, kimsem yok da ondan. Biz varız diyor, o kadar
masum
anlatıyor ki, peki sen bana Nevşehir`i anlat, ben de sana İstanbul`u
anlatayım diyorum. Ali bak bu deniz diyorum, ANAAAAAAA bak denize diye
alabildiğince bağırıyor uykuda olan anasını ve ablasını uyandırıyor
onlarda
şaşkın bakınıyorlar… - Bak bu abla Nevşehir`i bilmiyor - ana
diyor ve devam
ediyor, üzüm bağlarını evlerini, ne var ne yok anlatıyor görmek
istediği
İstanbul`u unuttu bana oraları anlatıyor. Senin kocanda var mi? Neden
sordun
çok güzelsin de seni alırlar kalmazsında, ondan diyor… Ah Alı
çok tatlısın
diyorum öyle diyor, ve devam ediyoruz. Ali dünyayı ve yolcuları
unutmuş
Nevşehir`i anlatmaya devam ediyor. Yavaş konuş Ali diyorum, peki
diyor ayağa
kalkarak, peki sen şu vapura da bindin mi? Diyor evet diyorum,
ANAAAAAA
diyor ya uçağa diyor, evet diyorum, ya trene evet anlamında başımı
sallarken
Ali yavaş diyorum heyecanlanma diyorum peki diyor!

- Soruların sonu gelmiyor, ya yurtdışına da gittin mi diyor Ali
koca
sesi ile gene bir ANAAAAA diyor. Okuyor musun diyorum, tabii diyor
gülen
gözleri ile. Peki ileride ne olacaksın Ali diyorum aslında klasik bir
soru
diyorum, o ney diyor. Aslında ben öğretmen olmak istiyorum da sende mi
istedin olamadın diyor. Anam doktor ya da eczacı ol diyor. Sen kendin
için
meslek seçmelisin Ali diyorum, bak ana diyor annesine bir hamle
yapıyor.
Annesi mazlum nede hanim hanımcık birde Ali`nin ablası var yanında
kibar bir
kız. Ali hiç nefes almadan devam ediyor, bir de ağabeyim var diyor. O
da
öğretmen olacak diyor. Anam ona da avukat ol dediydi, ama - beni
elleme -
dedi ağabeyim diyor. Peki Ali annenin adi nadir? diye konuyu
değiştirmek
istiyorum, Fethiye diyor, ya ablan Merve diyor. Ruhları güzel dede bana
ben
yaşlıyım diyor molada, yol gösteren olur mu diyor lavabo için ve
namaz için.
Ben de buradan Ali ile sen, hanımlar benimle gelsin diyorum ve işte Anadolu insanı dede lavabodan çıkmadan olmaz girmeyelim kızım biz ayıp diyor gelini ama diyorum araba kalkar olsun diyor çıkarsa ayıp bizi bulamasa diyor ah benim Anadolu’m şimdi kaldımı bunlar ki sonra
bir çay
almak için oturuyorum. Ali geliyor, dede geliyor, diğerleri ile sohbet
devam. Yaşlıyım diyen dedeye diyorum kaç yaşındasınız yaşını
söyleyince
güluyorum. Ne oldu hanim diyor, dede seninle ben ayni tertibiz
diyorum.
Şaşkın bir bakışla sen o kafa kağıdını ya çaldın yada buldun diyor -
Dalga mı
geçeyon benle - diyor öyle diyorum ve şaşkın bakışlarla arabadaki
yerimizi
aldık. Devam ediyoruz ah Ali sen ve ailen çok tatlısınız çok şeker
insanlarsınız. Sizi tanıdığım için çok mutlu oldum, onur duydum.
Söz verdim
Nevşehir`e kocamla gideceğim. Ali - kocanı da getir ha - dedi sahi
gelir
misin, diyor inerken söz dedim. Ali bir zıpladı sahi mi diye.
Defalarca
sordu, gözleri kocaman gülüyordu ana bak, gelirim diyor sevecen,
heyecanlı.
Istanbul`a geldik iste…

- Telaşla nereleri gezeceklerini not aldı.
Ve bir daha ki sefere Nevşehir`de buluşmak üzere sözleşerek ayrıldık…

( Ali ve Nevşehir )

gurbet meleği

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ali ile seyahat Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ali ile seyahat yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ALİ İLE SEYAHAT yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL