Bir varmış bir yokmuş Evvel zaman içinde kalbur saman içinde develer tellal iken pireler berber iken diye başlayan masallar dan biri değil bu.

Soğuk bir kış günü karla kaplı dağ köyünde masalımız başladı. Evlerin çatıları dahil gözükmüyordu. insanlar köyde birbirine gidebilmek Ya da dışarı çıkabilmek için kapıyı açtıklarında koca bir kardan duvarla karşılaşıyorlar dı onu küreklerle kazarak tüneller açıyorlardı.Kışın bu şekilde yaşıyorlardı . Kış sert geçiyordu korkunç Rüzgarlar esiyordu tipinin ardından . Tünellerin içinden geçerek gelen bir kadın köyün girişindeki. evin kapısını çaldı.
Kapıyı güzel genç bir kadın açtı Buyur teyze dedi Bu soğukta nereden geliyorsun böyle . Yaşlı kadın yanköy denim dedi. Tanrı misafiri kabul eder misin?
genç kadın Tabii ki kabul ederim deyip içeri aldı Buyur teyzecim dedi ve sobanın yanına oturttu çay içer misin diye sordu bir bardak çay koydu, 2 dilim Kuru ekmeğin var Biri senin biri benim olsun teyzeciğim dedi Bir de birazcık ekşimiş Peynirim var. Beraber oturup yemeye başladılar hatır sorduktan sonra teyze Neyin var çok üzgün gözüküyorsun Kızım söyle bana deyince kadın ağlayarak ayıracak köylüler kocamdan bir kadın bulmuşlar bile. Çocuğum kızamıktan ölmeseydi. Fakirliğin gözü kör olsun. 50 lira veremedim ki oğluma aşı yapsınlar.
Acısı deşilen kadın zor topladı kendini.
Yaşlı teyze yat bakalım ben seni muayene edeyim dedi yanköy de ebeyim Korkma benden dedi.
Muayene sonrasında bir tokat yedi genç kadın Çünkü 6 aylık hamileydiYaşlı teyze bir kızın olacak adı hasret konacak dedi.
Ardından döşekler serildi yatıldı.
Sabah uyanan genç kadın teyzenin yatağının boş olduğunu gördü.
Nereye nasıl gidebilirdi ki.
Bu onun için hep bir muammaydı.
Evet gerçekten 3_4 ay sonra bir kızı oldu adı Hasret kondu.
HACER SARIGÜL