6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1413
Okunma

Öncelikle bir husus belirteyim yazının başlığını oluşturan ‘’Benim adım Hasan değil’’ sözü bir fıkrada geçen ve bu sayfada okuduğum bir yazının içeriğine gönderme olarak kullandığım bir cümledir.
Adamın biri hemen her gün yaptığı gibi sahilde yürüyüşünü tamamlamış ve bir bankta oturup hem dinleniyor hemde deniz manzarasını seyrediyormuş. Başka bir adamda arkadan yanaşıp bu adamcağızın ensesine esaslı bir şaplak yapıştırıp, ‘’vay Hasan ne haber’’ demiş. Tokatı yiyen adam neye uğradığına şaşırıp ayağa kalkmış ve beyefendi ben Hasan değilim demiş. Adamda bunun üzerine çok özür dilerim sizi Hasan sandım deyip, yürüyüp gitmiş.
Bir sonraki günde yine adam yürüyüş sonrası sahilde bir başka banka oturmuş manzara seyrederken, aynı adam arkadan gelip adamcağızın ensesine ‘’vay Hasan ne haber’’ diyerek bir şaplak daha patlatmış yediği şaplağın acısıyla yerinden kalkan adam yav arkadaşım yine mi sen?’’ Ben Hasan değilim anlamıyor musun? deyince adamda çok özür dilerim sizi Hasan zannettim diyerek yürüyüp gitmiş.
Ertesi gün adam sahilde bir başka banka oturmuş dinlenirken aynı adam arkasından gelip ensesine sağlam bir şaplak daha yapıştırıp ‘’vay Hasan ne haber’’ deyince şaplağı yiyen adam bir yandan ensesini ovuşturup bir yandan da oturduğu yerden adama dönüp anlaşıldı ben Hasan olsam da olmasam da sen bu şaplağı benim enseme indireceksin. Şimdi söyle bakalım hemşerim, senin asıl derdin ve karın ağrın nedir demiş.
Bu sitede bazı dostların kaliteli anlatımla kaleme aldıkları siyasi yazılarını ilgiyle okuyor ve istifade ediyorum. Çünkü siyaset, yaşamın yok sayamayacağımız bir gerçeğidir. Dolayısıyla bu dostlarımızın yazılarını okuyunca aynı siyasi görüşte olmasam bile bilgilendiğim farklı konular oluyor.
Ancak yine bu sitede mütemadiyen siyasi yazı yazan bazı kalemler var ki,onlarında siyaset yazılarının içeriği bilgi paylaşımından çok başta İslami kesimler olmak üzere etnik ve kültürel farklılıkları olan kesimlere saldırı niteliğinde oluyor. Sorsanız yazılarında ya iktidarı ya da muhalefeti eleştirdiğini söylerler. Ancak yazıyı okumaya başlayınca görünüyor ki, içeriği bambaşka alanlara ve konulara uzanıyor.
Bu kalemlerin iftira nitelikli goy goyculuktan beslenen, tahrik edici kışkırtıcı yazılarına doğal olarak kayıtsız kalınamıyor. Dün bu kalemlerden birinin ‘’sözde kadın haklarına vurgu yapan bir yazısını okudum. yazının içeriğindeki göndermelere niceliğine ve yazıda kullanılan kışkırtıcı ve incitici resme itirazım oldu. Dolayısıyla bu itirazımı dile getiren sitem içerikli bir yorum yazdım. Eleştiriye kapalı bu insanların gerçek amaçlarının siyasi eleştiri yapmak olmadığını, Atatürkçülük ayağına İslama muhafazakar ve mütedeyyin Müslümanlara saldırmak olduğunu bildiğim için yaptığım yorumu silmesine de hiç şaşırmadım.
Bu kesimlerin Müslümanlarla ne alıp veremedikleri var? Bu tavırlarının nedeni nedir ? Bilmiyorum. Hoş bilsem de çok umurumda değil. Peki nereye kadar? Kaleme aldıkları yazıların da İslama ve Müslümanlara dönük yalan, iftira ve hakaret içerene saldırılarına kadar.
Beni çok rahatsız eden yazıda kullanılan resmin yayınlandığı konuyla ilgili habere ulaşmak için İnternet’te kısa bir araştırma yaptım. Flaş haber diye duyurulan ve adeta sinema afişi gibi resimlerle servis edilmiş haber belli ki, İslami çevreleri rencide etmek için hazırlanmış ajite edici bir algı operasyonu. (en azından benim ulaşabildiğim bilgi özelinde) bu sonucuna ulaştım.
Tahrik edici,o yazıda imamlık makamına hakaret eden, bu afişin, haberine ve niteliğine şöyle bir göz atalım.
1-Sözü edilen haberin doğruluğu tartışılır çünkü ortada somut bir veri yok.
2-Bahsi geçen imamın geçmişte herhangi bir tecavüz vakıasının olduğunu işleyen bir habere rastlamadım.
3-Şahsa saldırmak için (kesin bir bilgi değil) iki eşli olması üstünden tecavüz haberinin bastıra bastıra işlenmiş olması haberin içerik olarak doğru olsa bile nicelik olarak birilerinin Müslümanlara dönük algı oyunu olduğunu gösteriyor.
4-Yirmi yaşında bir kıza tecavüz ettiği söyleniyor ama 20 yaşında bir kadının imamın arabasında ne işi olduğunun haberi nedense es geçilmiş. Enteresan?!’’
Tüm bunlara rağmen ( kaldı ki yargıya yansımış bir konu) velev ki imam tecavüz etmiş olsun.
Bu olay, mütedeyyin muhafazakar Müslümanları bağlamaz. Ama bu kalem nedense hep bu tür sayfalarda gezip doğru olup olmadığı bile belli olmayan haberleri sayfasına taşıyıp ciddi bir habermiş gibi verip resmen Müslüman kesimlere saldırıyor? Üstelik satır arasına Atatürk’ü de sıkıştırıyor. Ne alakaysa?!’’
Bir insanın kimliğinde dini İslam yazması o insanın Müslüman olduğu anlamına gelmez. Tıpkı Atatürk’ü dilinden düşürmeyen ismini ota moka her konuya müdahil eden ama gerçekte yani kalbinde asla Atatürkçü olmayanlar gibi! Kaldı ki bu haber ile ilgili İnternet’te gezdiğimde yüzlerce tecavüz haberinin sıralandığını gördüm. Ama nedense yüzlerce haberlerin içerisinden bir tek bu imamın, koca puntolarla afişe edilmiş resmini alıp sayfasına koyması da oldukça manidar.
Oysa tecavüz gibi cinsel içerikli sapkınlıklar dünyanın her toplumunda her sosyal kesiminde maalesef yaşanan cinsel kökenli ruhsal rahatsızlıklardır. Böyle olmasına rağmen bu sayfadaki bazı kalemler bu olumsuzluğu evirip çevirip mütedeyyin Müslümanlarla ilişkilendirme çabaları oldukça düşündürücü?!’’
Benzer durumu sosyal çevremde de gözlemliyorum. Bu kesimler Müslümanlarla ilgili, öyle söylemlerde bulunuyorlar ki,sanki camide namaz kılan Müslümanlar evlerine gittiklerinde haşa kendi çocuklarına ve torunlarına tecavüz ediyorlarmış gibi bir algı oluşturmaya çalışıyorlar.İşin tuhafı muhafazakar kesimlere bu tür iftiralarla saldıranlara bakıldığında son derece müstehcen hayatları ve en üst düzeyde marjinal ilişkileri yaşayan insanlar olması da son derece şaşırtıcı,
Daha ahlaksızca olanı da çarpık hayat tarzlarına sahip olan bu insanların gündüz modern kadın hakları savunucusu gibi görünüp akşam olduğunda da içki kadehini karısının kafasında kıran,veya rakı şişesini kafada kırmak için hanımlarının üzerinde özel vuruş teknikleri geliştirmiş olmalarıdır. Muhafazakar insanlara her türlü çirkin iftirayı atan bu insanların önemli bir kısmı evli olmasına rağmen ( ne kadar tecavüz kapsamına girer ) Bilmiyorum ama çocuğu yaşında hatta çocuğundan bile daha küçük kızlarla metres hayatı yaşıyor olmaları da ne kadar tutarsız olduklarının somut bir göstergesidir.
Neticede kadın haklarının istismarı siyasete alet edilemeyecek kadar genel ve hatta evrensel boyuta önemli sorundur. Kadın arkadaşlarımızın öz güven duygusu gelişmiş onurlu bireyler olarak hayatlarını yaşamalarını ve yaşamın içinde erkeklerle eşit haklara sahip mutlu insanlar olmasını arzu etmek ve bunu savunmak öncelikle bir insanlık görevidir. Dolayısıyla bu doğrultuda çaba gösterilmeli ve bu hassas konuyu siyasete alet etmeden işgüzarlık yapıp belli bir kesimi rencide etmek amacıyla kullanmak isteyenlere de fırsat vermeden yapmalıdır.
Bu nedenle iktidarı ya da muhalefeti eleştireceğiz diye mezhepsel ve siyasal karşıtlık üzerinden İslami kesimleri tahrik edici ve incitici yazı ve söylemlerden önemle kaçınılmalıdır. Neticede mütedeyyin Müslümanların da sabrının bir sınırı olduğunu unutmamak gerekir.
Nihayetinde yapılacak en büyük hata bu milletin sinir uçlarına dokunan sözler söyleyip tarihine, köklü kültürüne, dinine ve diyanetine sinsice ve haince hakaret etmek olur.
Dolayısıyla bir gün gelir, herkes sinsiliğinin ve hainliğinin bedelini misliyle öder.
Benden söylemesi...!
Sonrada vay ben görmedim vay ben duymadım olmasın.
Serhat BİNGÖL. 13.01. 2017