4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
624
Okunma
Hukuk,ne yazık ki ülkemizde çok "konuşulan" ve fakat az bilinen bir alandır.
Tabi ki herkesin hakim,avukat ya da hukukçu olması mümkün değildir.Ancak bunlar olmadan da temiz bir "vicdana" sahip olmak,adil davranma kaygısı taşımakla da pekala mümkündür.
Mesela Fransa’da "ağır cezalık suçlar"da halk jürisi vardır.
12 kişilik komisyonda,3 ’ü hakim olmak üzere 9’u da halktan- ama "dürüstlüğü" titizlikle belirlenmiş olmak şartıyla-seçilmiş insanlar karar verebilmekteler.
Bu bağlamda şunu belirtmek isterim.
Haberlerde eski bazı önemli davalarda "yargılanmış" olanların,Yargıtayca yeniden yargılanmasının önü açıldığı sık sık vurgulanmaktadır.
Peki bu mümkün müdür?
Kesinlikle evet.
Ancak "şartlara" uymak koşuluyla.
Peki bunların yazıldığı yer veya mevzuat var mıdır?
Tabi.
1 Haziran 2005 yılında yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanununun 311.maddesi gayet nettir:
HÜKÜMLÜ LEHİNE YARGILAMANIN YENİLENMESİ NEDENLERİ
Madde 311 - (1) Kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış bir dava, aşağıda yazılı hâllerde hükümlü lehine olarak yargılamanın yenilenmesi yoluyla tekrar görülür:
e) Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa.
Sade bir yurttaş gözüyle gördüğüm / anladığım budur .