6
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
903
Okunma

Devletin kuruluş ve kurtuluşunda önde giden fikirler hep, şairler olmuştur...
Atatürk’e ilham veren ya da Atatürk’ün ilham aldığı kişi de şair.
Dokumayı, maddenin yapısına göre birleştirir ve işlerseniz, emeğinizde çekme ve sarkma olmaz!.
Mekanik örnekler de verebilirim... anlayana, az söz yeter.
Her işin bir bakanlığı olduğu gibi, şiir konusunun bakanlığı kurulması; memlekette ileriyi görenlerin işlediği kayıtları değerlendirecek ve işlenerek hayatımızı, hem sorgulayacak hem de geleceği gösterecek fikirleri ilk elde toplayıp örecek yetkili insanların hareket gücünü sabitleyerek devlet makamında yaptırımı olacak kuruma ihtiyaç vardır.
Geriye çok geriye dönüp baktığımızda, sayılamayacak kadar çok ağıd, destan, şarkı sözü ve türkünün temelinde, şiir yazanların desteklendiği bir devlet kurumu olmuştur.
Dernekçilikle, bu işlerin vatandaşın sırtına yüklenmesini yadırgıyorum.
Futbol topu için kurulan devlet kurumlarının binde biri şiir yazarına verilmeyi bırakın; dış kapının mandalı görülmesi; memleketi, içe dönük küçülmeyi hızlandırdığına çoğumuz şâhid oluyoruz.
Devlet yapılanmasındaki bu zaafiyeti kimse yazmak istememiş olabilir;lâkin, 2016 Yılında yaşanılan çılgın toplum olayları, bir daha düşünmemize, sâdece el becerilerine destekle ya da teknolojiye verilen destekle, yine topal kaldığı aşikârdır.
Psikolojik hazırlık, barış vaktinde olur... devletlerin bir özelliği de halkı, bilgilendirmek için millî düşünce sahiplerini, idâre zora düşmeden koruyup desteklemektir.
Şair Dernekleri, balık tutma ya da kır gezisi dernekleri gibi değildir ve olamaz... Futbol derneklerine verilen destekler o kadar büyüdü ki; devlet adamları, bu derneklerin her türlü ihtiyacını karşılamak için devlet bütçesinde para ayırıyor...
Diyanet İşleri Başkanlığı kadar değer verilmesi gereken bir kurum hâline getirilecek şiir ustaları, kendilerine verilen kuvveti, atom çarpanı gibi değerlendirecek ve kurucu fikrime gülenler olabileceği gibi, bu adam delirdi mi, diye de kendilerine haklı olarak sorabileceklerdir.
Çılgın fikirler, bâzen benim gibi câhil insanlardan çıkabileceğini düşündüm.
Yazı sebebim; Âkif’in ölüm yıldönümü olan 27 ARALIK 2016 Salı günü olmuştur.
14 yaşımdan beri aynı rûhu taşımam, Sizce bir sebep olabilir mi?.
Âkif âşıkları, ellerini kalbinin üstüne getirerek Âkif’i bir an düşünsünler.
Millî Şairler, aslâ ve aslâ, sonradan olma mal zengini olamazlar!.
Millî vicdan sahibi şairler, kendinden daha düşküne yük olamazlar(varlıklıya da).
İstklâl Marşı’nın ilk okunduğu stad, bu akşamki maçla yıkılacağı günü bekleyecek, işte, İstiklâl Marşımızın ilk okunduğu stadı, şu anda bu yazıyı yazarken oturduğum yerden görüyorum…
150 Adım yürüme mesafesindeyim ve bu stadın yapılmadan önceki fotoğraflarından belgelidir; burası, Trabzon Şehidliği ve son adı: Kab(v)akmeydan Mezarlığı idi. 64 Yıl sonra futbol topçularını bu akşamdan îtibaren sırtından fırlatıp attı…
Yaşayanlar için 64 yıl uzun gelebilir ancak, ölümsüz Ruhlar için 64 Sâniye bile değildir. Düşünün…
Sağlıkla kalınız.
: Trabzon Şehir Stadı. Kavakmeydan Mah.
kadiryeter Kadir Yeter. 26 ARALIK 2016 Pazartesi. TRABZON.