çoğu zaman olmasına rağmen sık sık ve genellikle çeşitli ikilemler yaşarız. bunlardan kimileri vardır ki, kimselere itiraf edilemez, Bunlar hafiften hastalıklarımız, takıntılarımız olsa da bunlar, hastalık derecesinde önem taşımazlar. Lâkin milyonlarca insan gerçekten hastadır ve öyle acayip ikilemlere takılırlar ki, aşağıda siz de göreceksiniz. yani bir insan bunları düşünüyor olamaz. Ama bu hale geliyor işte.Şimdilik aşağıda anlattıklarımla yetiniyorum.

- Pillerin bittiğini bilmemize rağmen kumandanın tuşlarına yinede hızla basarız.
- Kamikaze pilotuyuz deriz. Ama yinede kask takarız.
- İnsanlara 4 milyar yıldız var dediğimizde size inanırlarken boya ıslak dediğimizde neden kontrol ederiz.
- Karanlığın hızını hesaplamaya kalkarız.
-Bebekler iki saatte bir uyanırken biz nedense rahat uyumayı ‘’bebekler gibi uyumak’’şeklinde tanımlarız.
- Hava 0 derece iken yarın iki kat soğuk olacaksa hava yarın ne kadar soğuk olacağını hesaplamaya başlarız.
-Evimize geliriz kapıyı çalarız açılıca da ‘’sen mi geldin’’? Suali ile karşılaşırız.
-Ev telefonundan birini ararız ve ses alır almaz hemen ‘’evdemisin?’’ diye sorarız.
-Hasta ziyaretine gideriz ‘’hastamısın?’’ diye sorarız.
-Karaya vuran balinayı yaşaması için çok büyük caba sarfederizde fok balıklarını demirli çivili sopalarla öldürürüz.
- Her başvuru bankında’’ danışma’’ der ama biz yine danışırız.
- Kilo vermek için yürürüz. Yürürken de bir elimize su bir elimize de su böreği alırız.
- Zayıflamak için bir hafta perhiz yaparız. Ertesi hafta başı bunu pastanede baklava börek yiyerek kutlarız.
- Hayvanları koruma derneği kurarız. Açılışında hayvan keseriz.
- Hayvan haklarını korumaya çalışırız ama hayvan kürklerini giyeriz.
- Misafirliğe gittiğimizde buyurun sofraya derler ama biz karnımız tok deriz ve eve dönene kadar aç kalırız.
- Bu bir emirdir deriz ve sonrasında da emretmedim rica ettim deriz.
- Kapı çalar ve çişimiz gelmiştir.- önce kapıyı mı açsam çişimi mi yapsam diye düşünürüz.
- Tırnaklarımızı mı önce keseselim burnumuzu mu önce karıştırsak diye düşünürüz?
- Okey’i atsam mı, çifte mi gitsem diye düşünürüz.
- Bekle hemen geliyorum deriz ama en az on dakika bekletiriz.
- Bir şey anlatılırken dinlediğimizi sanırız. Ne idi diye de sorulunca kem küm ederiz.
Ve daha bir sürü ikilemler.

Yazımı bestekar Sezai Kaya’ nın konuya havi bir şiiri ile tamamlıyorum. Saygılarımla

Sen mi zamana uyacaksın, yoksa zaman mı sana.
Bir ikilemdir yaşamak ne sağı var ne solu.
Ne güneyi var ne de kuzeyi, dönme dolap gibidir yaşamak.
Her doğan bir güneşte bir umut her batan güneşte
Hüzünlü bir şarkı gibidir ikilemlerle yaşamak.