Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
erdinç tip
erdinç tip

ERDİNÇ TİP... ŞAİR MUHLİS SÖĞÜT HAYATI VE SANATI ÜZERİNE ARAŞTIRMA

Yorum

ERDİNÇ TİP... ŞAİR MUHLİS SÖĞÜT HAYATI VE SANATI ÜZERİNE ARAŞTIRMA

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1073

Okunma

ERDİNÇ TİP... ŞAİR MUHLİS SÖĞÜT HAYATI VE SANATI ÜZERİNE ARAŞTIRMA


Selim’li Halk Şair’i Muhsin SÖĞÜT
( Hayatı-Sanatı- Şiirleri)



BEKLENEN BAHAR


(şiir)





Hazırlayan:
Erdinç TİP





















Önsöz

Değerli okuyucular!

Selim İlçesi güzel Kars’ımızın şirin ve günden güne gelişen, güzel bir ilçesidir. Nüfusu 5200 civarındadır. 52 köyü olan Selim ilçesinde halkın geçimi merkez de Esnaflık, köylerde ise tarım ve hayvancılıkla olur. Sosyal açıdan zengin bir kültüre sahiptir.
Özellikle aşıklık ve şairlik bu bölgenin en belirgin özelliğidir. Selim ilçemizin yetiştirdiği bir çok aşık ve şairler vardır. 1700’lü yıllar da yaşayan Aşık Tüccari’den tutunda, günümüze kadar bir çok aşık ve şairlerimiz gelip geçmiştir. Demek ki Selim Halkı bu kültüre sahip çıkmış, nesilden nesile yaşatmıştır. Yine Türk halk müziğine bir çok eserler kazandıran Dursun Cevlani, Üzeyir Pünhani, Kurbani Kılıç gibi ünlü sanatçılarımız da yine Selim ilçemizin bağrında çıkan önemli şahsiyetlerdir. Günümüz de aşıklık geleneğini aktif olarak sürdüren bir çok sanatçılarımız vardır. Aşık Mustafa Aydın, Mansur Alyansoğlu, Rahim Baykara, Paşa Sysanoğlu, İlhami Gamlı, Enver Ummanoğlu, Bedri Sinan Boz ve Celalettin Tip bunlardan birkaç tanesidir. Türk halk edebiyatına önemli katkıda bulunan Selim’li halk şairlerimiz de az değildir. Yazmış olduğu kitaplarıyla, Nazım İrfan Tanrıkulu, Erdinç Tip, Muzaffer Boz ve elinizde ki kitapta olan şiirleriyle Muhsin Söğüt bunlardan birkaç tanesidir. Anadolu’muzun bu küçük ve şirin ilçesinde halk edebiyatına hizmet eden ve bu kültüre sazıyla, sözüyle, folkloruyla, kitaplarıyla hizmet eden insanları görmek bir Selim’li olarak beni mutlu etmektedir. Değerli Şairimiz Muhsin Söğüt ve diğer şairlerimizin şiirlerini kitaplaştırmakla hem halk edebiyatımıza bir katkı sunmuş oluyorum hem de bölgemizin saklı hazinelerini ( şair ve aşıklar) gün yüzüne çıkarmış bulunuyorum. Yapmış olduğum hizmetin hem halk nezdinde hem de Hakk nezdinde makul olacağını umuyorum.


Erdinç TİP
Karahamza Köyü/ SELİM
Şubat 2009











Selim’li Halk şair’i MUHSİN SÖĞÜT

Hayatı:

1952 yılın da Kars, Selim ilçesi, Hasbey Köyü’nde 3 kardeşli bir ailenin küçüğü olarak dünyaya geldi. 6 yaşında iken babasını kaybeden Muhsin SÖĞÜT, İlkokul mezunu olup, okulu kendi köyünde bitirdi. 17 yaşında iken kendi köyünden Asiye hanımla evlendi. 1972 yılında asker oldu. Askerliğini sırasıyla Burdur, Konya ve Anakara’da yaptı. Askerlikten sonra uzun yıllar süren bir gurbet hayatı yaşadı.
Bu gurbet hayatı sürerken bir çok hastalığa yakalandı. Acı, hastalık ve fakirlik devam ederken şiir’e merak saldı. Kendi ifadesine göre bütün acıların üstesinden şiir yazarak ve Allah’a dua ederek gelmiştir. Şiir onun için bir tutku, yalnızlığa ve acıya bir merhem oldu. Ülkemizin çeşitli yerlerinde 29 yıl 96 gün çalıştıktan sonra S.S.K’ dan emekli olmuştur. Evli ve 10 çocuk babası olan Muhsin SÖĞÜT, hâlen Hasbey Köyü’nde ikamet etmekte ve şiir yazmakla meşgul dur.
Elinizdeki kitabın dışında yaklaşık olarak 200 şiir’i daha bulunan Muhsin SÖĞÜT şiirlerini tamamen kafiyeli ve hece veznine göre yazmaya gayret etmiştir. Şiirlerinde milli ve manevi değerlere fazlaca değinmekle birlikte hemen her konuya da değinmiştir. Şiirleri çeşitli gazetelerde ve Erdinç Tip (Hoca) ‘in “Selim’li Halk şairlerimiz” kitabında kısmen yayınlandı.

Şair irtibat :
Adres : Hasbey köyü Selim/ KARS
Telefon no : 0474-477.10.58



























Sanatı :

Selim İlçemizin yetiştirdiği şairlerimizden biri de Muhsin SÖĞÜT’tür. Muhsin SÖĞÜT’ün sanatı üzerine bir şeyler yazmak istediğimiz zaman şunu rahatlıkla söyleyebiliriz. O’ şiir sanatını toplumun gelişmesi için önemli bir kilometre taşı olarak görür. Şiiri sadece şiir olsun, kafiye uysun diye yazmaz. Şiirleri daima hayatın güzelleşmesi için, huzurlu bir toplum için adeta bir mesaj niteliğindedir. Yaptığı sanatı iyi bilen, çağın şartlarına göre gündemi takip eden, kendisini geliştiren ve şiirleriyle toplumunda gelişmesine katkıda bulunan bir şairimizdir. Şiirlerinde saf ve akıcı bir dil kullanmıştır. Günümüz gençlerinin anlayamayacakları ağır kelimeleri kullanmamaya dikkat etmiştir. Şiirlerinde insan sevgisine, doğa sevgisine, Allah, Peygamber, vatan ve millet sevgisine sıklıkla değinmiş, birlik, beraberlik ve kardeşliğin tesisi için de bir çok şiirler yazmıştır. Şairimiz, Selim’li Halk şairlerimizden Tüccari, Havasi, Celil, Zemini, Mehmet Ali İkrami, Dursun Cevlani, Üzeyir Pünhani, Yunus, Kurbani Kılıç, Rüstem Alyansoğlu, Nazım İrfan Tanrıkulu, Mustafa Aydın, İlhami Gamlı, Paşa Susanoğlu, Efendi Susanoğlu, Bedri Sinan ve Erdinç Hoca (Tip) gibi Türk Halk Edebiyatına hizmet eden bu geleneğin bir zincir halkası olmuştur.


Şiirlerinde Allah ve Peygamber sevgisi:

Allah, canlı, cansız bütün kainatı var eden, eşi ve benzeri bulunmayan, tüm canlılara merhametiyle muamele eden yegane yaratıcıdır. Peygamber yani Hz. Muhammed ise, o yüce yaratıcının bütün insanları doğru yola davet etsin diye gönderdiği son peygamberidir. İşte şairimiz Muhsin SÖĞÜT, Allah Rasulü’nün bu davetine icabet etmiş biridir. Bundan dolayıdır ki şiirlerinde Allah ve Peygamber sevgisini sıkça işlemiş ve bu sevgisini başkalarıyla paylaşmıştır.

Allah’a açılan eller
Yalvaran, yorulan diller
Merhametli olan kullar
Allah’a bağlan Allah’a


















…………………………………….
Boşuna akıyor insanın kanı
Bozmayın dünyayı olmayın cani
İnsanı öldürme, hakkını tanı
Haksız işe karşı dur Allah için.
……………………………………………
Karanlık bir anda umut göründü
Kur’an nazil oldu ışık göründü
Muhsin’im sevgi ve barış göründü
Affı merhameti seven Muhammed.
…………………………………………………….
Müslümana elçi Muhammed
Allah tan sen iste cennet
Muhsin söyler salat, sünnet
Duan kabul ya Muhammed.

Şiirlerinde insan sevgisi:

Muhsin SÖĞÜT şiirlerinde insana ve insan sevgisine fazlaca değinmiş, insanın hiçbir zaman incitilmesini istememiş ve şöyle haykırmıştır:

Hakkına razı ol insanca yaşa
Mazluma dokunma git ağa, paşa
Hakkın rahmete bol yaşa ha yaşa
Haksızlık yapmak insanlık mıdır.
……………………………………………………

Bak dünya da neler oldu
Bütün dertler seni duldu
Senin rengin neden soldu
Çok perişan oldun anam.
…………………………………………..
İnsan doğar melek huylu
Şehir, ilçe, bir de köylü
Uzun, kısa, orta boylu
Büyü, yaşa gör dünyayı.



















Şiirlerinde tabiat sevgisi:

Şairimiz, şiirlerinde kainattaki güzelliklere yer vermiş ve adeta yaratılan her şeyi yaradan dan ötürü sevmiştir. Şu mısraları ne hoştur:

Bütün sene yeşil kalan
Tabiata destek olan
İnsanlarda destek bulan
Ağaçlara sevgim vardır.

Yuvamızı sıcak tutan
Elimizde kalem olan
Arılara kovan olan
Ağaçlara sevgim vardır.
…………………………………….

Lale, sümbül bir tarafa
Palto, ceketi kaldır rafa
Yıllar yılı çektik cefa
Yıllar hep bahar olsaydı

Koyun, kuzu düz ovalar
Yollara düşmüş kervanlar
Pikniğe çıkmış insanlar
Günler hep bahar olsaydı

Ormanlarımızın korunmasıyla ilgili de şu telkin de bulunur.

Tabiatın bir gereği
Kimse bilmez bu dengeyi
Yemyeşil görün bölgeyi
Hepimizin bu ormanlar

Bir çok şeyin ham maddesi
Erozyon’a set çekmesi
Dağ da ve taşta bitmesi
Bir nimettir bu ormanlar


















Şiirlerinde vatan sevgisi:

Şairimiz Muhsin SÖĞÜT, her vatan evladı gibi, bu topraklara sevdalı bir şairimizdir. Vatan sevgisini içinde yaşatan ve bu sevgisini en iyi dile getirenlerden biriside yine kendisidir. Şu mısralar onun vatan sevgisini ne iyi anlatmaktadır:

Topraktan aldım cevheri
Kimse alamaz bu yeri
Kalsa Türk’ün bir neferi
Vatan bizim vatanımız
………………………………………
Aslan Mehmetçik canını verdi
Kılıçla, süngüyle meydana girdi
Ermeni, Urus’un dersini verdi
Tarihte bir sayfa Kars’ın günüdür

Ermeni lobisi Türkleri suçlar
Adalet yerine suçları işler
Arşivler açıktır Ermeni güçler
Muhsin’i söyleten Kars’ın günüdür
…………………………………………………..
Bütün dünya bunu gördü
Düşmana sor nasıl gündü
Bu savaş tarihe kondu
Çanakkale savaşında

Türk askeri siper aldı
Düşman korktu, donup kaldı
Avrupa’yı telaş sardı
Çanakkale savaşında.
…………………………………………..
Vatanın bağrında ne aslan doğar
Düşmanı Ege’de denizde boğar
Çanakkale geçilmez tarihi çıkar
Dost, düşman duysun bizimdir Türkiye.

























Evet görüldüğü gibi halk şairimiz Muhsin SÖĞÜT, sanatla hayatı, sanatla insanı, sanatla Allah ve peygamberi, sanatla tabiattaki güzellikleri bir arada tutmasını ve yaşamasını başarmıştır. Şair olmak elbette ki kolay bir şey değildir. Çünkü şair hayatın her alanında olmak zorundadır. Hiçbir şeye kayıtsız ve duyarsız olamaz. Muhsin bey de bunu yapmıştır. Şairimizin zevkle okuyacağınızı umarak, sizleri yılların birikintisi olan “ Beklenen Bahar” şiirleriyle baş başa bırakmak istiyorum. Muhsin SÖĞÜT, bu kitabıyla Türk Halk Edebiyatına önemli bir eser kazandırmıştır. Çalışmalarının devamını diliyorum.

Erdinç TİP
Araştırmacı - Yazar
Şair
e-mail : erdinc.tip@mynet. com
erdinc.tip@hotmail. com
0536,657 9089







































Şiirleri:

DOSTUM

Eşref-i mahlukun iradesine,
Dokunma insanın hiç birisine,
Tarihte rastladım merde, sinsiye,
Eleştir, incele, yaz bunu dostum.

El atma harama, yakar canını,
Ayetler yazıyor kulun hakkını,
Arasat, mizan’ın yap hesabını,
Sorgu meleğine ver bunu dostum.

Çeçenistan, Filistin, Irak’ı düşün,
Parçalanma kardaş olak bir bütün,
Zalimin zulmünü ortaya dökün,
Mazlumun âhı var, gör bunu dostum.

Aslanlar kesilip düşküne vurma,
Haksızlık yapanın yanında durma,
Sözüne dikkat et, kalpleri kırma,
Hakkı hak edene ver bunu dostum.

Müslüman halkların çoktur çilesi,
Bu dünyanın bak bozuldu dengesi,
Büyük devletlerin “çıkar” demesi,
Muhsin’im kaleme dök bunu dostum.
























BUNDA NE VAR

Hak yarattı cümlemizi,
Dört kitabın farkı ne var.
Ehl-i Sünnet vel cemaat,
Birdir Allah bunda ne var.

Hep döneriz Beytullah’a,
Dua ettik bir Allah’a,
Ulu divanda dergah’a,
Bir deryayız bunda ne var.

Hep ağlarız var mı gülen,
Hak emridir bize gelen,
Akıbet’in var mı bilen,
Karışma bunda ne var.

Hep insanız farkı söyle,
Kucak açtı toprak bile,
Kabristan’a güle güle ,
Hep gideriz bunda ne var.

Bir dedenin çocukları,
Bir kovanda bin bir arı,
Muhsin diyor, bozma barı,
Hep oynarız bunda ne var.































TUTUMLU OL

Hayatta çok engel vardır,
Ayak atma önü yardır,
Çalış, kazan imtihandır,
Kıymetin bil, tutumlu ol.

Boş harcama, olun perde,
Fırsat kaçar, düşme derde,
Karnın doyurduğun yerde,
Sürünmeden tutumlu ol.

Malım, mülküm bitmez deme,
Haram olan bir şey yeme,
Hiç kimseye leke sürme,
Topla, harca tutumlu ol.

Paran, pulun kalmaz elde,
Ne olacak, deme sen de,
İşte sürünürsün yerde,
Ayaktayken tutumlu ol.

Hesabın yap, düşme dara,
Hiç düşünme kara kara,
Muhsin gelmez yaran sara,
Çevrene bak tutumlu ol.





























YETİŞTİR

Yeri, göğü yaratanın aşkına,
İnsanoğlu neden döner şaşkına,
Düşünmeden hemen gittik baskına,
Sabır bizi selamete yetiştir.

Hile, yanlış bir menzile varılmaz,
Güzel söyle hiçbir canlı kırılmaz,
Doğru olan adaleti bırakmaz,
Yollar bizi hak mizana yetiştir.

Bir arzudur düştük nefsin peşine,
Kalbi olan gerek biraz düşüne,
Helal çalış, hile katma işine,
Emek bizi bol rahmete yetiştir.

Şükrü, rahmeti kesme dilinden,
Rızık belli olmaz, gelir her yerden,
Yaradan aramıza koymasın perde,
Zaman bizi Muhammed’e yetiştir.

Günahı, sevabı mizanda tartar,
Düşün ki toprakta ne canlar yatar,
Muhsin’im her kalpte bir aslan yatar,
İmsak bizi bol güneşe yetiştir.



























MEVLÂNA

Dilden dile kalpten kalbe,
Sır perdesi Mevlana dır.
Kıblegah’ın, önün Kabe,
Hatırlatan Mevlana dır.

Yedi asır ışık tutan,
Her bir kalbe kuvvet katan,
İnsanlara kucak açan,
Büyük alim Mevlana dır.

Adem baba, Havva ana,
Hep kardeşiz acısana,
Allah için iş yapsana,
Bunu diyen Mevlana dır.

Ne olursan olsan da gel,
Dine kimse olmaz engel,
Dosdoğru ol, olma çengel,
Hak yolunda Mevlana dır.

Muhsin diyor, geçti çağlar,
Hep kardeşiz bizi toplar,
Dil uzatma seni çarpar,
Sabır diyen Mevlana dır.





























VAR

El açma merde, namerde,
Bu götürür seni derde,
Var gözünde nice perde,
Asıl haya perdesi var.

Namus, şeref sende onur,
Hayır ve şer başa konur,
Sen de sabır sen de bu nur,
Bak akıl hazinesi var.

Çalış, kazan etme minnet,
Allah vermiş bin bir nimet,
Salih kula vardır cennet,
Düşün kabir azabı var.

Canlıları küçük görme,
Gücün varsa fakir dövme,
Sözü düzelt, yanlış deme,
Çıkar mazlumun ahı var.

Daha ne var neler gördün,
Millete sor nasıl kuldun,
Sen Muhsin’den kimi sordun,
Dünya hayal, ölümde var.


























KIŞ

Bu kış ağır geldi bize
Sardı bizi bir endişe
Kim dayanır bu gidişe
Bizim köye kömür gelse

Lapa lapa kar yağışı
Çocukların hastalanışı
Tüm yolların kapanışı
Bizim köye dozer gelse

Çok soğuktur iş yapılmaz
Ocağından duman çıkmaz
Tandır soğuk ekmek tutmaz
Bizim köye fırın gelse

Fırtına var gözüm görmez
Bu durumla geçim olmaz
Çok sözüm var dile gelmez
Bizim köye para gelse

Köy halkından biri sorsun
Yetkiliden biri görsün
Muhsin de bu sözü duysun
Bizim köye sabır gelse






























AĞAÇ

Bütün sene yeşil kalan
Tabiata destek olan
İnsanlarda destek bulan
Ağaçlara sevgim vardır.

Erozyona engel olan
Boz kırlarda süslü kalan
Gölgesinde namaz kılan
Ağaçlara sevgim vardır

Yuvamızı sıcak tutan
Elimizde kalem olan
Arılara kovan olan
Ağaçlara sevgim vardır.

Bin bir işle bize gelen
Sanayi de dile gelen
Her insan da iyi bilen
Ağaçlara sevgim vardır.

Sadakatle hizmet eden
Bütün işimizi gören
Muhsin diyor ağaç diken
Dikenlere sevgim vardır.






























VATAN BİZİM

Topraktan aldım cevheri
Kimse alamaz bu yeri
Kalsa Türk’ün bir neferi
Vatan bizim vatanımız

Bin bir nimetin anası
Dağı, taşı ve yaylası
Kalmadı toprak ağası
Köyler bizim köylerimiz

Evrenin yeşil örtüsü
Tabiatın tam konusu
Göçmen kuşların türküsü
Yerler bizim yerlerimiz

Suyu, madeni, ağacı
Bu toprak başımın tacı
Su yaşamanın ilacı
Toprak bizim toprağımız

Hor kullandık açtık yara
Her iş olmuş çıkar, para
Muhsin sende biraz ara
Zaman bizim zamanımız.






























ANADOLU

Nesilden nesil’e Türklere bakın
Yurduma dokunma sakın ha sakın
Nankör ve hainin canını yakın
Şerefim ve şanım ol Anadolu

Üstünde dolaşır kara bulutlar
Fırsat mı bekliyor şu koca kurtlar
Canım fedadır ne olursa şartlar
Vatanım, yurdun can Anadolu

Çok sıkıntı çektin bu dağlar şahit
Bu vatan bu toprak Türklere ait
Bütün dünya bilir sınırlar sabit
Bir taşın verilmez bak Anadolu

Kültür, medeniyetin ocağı olan
Kardeşçe yaşayıp huzuru bulan
Düşmanın üstüne kurşunu salan
Baş tan başa cevher kal Anadolu

Muhsin’im her taraf Anadolu’dur
Bunu söylememiz asıl konudur
Milli mücadele bunun yoludur
Oğuldan oğul’a kal Anadolu






























BİR GÜN

Dünyanın zevk u sefası
Elinden alınır bir gün
Gençlik gider yaşlanırsın
Bastona düşersin bir gün

Elinden tutanın olmaz
Sırtın da ceketin kalmaz
Gözlerin ırağı görmez
Dünyan zindan olur bir gün

Hiç yok yere kin beslersin
Fırsat düştü mü ezersin
Hakkı, hukuku bilmezsin
Perişan olursun bir gün

Düşküne yardım etmezsin
Suç’unu kabul etmezsin
Cami, cemaat bilmezsin
Namazını kılarlar bir gün

Bu yaşın geçti boşuna
İyi iş gelmez hoşuna
Sen çektirdin komşuna
Sen de çekersin bir gün

Dinle Muhsin’in sözünü
Söndür ateşin közünü
İnsana döndür yüzünü
Yalınız kalırsın bir gün

























KARS’IN DESTANI

Görünür heybetli Kars’ın kalesi
Düşmanı korkutur Türklerin sesi
Dağında taşında düşman lekesi
Allah Allah bu gün Kars’ın günüdür

Genci, ihtiyarı kurşuna dizdi
Ne ocaklar söndü insanı bezdi
Haksızlık doğu da katlandı gezdi
Milletim, ulusum Kars’ın günüdür

Aslan Mehmetçik canını verdi
Kılıçla, süngüyle meydana girdi
Ermeni, Urus’un dersini verdi
Tarihte bir sayfa Kars’ın günüdür

Kazım Karabekir bir emir verdi
Erzurum, Kars, Ağrı savaşa girdi
Moskova, Erivan’ı bir telaş sardı
Türklerin zaferi Kars’ın günüdür.

Asıl soykırımı Ermeni yapan
Doğu’da milleti ateşte yakan
Toplu mezarlarda Türklerdir çıkan
Hak ve adaletli Kars’ın günüdür.

Ermeni lobisi Türkleri suçlar
Adalet yerine suçları işler
Arşivler açıktır Ermeni güçler
Muhsin’i söyleten Kars’ın günüdür

























15 TATİL

Yarı yılı tamamladık
Karne alıp not sağladık
Hem sevindik hem ağladık
Issız kaldı okulumuz

Okulda aldık belgeyi
Hayat güzel gör simgeyi
Hayatında kur dengeyi
Yine döndük okulumuz

Biz okulda bir aileyiz
Hem sevinir hem oynarız
Öğretmeni çok severiz
Ne güzeldir okulumuz

Kalem defter kitap notu
Ders başladı soba tüttü
Tatil bitti ziller öttü
Bir başkadır okulumuz

Tatil bitti döndük sana
Atatürk’tür önder bana
Al bayrağım selam sana
Bir yuvadır okulumuz

Bahçede gör al bayrağı
Okuldur çocuğun durağı
Kalem defter al yaprağı
Muhsin de sever okulu
























İNSANLIKMIDIR

Sözüne dikkat et incitme canı
Kardeşçe yaşayın dökmeyin kanı
Çok ileri gitme kekresi tanı
Yobazlık yapmak insanlık mıdır

Hakkına razı ol insanca yaşa
Mazluma dokunma git ağa, paşa
Hakkın rahmete bol yaşa ha yaşa
Haksızlık yapmak insanlık mıdır.

Üç beş pulu olan bir de eseri
İnsan Hakkı tanı olma serseri
Atalar söylemiş ezelden beri
Milleti aldatmak insanlık mıdır

Edep, haya yaşamanın simgesi
Yalan, talan hakikatin ölmesi
Sadık dost ol olma geven gölgesi
İhanet yapmak insanlık mıdır

Muhsin Söğüt gayet yaman halımız
Arşa çıktı feryadımız ahımız
Bu dünyada kaldı bizim malımız
Haksızlık yapmak insanlık mıdır






























ELİM

Bu duygu ve düşünceler
Hiç yada uzanma elim
Umut güven sende döner
Beni mahcup etme elim

Tatlı tatlı söyler dilim
Dar gününde var mı pulun
İster oğlum ister kızım
Kimseye uzanma elim

Deme boş ver canım sende
Anam baban düşün nerde
Tembel olma çalış sende
Bana söz getirme elim

Çak marifet vardır sende
Benliğime olma perde
Bolluk çalıştığın yerde
Dillere düşürme elim

Asıl İslam kanı olan
Sözü değil özün kullan
Bu cevherler sende olan
Muhsin’i söyletme elim






























KALMADI

Gözünü araştır sadık dost ara
Hainin birine hele ver para
Emanet yerine gitti mi ara
İnsana, zamana güven kalmadı

Nefsine uyulan bir zaman geldi
Herkese güvenme söker bu bendi
İhanet çoğaldı güveni yendi
Marifet mangırda ağa kalmadı

Tatlı lisan söyler bal ile şeker
Hele bir araştır millet ne çeker
İyi günün dostu dar günde büker
Her yüze gülene güven kalmadı

Kime ne söylesen diyorlar para
Gönül hatır kalktı eskiyi ara
Doğru insanları etmeyin kara
Sırrını açacak biri kalmadı

Haksızlık yapıp kalbimi kırma
Kutsal bir dinin var ona dokunma
Eşrefi mahlukta kimseye vurma
Muhsin’im diyecek sözüm kalmadı






























BAHAR OLSAYDI

Dağa taşa bak ormana
Para verdik bak samana
Hava yağmurlu dumana
Keşke hep bahar olsaydı

Arpa, buğdayı ekenler
Bağ bahçe de ter dökenler
Kayada taşı sökenler
Zaman hep bahar olsaydı

Lale, sümbül bir tarafa
Palto, ceketi kaldır rafa
Yıllar yılı çektik cefa
Yıllar hep bahar olsaydı

Koyun, kuzu düz ovalar
Yollara düşmüş kervanlar
Pikniğe çıkmış insanlar
Günler hep bahar olsaydı

Muhsin gördüm çok ağalar
Böyle zaman böyle çağlar
Ne yeşildir bütün dağlar
Mevsim hep bahar olsaydı

































ŞENLİK BABA

O zamandan bu zamana
Çok gün geçti Şenlik baba
Halk içinde hak yolunda
Selam sana Şenlik baba

Kars ilinin bağrında
Kendisi Türk’ün soyunda
Zamanı Çıldır yolunda
Halk ozanı Şenlik baba

Çok gördün gamı, kederi
Tarihte vardır hüneri
Hayatta neler çekerdi
Bir deryadır Şenlik baba

Ulu çınar gölge verdi
Bu ozanı halk severdi
İsmi kalpten kalbe girdi
Bir kaynaktır Şenlik baba

Çok anlamlı onun sözü
Bu milletin kalbi, gözü
Tatlı lisan güler yüzü
Muhsin yazdı Şenlik baba





























SELAM SÖYLE

Hak yarattı mahlukatı
İnsi, cini tabiatı
Hayat dolu meşakkati
Muhammed’e selam söyle

Hep Adem’in zürriyetiyiz
Meleklerden ileriyiz
Rasulullah’ın ümmetiyiz
Muhammed’e selam söyle

Peygamberlerin cümlesi
Hep Allah’ı bir bilmesi
Din-i İslam’ın simgesi
Muhammed’e selam söyle

Çağır bizi beytullah’a
Yalvarak orda Allah’a
Kutsal mekanda dergaha
Muhammed’e selam söyle

İbrahim den İsmail’e
Safa, Merve geldi dile
Nur dağı var Zemzem bile
Muhammed’e selam söyle





























Ervahı ezelden beri
Miraçta dinin serveri
Melekler sardı gök ve yeri
Muhammed’e selam söyle

Allah Allah akan sular
Yeryüzün de olan kullar
Gökte dolaşan bulutlar
Muhammed’e selam söyle

Makam, serveti sevmezdi
Asla kötülük etmezdi
Sözünden geri dönmezdi
Muhammed’e selam söyle

O Muhammed Emin idi
Temiz ruhlu biri idi
Muhammed’e Kur’an indi
Muhammed’e selam söyle

Şefaatin tüm insana
Salat, selam görev bana
Muhsin bunu yazdı sana
Muhammed’e selam söyle
































BAYRAM OLUR

Bütün insanlar gelirse
Yeni elbise giyerse
Herkes kurbanı keserse
Bu bayramlar bayram olur

Yetimlerin yüzü gülse
Yanmayan bacalar tütse
Bütün gam ve keder bitse
Bu bayramlar bayram olur

Dar gününde seni görse
Dost akraban yanan gelse
Oğlun, kızın elin öpse
Bu bayramlar bayram olur

Kavga gürültü biterse
Barış ve huzur gelirse
Yoksulun yüzü gülerse
Bu bayramlar bayram olur

Fakir, öksüz yemek yerse
Bu insanlar dua etse
Muhsin Söğüt, savaş bitse
Bu bayramlar bayram olur






























BARIŞ VE SEVGİ

Tarihe bakarsan barış var önde
İyilik ve yardımı yapın her yerde
Sevgi ve barış olsun her yerde
Hayatta yardıma koş Allah için

Nefsani duygular aklın yenmesin
Doğrular, gerçekler zoran gitmesin
Bilim ve eğitim engel olmasın
İyilik ve yardıma koş Allah için

Adalet güveni gördüğün zaman
Kalktı yol alıyor nerye bu kervan
Dokunma, incitme kimseyi aman
Dünya da barışa koş Allah için

Kalem her zaman silahı yendi
Çağdaş eğitim var cehalet sindi
Bilim ve sanayi ekmektir kendi
Milleti, devleti sev Allah için

Bir ulus eğer yeniden doğsa
Barış ve sevginin temeli konsa
Muhsin bu yardımı her insan yapsa
Yaşat İslamiyeti bir Allah için






























YEŞİLAY

Yeşilay haftası güzel bir konu
Zararlı işlerin gelecek sonu
Aklını kullanan seçer bu yolu
Sev eğitimi seç sağlık yolunu

Çocuklar ailede eğitim alır
Okula başlarken bu bilgi kalır
Anneden babadan ne gördü alır
Sev sporu seç bilgi yolunu

Sağlık önemlidir içme sigara
Paran boşa gider sende mezara
Zararlı işler sende açar yara
Tabiatı sev seç güzellik yolunu

Bir dünya düşünün temiz bir hava
Tabiat güzeldir çıkın siz ava
Hayatını yıkar içki, kumar, sigara
Sev barışı seç iyilik yolunu

Her zaman sevinin düşmeyin dara
İnsanlar boşuna harcıyor para
Muhsin iki renk var beyaz ve kara
Sev hayatı seç özgürlük yolunu






























ÇANAKKALE SAVAŞI

Bütün dünya bunu gördü
Düşmana sor nasıl gündü
Bu savaş tarihe kondu
Çanakkale savaşında

Türk askeri siper aldı
Düşman korktu, donup kaldı
Avrupa’yı telaş sardı
Çanakkale savaşında.

Yedi ülke bir oldular
Çanakkale’ye kondular
Bak denizde boğuldular
Çanakkale savaşında

Şehit oldu bir çok asker
Türk gemisi mayın döşer
Düşman dahi Türk’ü över
Çanakkale savaşında

Toprağıma kan döküldü
Buraya kimler gömüldü
Muhsin düşmanlar bölündü
Çanakkale savaşında






























AHI VAR AHI

Düzenbazlık yapma Hakkı tanı
İnsanı aldatma emeğin hani
Elinle, dilinle incitme canı
Kırılan kalbin ahı var ahı

Sevgi, barış var düşün bu anı
Savaşı söyleme yakar dünya
İnsan olan bilir kıymet-i canı
Yalanın talanın ahı var ahı

Yüzü gülmez güzel işi bozanlar
Ne utanmaz kötü, hain yobazlar
Ne güzel halkın sesi ozanlar
Sakla sırrı bozma ara ahı var ahı

Aldattı, mahvetti bu tatlı dilin
Hoşuna gitmese defterde silin
Keramet insanda düşünün, bilin
Yetimin, yoksulun ahı var ahı

Muhsim’im hakkıyla çalışın bari
Merhamet, sabırın çok vardır kârı
Haya perdesinin ince bir zarı
Yırtıp kaldırmanın ahı var ahı.






























UNUTMAM

Türk askeri, Anadolu bölündü
Rus askeri Kafkaslarda göründü
Enver paşa bu olaya üzüldü
Sarıkamış şehidini unutmam

Türk milleti Cumhuriyete layıktır
Her konuda vatanına sadıktır
Vatan, millet özgürlüğe tanıktır
Ulu önder Atatürk’ü unutmam

Bütün dünya bu işleri biliyor
Avrupa’da çıkar çarkı dönüyor
Aklı başta, tatlı lisan söylüyor
İhaneti, haksızlığı unutmam

Muhsin diyor çok zor işe alıştık
Hep kardeşiz bu topluma karıştık
Dargın değil, herkes ile barıştık
Zengin değil ben yoksulu unutmam



































GÖREN VAR

Ban kağıda döktüm ahu, zarımı
Hiçbir kul almasın kulun ahını
Bu dünyada sormam benim malımı
Mazlumu, zalimi gören biri var

Düşün bu hayatta merdi, namerdi
Çalışın kazanın açmayın derdi
Milletin, devletin olun bir ferdi
İyiyi, kötüyü gören biri var

İnsan gibi yaşa, insanı tanı
Canlılar ölüyor, büyükler hani
Sevgi, barış var dökmeyin kanı
Sevabı, günahı yazan biri var

Yaptığın ihanet başarı olmaz
Adalet, güveni kimse hor görmez
Yaptığın zulüm seni yükseltmez
Doğruyu, yanlışı çözen biri var

İnsanlık adına doğruyu görün
Kazandık kaybettik terazi, kürün
Muhsin’i çevrede komşuya sorun
Akşamı, sabahı yapan biri var





























SEVEN SEVENE

Dağları taşları ormanı suyu
Şehri kazası beldesi köyü
Denizi pınarı yerde ki kuyu
Ülkeyi, bölgeyi seven sevene

İşçisi, köylüsü, ağası, beyi
Ustası, mimarı, hastası, sağı
Denizi deryası balığı, ağı
Denizi, deryayı seven sevene

Koyunu, kuzusu, peyniri, yağı
Tarlası çayırı bostanı, bağı
Dumanı boranı yaylası dağı
Koyunu, kuzuyu seven sevene

Dedesi ninesi oğlu, kızı
Mevsimler içinde severim yazı
Devletim, milletim unutma bizi
Devleti, milleti seven sevene

Kartalı doğanı, arısı balı
Altını, gümüşü, çiçeği, dalı
Muhsini görürsen Çarşamba, Salı
Altını gümüşü seven sevene






























DİYEN BİRİ VAR

Okudum öğrendim tarihi çağı
Yollar engellidir geçsem bu dağı
Dereden denizde atmışsın ağı
Yolcuyum işçiyim diyen biri var

Adalet güveni getirin dile
Toplumun milletin çektiği çile
İnsan yaşamının hakkını bile
Kardeşçe yaşayın diyen biri var

Kutsal görevini hisseden gören
Doğruyu yanlışı melekte öğren
Dünyaya sığmayan mezarda sinen
Zarar mı kâr mı diyen biri var

Dedemden babamdan ezelden beri
Çalışın kazanın kalmayın geri
Köylüm çiftçiyim vatanın yeri
Zavallı, mazlumum diyen var

Muhsin’im gönlümüz gam ile keder
Biz bizi sevmezsek el bizi neyler
Uzaktan yakından bir selam gönder
Unutma bizleri diyen biri var






























SEVEN MUHAMMED

Yaradan Allah tır koruyan Allah
Gönüller fetheden büken Allah
İslam’ın doğurur yardımı Allah
Barışı sevgiyi seven Muhammed

Göründü Mekke de ufkun güneşi
Emniyet güvende bulunmaz eşi
İyilik ve yardımdı daima işi
Yoksulu, mazlumu seven Muhammed

Savaşı sevmezdi barıştı işi
Merhamet sevgisi olan bir kişi
Uhut savaşında kırıldı dişi
Gerçeği, doğruyu Seven Muhammed

Ticaret hayatı Mekke de geçti
Güven, itibarı dillere düştü
İlimi severdi, dünyadan göçtü
Cami, cemaatı seven Muhammed

Karanlık bir anda umut görüldü
Kur’an nazil oldu ışık görüldü
Muhsin2im sevgi ve barış göründü
Affı, merhameti seven Muhammed






























YERLİ MALI

Her canlıya hizmet gitsin
Türk bayrağı dalgalansın
Huzur ve güveni artsın
Hep kullanak yerli malı

Ekonomi, hazine dolsun
El emeği derya olsun
Bütün dünya bize koşsun
Gel kullanak yerli malı

Sanayi de işçi gülsün
Hububatla ambar dolsun
Bu vatana güneş dolsun
Tüm kullanak yerli malı

Tasarrufa sabır koşsun
Millet, ulus huzur bulsun
Hep çocuklar bilim görsün
Sende kullan yerli malı

Muhsin söyler bu bir dilek
Çalış kazan altın bilek
Hep birlikte gelin gülek
Sen de kullan yerli malı






























SARIKAMIŞ DESTADI

Sarıkamış derler kar boran yurdu
Bir zaman buraya düşmanlar kondu
Bunu haber aldı üçüncü ordu
Yollara düştüğün yollar bu yoldur.

Bilmeden basarsın toprağa taşa
İncitme, dokunma yatan kardaş’a
Uğruna ölürüm Türkiye’m sen yaşa
Tarihe mal olan yerler bu yerdir

Bu dağda bu taşta dökülen kanlar
Doksan bin şehidi bu yer kucaklar
Bu ulus bu millet bizi selamlar
Bayrağı yükselten yerler bu yerdir

Bu vatan kutsaldır ezelden beri
Bu millet bu ulus vermez bu yeri
Korkmuyor ölümden Türk’ün askeri
Kanları dökülen yerler bu yerdir

Bu umutla güvenle dağa dayandı
Hava koşulları yer gök kapandı
Vatan, milleti bu aşk kurtardı
Dile getirdiğim yerler bu yerdir

Erzurum Kars’ın sınır noktası
Allahu Ekber derler gel gör neresi
Ruhunuz şad olsun cennet müjdesi
Şehitlerin yattı yerler bun yerdir

Sizleri sorduk ana, babadan
Haber alamadık dedi Alaydan
Birlik beraberliğimizi kursun yaradan
Muhsin’in dediği yerler bu yerdir.


























SÖZLER BİZİM

Her ne etsen burda döner
Çok yükselme boyun iner
Ne etse yaradan eder
Bu hal bizim halimizdir

Canlılardan yüksek gezme
İnsanlarla ilgin kesme
Boş oturup hile dizme
Sözler bizim sözümüzdür

Dört duvarın sır kapındır
Sevgi, huzur ev yükündür
Muhsin Hakkın bir kuludur
Haklar bizim hakkımızdır







































GÖZÜM

Dağı taşı tabiatı
Seninle öğrendim gözüm
Dünyada olup biteni
Seninle seyrettim gözüm

Dünyada olan hayatı
Elimde olan sanatı
Seninle gördüm kâinatı
Var keramet sende gözüm

Nokta kadar bir hücresin
Ne cereyansın nede pilsin
Seni yapan usta desin
Işığı kim verdi gözüm

Aklı olan biri çözsün
Bütün canlı bunu bilsin
Bir de değil iki gözsün
Hak yarattı seni gözüm

Kalmadı söylenen sözüm
Yanlış işe gitme gözüm
Kimse bilmez gizli yüzüm
Çok sır vardır sende gözüm

Üzülürüm her kem söze
Sevgi, barış cümlemize
Muhsin söyler özümüze
Ne gizlidir sende gözüm.

























ÇİÇEKLER

Dağı taşı gördüm senle
Ne güzel barış dinle
Lale sümbül açan güle
Bin bir rengin var

Geldi bahar yaz ayları
Hak ayarlar bu çağları
Gezin dolaşın dağları
Her deseni var çiçekler

Bir çok rengin geldi dile
Bak arılar konmuş bile
Çalışmasan işte çile
Derde derman bu çiçekler

Çiçek balı şifa bize
Arı sırrı Allah çöze
Çiçek lale gönder bize
Bir nimettir bu çiçekler

Çiçekleri kim dikiyor
Renkten renge bak geçiyor
Bu olaya güç yetmiyor
Muhsin güzel bu çiçekler






























FAKİR

Dostu akrabası uzaklaşmış
Umudu güveni Allah’a kalmış
İşleri bozulmuş sınırı aşmış
Rüzgârı tersine eser fakirin

Her ne işe gitse zarar ediyor
Aklında fikrimde neler dönüyor
Kime iyilik etse kötü oluyor
Düz ovada yolu şaşmış fakirin

Birike birike yük ağırlaşmış
Çıkarcı fırsatçı yanını sarmış
Saçları ağarmış omuzu çıkmış
Denizde gemisi batmış fakirin

Ne etse ne dese işe yaramaz
Kapılmış bir defa geri dönemez
Eleri dolaşmış bir yapamaz
Baharı kışa dönüşmüş fakirin

Hiç kimse derdine olmadı derman
Ne soranı kaldı nede güman
Dünyası karardı gözleri duman
Muhsin’de halını sormaz fakirin


































AĞLAR

Bu sevgiler engel bilmez
Ne olursa geri dönmez
Aslihan sevgimi görmez
Söyletmeyin kerem ağlar

Bey padişah gözü görmez
Neler çekti kimse bilmez
Telli senem yada gitmez
Sabrı bitti garip ağlar

Geleceği kimdir bilen
Yükü ağır var mı bölen
Şirin için dağı delen
Kavuşmadı Ferhat ağlar

Arab’ı zenciye benzer
Geleni gideni süzer
Çölde Leyla’ sını gezer
Bulamadı mecnun ağlar

Her hallere boyun büken
Aramızda kara diken
Arzu için hasret çeken
Haber aldı Kamber ağlar

Acı tatlı geçen günler
Merhametli olan kullar
Beni bir tek Asya anlar
Hayat böyle Muhsin ağlar



























ELEKTİRİK

Bütün işler bunla döner
Teknoloji devri söner
Eski çağa insan döner
Elektirikte tutumlu ol

Bulgar herkes keser bunu
Paran geçmez düşün sonu
Elektirik, cereyan konu
Düğmeye bas tutumlu ol

Boşa yakma söndür bunu
Sanayide asıl konu
Aç kalırsın düşün bunu
Her konuda tutumlu ol

Bütün uydu haberleşme
Hayal olur delikleşme
Aklın kullan hiç sertleşme
Yasalarla tutumlu ol

Işık verdi bize
Her konu işi çöze
Karanlığı getir göze
Muhsin sende tutumlu ol






























ALLAH İÇİN

Boşuna akıyor insanın kanı
Bozmayın dünyayı almayın canı
İnsanı öldürme, halkını tanı
Haksız işe karşı dur Allah için

Bilim teknoloji önünde dağlar
Mazlumun ahı var durmadan ağlar
Bu mülkün sahibi kolunu bağlar
Milletin hakkını sor Allah için

Sabır selamettir vardır bir yeri
Filistin’de zülüm yılardan beri
Yahudi kökeni olmuş serseri
Bu zulüm’e karşı dır Allah için

Bir ulus tok olsa bir fert kalırsa
Damarın İslam kanı olursa
Dünyamız barış güven olursa
Sevinir güleriz bir Allah için

Dayanmaz zulüm’e bu dünya biter
Sönmedi bu ocak karlaştı tüter
Ağlatma Muhsin yeter be yeter be
Dünyada huzuru kur Allah için





























BİLİR

Korkma savun adaleti
Bilim siler cehaleti
Helal malda bereketi
Kazanan terleyen bilir

Ne terazi ne kantar
Günden güne bu dert artar
Sırrın açma seni satar
Başına gelen bilir

Tatlı lisan bak sözüne
Kalbi kırma bak yüzüne
Dikkat et asıl gözüne
Bunu arif olan bilir

Bir sor milletin halını
Çalış kazan öz malını
Saf temiz kovan balını
Şifa için yiyen bilir

Büyüklerim bana örnek
İnsanları eşit görmek
Muhsin diyor hakka dönmek
Helal lokma yiyen bilir





























VAY HELE HELE

Barışta güvercin savaşta kartal
Bağımsız bu devlet bağımsız sen kal
Vatanım milletim canımdan kutsal
Türk’ün askerini gör hele hele

Kafkaslar balkanlar bunu biliyor
Mustafa’n Kemali dünya tanıyor
Anlayan bilene bu söz yetiyor
Bu işini sınırını çöz hele hele

Üç kıta vardır Türk’ün eseri
Mukaddes vatanın şehitler yeri
Herkese düşmanlar çıksın ileri
Var mı cesareti gör hele hele

Kahraman bir toplum ezelden beri
Bakın tarihlere görün bu yeri
Bilim ve teknikte kalmayın geri
Başarı insanı gör hele hele

Misak-ı millidir asıl hudutlar
Yabancı eline geçmez bu yurtlar
Fırsatı bekliyor var yaşlı kurtlar
Muhsin’in sözünü yaz hele hele































HAYAT

Ne zahmetle geçti yıllar
Hasta yaşlı var insanlar
Saç sakala pir diyorlar
Zaman böyle zor bir hayat

Tarla çayır ot samana
Dağda taşta bak çobana
Tezek yanmaz gir dumana
Ne çiledir işte hayat

Kaba kuvvet çile zahmet
Ekmek hamur demet demet
Annelerde var merhamet
Hiç görmedi lüks hayat

Ne bir alet ne bir icat
Dedem babam çile kat kat
Düşkün fakir , yoksul bir zat
Ömrü bitti düşün hayat

Peynir lorun süttür özü
Vur köylüye çıksın tozu
Mahzun olan yaşlı gözü
Çok yaşadık böyle hayat

Sırtına yok elbisesi
Çağın akıllı dedesi
Herkese hürmet etmesi
Muhsin yaşar zor bir hayat























ORMANLAR

Tabiatın bir gereği
Kimse bilmez bu dengeyi
Yemyeşil görün bölgeyi
Hepimizin bu ormanlar

Bir çok şeyin ham maddesi
Erozyon’a set çekmesi
Dağ da ve taşta bitmesi
Bir nimettir bu ormanlar

Oksijenli temiz hava
Kırma kesme açma dava
Her canlıya oldu yuva
Bir kaynaktır bu ormanlar

Orman bizim koruyalım
Gelene nesne bırakalım
Hep birlikte çalışalım
Ne hayattır bu ormanlar

Yeşil yeşil güzel bölge
Beşikte mezara gölge
Her insana bunu söyle
Muhsin bizim bu ormanlar





























BAĞLADIM

Ne bir asır ne bir zaman ne bir çağ
Ne ölüyüm ne hastayım ne de sağ
Aramızda yalçın kaya yüce dağ
Bu arzumu bitmez yola bağladım

Çocuk olduk fidan olduk yaşlandık
Zengin olduk fakir olduk uslandık
Tohum olduk her toprağa karıştık
Bu zamanı bir sabır’a bağladım

Savaş böyle barış böyle iş böyle
Hayat böyle zaman böyle gün böyle
Duman böyle boran böyle kar böyle
Bu hayatı meşakkate bağladım

Sende azim sende cevher sende can
Sende akıl sende emek sende kan
Sende şeref sende vicdan sende şan
Bu sözleri marifete bağladım

Hür iraden benliğini saklama
Korkma sinme yaptığına ağlama
Muhsin diyor sen dilini bağlama
Bu gidişi yaşamana bağladım






























BAĞIŞLA

Karanlıktır aydınlatın dünya
Kimse bilmez içimdeki yaramı
Lale sümbül güler bizim bağdamı
Anne baba sevdiğime bağışla

Görmedim ufuktaki güneşi
Kor tutmuştur söndüremem ateşi
Nasıl geçti sanki ayın on beşi
Dağa taşa bu pınara bağışla

Kördüğümdür açılmıyor kollarım
Takat’ım yok engellidir yollarım
Derya deniz dere tepe düzlerim
Esen yele gök buluta bağışla

Çok görmüşüm acı tatlı günleri
Hiç unutmam kalbi kıran sözleri
Ne güzeldir Anadolu köyleri
Arpa buğday tuz ekmeğe bağışla

Herkes sever tabiatın adını
Hiç görmedim bu dünyanın tadını
Çalışkandır arı yapar balını
Dini İslam bu Kur’ana bağışla

Dokunmayın hiç bozmayın dünya
Helal malla sizde yapın yuvayı
Muhsin diyor geçsem deniz deryayı
Yüce Allah Muhammed’e bağışla


























YETİŞTİ

Ne kadar efkâr ne kadar çile
Bunu çekemedim getirdim dile
Uykum ağırlaştı gitmez menzile
Esen rüzgâr toz dumanı yetişti

Bu nasıl hayattır bu nasıl cefa
Yüzüm hiç gülmedi görmedi sefa
Size güneş doğdu kaçıncı defa
Fırtınadan kar boranı yetişti

Sıkıntılar bir birini kovalar
Bırak murat olsun yeni dağlar
Salih kullar bize yapsın dualar
Yağmur yağdı yollar çamur yetişti

Yaşlılık yoksulluk ömrünü söktü
Hastalık yorgunluk boynumu büktü
Güvendiğim dağa duman mı çöktü
Para pul yerine hayal yetişti

Hakkın emridir çekerim zahmet
Hiç sitem etmedim biraz merhamet
Muhsin’im insanda vardır keramet
Ezildik yorulduk sabır yetişti



























ÖĞRETMENİM

A’yı B’yi alfabeyi
Sen öğretin öğretmenim
Anne baba sevgisini
Sende aldım öğretmenim

Karanlıkta aydınlığa
Sen çıkardın öğretmenim
Kültür medeniyet kısmını
Sen öğretin öğretmenim

Merhem oldun bin bir derde
Işık oldun sen her yerde
Cahiliyete oldun perde
Seni sevdim öğretmenim

Sende onur bana inan
Göreceğim seni her an
Vereceğim sana selam
Hiç unutmam öğretmenim

Sende aldım bu ilhamı
Yükseteceğim dayımı
Muhsin’de verdi payımı
Selam sana öğretmenim































DÜŞTÜ

Arzuladım nazlı yara gitmeyi
Yollum şaştı karlı dağlara düştü
Yüzümüz gülmedi ezelden beri
Kırıldı kanadım yanıma düştü

Sevgi ile barış bizim işimiz
Paranda pulunda yoktur gözümüz
Sevdim karar verdim açık sözümüz
Aşkı sevdamıza lekemi düştü

Öyle uzaklaştım geri dönemem
Asla bu sevgiyi yarı bölemem
Çok sözüm var size diyemem
Dilden dile şimdi kaleme düştü

Bir sabah güneşi üstüme doğsa
Karanlık günlerim bir bir yok olsa
Aramızda sevgi edebi kalsa
Sözden söze sevgi kaldı

Muhsin’in ilk sözü sevgi ve barış
Uzak durma sende bu işe karış
Hayata insan ve topluma alış
Marifet insanda pusulamı düştü




























BİZİM

Lale sümbül gonca güle
Mecnun gibi düştüm çöle
Akar sular döndü göle
Çöller bizim çölümüz

Kerem, Şenlik dinle piri
Aşk badesi içen biri
Ölü değil sanki diri
Seven bizim sevenimiz

Gülen yüzün döndür bize
Yollar engel çıktı düze
Yalan deme doğru söze
Gülen bizim gülenimiz

Sazımızda sözümüzde
Tatlı lisan dilimizde
Fer kalmadı dizimde
Hayat bizim hayatımız

Aşık ozan yazar bizim
El ayaklar bir de bizim
Fenalaştım vardır sızım
Muhsin bizim Muhsin’imiz





























ZAM

Millet halı ne olacak
Her hükümet yapıyor zam
Halka destek olmadılar
Gelende zam gidende zam

Meydan meydan bağırdılar
Bizi oraya çağırdılar
Öve öve oy aldılar
Çıkanda zam inende zam

Ona vergi buna vergi
Zam olmuştur günlük dergi
Millet olmaz halı, sergi
Sus konuşma ona zam

Oy ver bize görün sözü
Millet hiç görmedi düzü
Sandıkta görürsün yüzü
Köylüye zam işçiye zam

Oy avcısı yanımızda
Sarmaş dolaş kolumuzda
Beş yılda bir yanımızda
Aldığı da zam verdiği de zam




























Görünmüyor işin özü
Hiç gülmedi halkın yüzü
Vura vura kalmadı tozu
İne’ye zam ipliğe zam


Bir verdiniz on aldınız
Gösterişi çok yaptınız
Halkı nasıl aldattınız
Mazot’a zam gübreye zam

İşi, aşı verecektiniz
Bol, bereket yapacaktınız
Rahat rahat yatacaktınız
Akşamda zam sabahta zam

Görün mecliste bey’leri
Alın kalemle defteri
Muhsin bu halkın sesleri
Sağa da zam sola da zam




































OLUR

Bu bitkiler biter bir gün
Bu güzellik senin olur
Yaradan’dan umut kesme
Bir gün kapın açan olur

Küçük küçük ister başlar
Bilmeyenler seni suçlar
Yeryüzünde bütün kuşlar
Bir gün sana destek olur

Bütün dünya senin olsa
Huzur diye bir şey yoksa
Tek başına yalnız kalsa
Sabır sana ilaç olur

Şunu bunu bırak sende
Hiç düşünme aksi yönde
Kötü işte gitme önde
İyilik sana merhem olur

Tabiatın esen yeli
Sazım kırık tutmaz teli
Sus konuşma gurbet eli
Vatan sana cennet olur.






























FİLİSTİN

Filistin halkına atılan toplar
Yahudi, Hıristiyan putlar
Öldürür insanı kudurmuş kurtlar
Dağı, taşı kaldırır Filistin

Havadan, karadan atılan toplar
Amerika, İsrail zulüm yaparlar
Çaresiz insanlar umut ararlar
Caddesi, sokağı kandır Filistin

Ateşe, aleve dayanmaz canlar
Çok yara aldılar akıyor kanlar
Ateşkes lafını anlamaz bunlar
Her karış toprağı kandır Filistin

Haksızlık zulümü görsün bu gözler
Dünya da mitingler yükselen sözler
Birleşmiş milletler zulüm’ü izler
Ekmeği, aşı kandır Filistin

Bu Müslüman halkların neydi suçu
Evleri yıkıldı yüklendi göçü
Soykırım yapıldı kalmadı gücü
Tarihe bir leke düştü…Filistin






























Kiminin ayağı kiminin başı
Beden param parça küçüktür yaşı
Çocuklar sapanla atıyor taşı
Hiç yüzün gülmedi aman Filistin

Amerikan zalimi çıksın aradan
Gazze bombalanır hava, karadan
Neler çektiler aman yaradan
Zahmeti, çilesi çoktur Filistin

Amerika İsrail’i öne sürdü
Yaşlısı, kadını, bebeği öldü
Evleri yıkıldı, ocaklar söndü
Feryadı, figanı gördü Filistin

Ölenler şehittir kalanlar gazi
Filistin halkına yazın bir yazı
Amerika İsrail’e verdin sen gazı
Baştan başa zulüm ... sabır Filistin

Filistin de akan kanı durdurun
Bu mazlum perişan halkı güldürün
Muhsin’im kini, nefreti söndürün
Huzura, güvene muhtaç Filistin































BİR HOŞ

Hayalimden hiç gitmeyen bir dilber
Erdemi, heybeti, buruşu bir hoş
Çok nazlıdır bir kelime söylenmez
Edası, bakışı, kendisi bir hoş

Sarı değil, kumral değil bu esmer
Çok yalvardım göndermedi bir haber
Affet beni yüzün döndür bu sefer
Zamanı, haberi, selamı bir hoş

Yanardağ gibi korlaştı sevgin
Yoksa beni görmedin mi dengin
Mahzun ol, yoksul ol aramam zengin
Sevgisi, saygısı, kendisi bir hoş

Peri olsa bir perdesi çözülmez
Huri olsa insanlara görülmez
Canlı olsa böyle canlı gezilmez
Edebi, hayası, töresi bir hoş

Muhsin’im görmedim zevk ile sefa
Allah’ım yüzümü güldür bir defa
Sabır ver bizlere çektirme cefa
Arzusu, isteği, kararı bir hoş





























YA MUHAMMED

Hak’tan gelen elçidir
Habibim, Ahmed, Muhammed
Hepimize şefaatçı’dır
Selam sana ya Muhammed

Amelin karşılığı cennet
Haktandır sabır, merhamet
Kur’anı Kerime hürmet
İsmin onda ya Muhammed

Bir ismin Mahmut birisi Ahmet
Mucize insandadır elbet
Dünya döner yüzün hürmet
Şefaatın isteriz ya Muhammed

Biziz sana elbet ümmet
Allah’tan isteriz cennet
Muhsin söyler salat, sünnet
Dua’n kabul ya Muhammed



































ANADOLU

Bir çok beyliği bölgene aldın
Dünyaya huzur, adalet saldın
Osmanlının bile yanında kaldın
Dünyanın cenneti sen Anadolu

O günden bu güne seneler gördün
Göktürk’ler, Selçuk’lu devrini sürdün
Alparslan, Fatih’in Yavuz’un oldun
Baştan başa cevher sen Anadolu

Bir zaman başın çok dara düştü
İngiliz, Fransız fırsata koştu
Ermeni, Yunan’ı, Rusları boştu
Tarihten bir destan sen Anadolu

Milli mücadele zamanı şimdi
Atatürk düşmanı bölgeden sildi
İşte bağımsız bir Türkiye geldi
Bayrağı, sancağı kan Anadolu

Bir köprü oldun iki kıt’a ya
Anıtkabir oldun büyük ataya
Muhsin selam olsun bütün dünya’ya
Kültürün, medeniyetin var Anadolu






























TÜRKİYE

Türk Cumhuriyetini Atatürk kurdu
Milletin bağrında doğan bir ordu
Ulusun milletin vermez bu yurdu
Edirne’den Kars’a bizimdir Türkiye

Vatanın bağrında ne aslan doğar
Düşmanı Ege’de denizde boğar
Çanakkale geçilmez tarihi çıkar
Dost düşman duysun bizimdir Türkiye

Parçalanmaz dağı, taşı, toprağı
En yüksek tere dikin bayrağı
Ezelden ebede Türk’ün sancağı
Yetmiş milyon insanız Türkiye’m

Ulusu, milleti toplumu ferdi
Dünyanın önüne bir tarih serdi
Sayısız kahraman canını verdi
İncitme şehidi bizimdir Türkiye

Alevi, Sünni Lazı, Arabı, Kürdü
Bu yerin bu yurdun sahibi kimdi
Muhsin’im kardeşler bir oldu şimdi
A’ dan Z’ ye yine bizimdir Türkiye






























GELİN PAŞA’M

Orta Asya senin kolun
Kafkaslardan geçti yolun
Orhan Gazi senin oğlun
Sen Anadolu’ya geldin paşam

Bir beylikte var oluşun
Dört kıt’ada at sürüşün
Bize miras bırakmışsın
Kutsal dinin vardır paşam

Bu vatan cennettir bize
Ey şehitler selam size
Bu vatan hediyedir bize
İsmin Osman Gazi paşam

Muhsin Söğüt söyler bunu
Paşam yurdun Anadolu
Tarihin şan şeref dolu
Osmanlıyı kurdun paşam



































ANA

Her yazın var elbet kışı
Allah’a sen bırak işi
Benim anam sabır taşı
Çok ezildin benim anam

Bak dünyada neler oldu
Bütün dertler seni buldu
Senin rengin neden soldu
Çok perişan oldun anam

İnsanlar hep böyle elbet
Sen dünyada çektin zahmet
Senin yerin olsun cennet
Dua’n kabul olsun anam

Bu dünya da hayatın sonu
Ana kalbi rahmet dolu
Sevgi, şefkat açık kolu
Hakkın helal eyle anam

Kızılveren senin köyün
Çolaklarda gelir suyun
Muhsin Söğüt senin oğlun
Gurbet ele düştün anam































DÜRÜST OL


Hele bakın bu yaştayım
Doğru insana alıştım
Yobazlarla ben uğraştım
Bizim elde bizim elde

Hele bakın bu halıma
Çalışıp para almama
Nasıl geldin benim yanıma
Bizim köyde bizim köyde

Ben razıyım bu halime
Gideceğim Hak yolunda
Yerin yok banim yanımda
Bizim ilde bizim ilde

Düşün takat neredesin
Sen menfaat peşindesin
Bak insanlık neredesin
Bizim köyde bizim köyde

Muhsin Söğüt sen nerdesin
Dünya malını neylersin
Ölünce rahat yatarsın
Bu toprakta bu toprakta




























BAĞLAN ALLAH’A

Allah’a açılan eller
Yalvaran yorulan diller
Merhametli olan kullar
Allah’a bağlan Allah’a

Keramet insanda elbet
Salih kulsan yerin cennet
Muhammed’e olan ümmet
Allah’a bağlan Allah’a

Meleklerin var yanında
Sevap yazılır sağında
Sırata geldiğin anda
Allah’a bağlan Allah’a

Arasatın gör halini
Terazinin sağ yanını
Yap ahiret hesabını
Allah’a bağlan Allah’a

Kur’anın yazdığı yolda
Defterin verilsin sağ da
Allah’a bağlan Allah’a
Muhsin diyor bu dünyada






























HASTA HALİM

Hastalandım halim n’ola
Umudum vardır Allah’a
Bütün bitki şifa ola
Yalvardım durdum Allah’a

Gücüm yetmiyor kalkmaya
Param yok ilaç almaya
Kapılar kalmadı çalmaya
Bir ümit kalmış Allah’a

Sabırlı ol sonun n’ola
Bir yol göründü mezara
Gün geçtikçe iyi ola
Ümidim vardır Allah’a

Çaresizdim işim zorda
Bir Asya’da yardım ola
Şifam bir Allah’a kala
Dermanım kaldı Allah’a

Muhsin Söğüt sen dardasın
Sevenlerin hep ağlasın
Kendin Allah’a bağlarsın
Şükür Allah’a, Allah’a






























BİLMEM

Şu yüksek dağlarda esen rüzgarlar
Büyük denizler de karmaşık yollar
Bu fani alemde kim seni kollar
Bilmem ben bunları dile alsam mı?

Eski padişahlar, kervan saraylar
Tarihe bakarsan açılan sağlar
Savaş meydanında dökülen kanlar
Bilmem ben bunları dile alsam mı?

Namusu, şerefi koruyanlar var
Bu vatan uğruna ölenler var
Müslüman kardeşim sen de iman var
Bilmem ben bunları dile alsam mı?

Adaletli davran sende vicdan var
Öyle bir yoldasın ki talan var
Çalışman güzeldir helal, haram var
Bilmem ben bunları dile alsam mı?

Asaletin, soyun seni etkiler
Çirkin sözler kalbi zedeler
Muhsin bu millet sabırlar diler
Bilmem ben bunları dile alsam mı?






























GELİR YOLUMUZ

Bu mübarek toprağımız
Hep onda rızkımız
Toprakta bizim evimiz
Adem’den gelir yolumuz

Huzur var onun adında
Keramet insanoğlu’nda
İslamiyet’in kaynağında
Kur’andan gelir yolumuz

Peygamberlerden biri Ahmet
Dilim söyler salat, sünnet
Döner dünya yüzün hürmet
Muhammed’e gelir yolumuz

Kur’an da yazıyor bunu
Tur dağında gördük onu
Mucizenin gelmez sonu
Musa’dan gelir yolumuz

Muhsin ne olacak halimiz
Sırattan geçer bu yolumuz
Allah büyük, var umudumuz
Sabırdan gelir yolumuz






























GÜZEL OLSUN

Dağı taşı aşan yollar
Ben ağlarım neden bunlar
Bin bir ismi olan Hak var
Hep insanlar güzel olsun

Çok söz vardır seni boylar
Merhametli olan kullar
Sabırlı ol seven anlar
Bütün diller güzel olsun

Bezirganım düştüm yola
Kader kısmet benim ola
Hayal düşte senin ola
Hep sevenler güzel olsun

Sevgin çoktur dilin söyler
Asya çıkmış yolu bekler
Bak işleri iyi eyler
Tüm niyetler güzel olsun

Ben giderim yaban eller
Bak sevenler dua eyler
Muhsin Haktan şifa diler
Umutlarım güzel olsun






























ÖZLEDİM

Yüksek dağlar arasında
Bizim köyün yaylasında
Camuştaşı mevkisinde
Bizim yaylayı özledim

Komşu köylerin yöresi
Bizim köyün çevresi
Palasor’un var deresi
Akan suları özledim

Kışın köyü duman kaplar
Kar yağar yolun sapar
Ev soğuktur tezek yakar
Esen tipi’yi özledim

Köyün kuzeyinde su akar
Yağmur yağar şimşek çakar
Kayalıklar yüksek bakar
Bizim taşları özledim

Gurbet elde köyü özler
Para pulu canım neyler
Muhsin bunu dilim söyler
Köyde ki herkesi özledim






























ZAFER

Yaşa Türkiye Cumhuriyeti
Kararı vermiş milleti
Şimdi bekliyor hizmeti
Millet devletin zaferi

Türk halkı verdi kararı
Şimdi görek iktidarı
Ölsün enflasyon canavarı
Ekonomi, bütçe zaferi

Adaletli düzen olsun
Bütün ulus kardeş olsun
Bu milletin yüzü gülsün
Ülke, bölgenin zaferi

Dinle bun halkın sesini
Rahat alsın nefesini
Sen düşünme tek nefsini
Halk ve toplumun zaferi

Bu mecliste kimler geçti
Halk kendine önder seçti
Köylü, işçi kucak açtı
Bütün Türklerin zaferi






























MUHTAR

Görevin hayırlı ola
Sen gidersin doğru yola
Hep milletle gir kol kola
Muhtar göreve göreve

Sor muhtarlar nerye gider
Haram yeme karnın şişer
Kul hakkı var pişman eder
Hak, adaletli göreve göreve

Kulağın aç dinle beni
Bu sözler incitir seni
Kabristanda ver ifadeni
Haydi git göreve göreve

Hayatta gördüm sizleri
Hiç unutma ölenleri
Öksüz, fakir, yetimleri
Ezdirme gir göreve göreve

Aldırmazsan sen bu işe
Çenen kapat sen gir işe
Muhsin diyor güzel bişe
Sözü dinle göreve göreve






























GURBET

Çok zaman geçti aradan
Geçti yolum çok diyardan
Ben çalıştım İstanbul’da
Çekilen hasreti bilirim

Tüm ailemin hayatını
Bu sağlığın kıymetini
Gurbet elin zahmetini
Hayal ettikçe bilirim

Millet, halkın değerini
Yazan yazmış kaderimi
Ailem bekler yollarımı
Çektiğim zoru bilirim

Çok çile gördüm kaderde
Çalıştım kazandım nerde
Bin bereket asıl yerde
Hasreti, çileyi bilirim

Çok değerli bu vatanım
Asya’dır dert çekenim
Muhsin’im tarlayı ekerim
Allah’a şükrü bilirim






























DUYMADIN

Hayatta insan olmanı
Millete sevgi duymanı
Ailede terbiye olmanı
Baban söyledi duymadın

Para, malın kıymetini
Gördün zoru ve çetini
Yeme haram mal etini
Annen söyledi duymadın

Söz verdin bağlı kalmanı
Herkese kardeş olmanı
Nasihatı, sözü tutmanı
Ayetler yazdı duymadın

Çalışıp rahat yemeni
Helal, haram bilmeni
Cennette makam tutmanı
İmam söyledi duymadın

Haysiyetle yaşamanı
Sevaba sevap katmanı
Sevin dedi din ile imanı
Muhsin söyledi de duymadın






























IRAK SAVASI

Gökte uçak yerde tank var
Irak halkı suçun ne var
Mazlum halkın Allah’ı var
Bırak yaşasın Irak halkı

Bu savaşın bir suçu var
Irak senin petrolün var
Ortadoğu da bir plan var
Amerika çaldın, vurdun Irak’ı

Bilgisayar tekniğin var
Asıl petrol kaynağın var
Ezan sesi sema da var
Yaktın, yıktın sen Irak’ı

Bütün dünya ayaklandı
Eller ve kollar bağlandı
Bilim çağı parçalandı
Defol çekil bırak Irak’ı

Muhsin diyor gözüm yaşta
Bu zulümdür dağda, taşta
Sorumlusun uçan kuşta
Kestin, doğradın Irak’ı






























KEFİLLİK

Bu bir suçtur al başına
Kefil olma kardaşına
Zaman geldi vur başına
Hiç kimseye kefil olma

Dara düştün tek başına
İş bitti gelmez yanına
Deden ne demiş babana
Yavruna da kefil olma

Düşünürsün kara kara
Kimseden gelmiyor para
İşin yoktu düştün dara
Babana da kefil olma

Tatlı sözün taş ve kaya
Sen kendin attın deryaya
Ne işin var gel buraya
Haksızlara kefil olma

Muhsin diyor gör halini
Kime verdin sen dalını
Yerde mi buldun malını
Komşuna da kefil olma






























GELMEDİ

Yazın sıcak rahat yattık
Saman bitti kışa çattık
Kar yağıyor yola baktık
Bekliyorum yaz gelmedi

Varlık yokluk bize zevkti
Bu fiyatlar cebi yaktı
Bize yazık seher vakti
Bekliyorum çift gelmedi

Bol bereket kimse bakmaz
Saman altın hiç paslanmaz
Kimse bundan ibret almaz
Bekliyorum ot gelmedi

Bak dağlara beyaz kar var
Hava soğuk el de ne var
Çok üzüldüm cepte ve var
Bekliyorum sel gelmedi

Kim girecek toz, dumana!
Yaz günün de gir harmana
Muhsin para etmez dana
Bekliyorum pul gelmedi






























CUMHURİYETİM

Bağımsız halkın düzeni
Sosyal yaşamın özeni
Çağdaş insanın gezeni
Cumhuriyetim cumhuriyetim

Bir ulusun yükselişi
Saltanatın yıkılışı
Milletin aya gidişi
Cumhuriyetim cumhuriyetim

Sosyal düzeni görürsün
Egemenlik bir ulusun
Mustafa Kemal mutlusun
Cumhuriyetim cumhuriyetim

Şanlı yurdumun zaferi
Aziz milletin neferi
Hiç kimse alamaz bu yeri
Cumhuriyetim cumhuriyetim

Muhsin sever bu düzeni
Atatürk kurmuştur seni
Adın Türkiye Cumhuriyeti
Cumhuriyetim cumhuriyetim






























BİLMEDİ

Teraziyi düz tutmayı
Sözünde sadık kalmanı
Dünya da mesut olmanı
Akılsız insan bilmedi

Hastalığın zahmetini
Bu sağlığın kıymetini
Misafirin hürmetini
Adam olmayan bilmedi

Bu dünyanın nimetini
Şerefli varlık zürriyetini
Ana-baba kıymetini
İnsan olmayan bilmedi

Zor zahmetin değerini
Altın gümüş ayarını
Yırtma hayanın zarını
Arif olmayan bilmedi

İnsanı eşit görmeyen
Haklara saygı duymayan
Muhsin’e selam vermeyen
Öldü, gitti bunu bilmedi






























VARDIR

Milletin bağrında doğar
Düşmanı deniz de boğar
Yedi ekmek ile soğan
Bu vatan da asker vardır

Bu topraklar bizden sana
Türk bayrağı dalgalana
Şehit düşen selam sana
Şehitler de iman vardır

Kurban olak bu vatana
Toprakta şehit yatana
Cennette mekan tutana
Bu mezar da kimler vardır

Vatan millet bizim olan
Kutsal bir görev de kalan
Al bayrakta kanı olan
Türk halkına sevgim vardır

Muhsin Söğüt duam size
Bu topraklar hediye bize
Selam sizin hepinize
Bu toprakta şehit vardır






























SOR

Yalvardım durdum Allah’a
Çıkardı beni hep felaha
En son yattığım yatağa
Sor Muhsin’i, Sor Muhsin’i

Selam olsun sadık dosta
Kederliyim gönlüm yasta
Ömür bitti elli beş yaşta
Sor Muhsin’i, Sor Muhsin’i

Selam olsun dağa taşa
Ay da yıldızla sen yaşa
Son yattığım mezar taşa
Sor Muhsin’i, Sor Muhsin’i

Hatırlayıp beni sorsa
Yolun kabristana varsa
Bir gün beni yerde bulsa
Sor Muhsin’i, Sor Muhsin’i

Herkes geldi bu dünyaya
Sıra sende kaldın yaya
Var mı sende abur, haya
Sor Muhsin’i, Sor Muhsin’i






























KÖYÜM

Güneyinde Gülübağ var
Kuzeyini duman kaplar
Her taraftan sular çağlar
Bizim köyün bizim köyün

Yük yerde sıra dağ var
Etrafını çimen bağlar
Efendinin pınarı var
Bizim köyün bizim köyün

Yayla ile ovası var
Sürü sürü hayvanı var
Çok çalışkan insanı var
Bizim köyün bizim köyün

İlim irfan kaynağıdır
Muhsin senin vatanındır
Tükenmezin çeşmesidir
Bizim köyün bizim köyün



































BEKLENEN BAHAR

Dağlarda yeşillik bağlarda kiraz
Çalışkan insanlar dinlenin biraz
Karınca çalışır büzülüp kalmaz
Şimdi ilk baharın zamanı geldi

Kuzeyde kar var güneyde bağlar
Baharın tadını çiftçiler anlar
Toprağın rengini çiçekler sağlar
Çalışan insanın zamanı geldi

Yağmurun yağması bereket sağlar
Derede su akar bahçe ve bağlar
Tabiat güzeldir yemyeşil dağlar
Mayıs yağmurunun zamanı geldi

Baharda çalışın kışları zalım
Arıdan hisse kap kovanda balım
Uzanıp yatarsam ne olur halım
Şimdi ter silmenin zamanı geldi

Dağların dumanı insanın dengi
Bir başka oluyor çiçeğin rengi
Tarla da çayırda işçinin cengi
Muhsin bereketin zamanı geldi






























AVRUPA BİRLİĞİ

Ne zamandır biz isteriz
Artık bu işe bezeriz
Zaman geldi tam üyeyiz
Ayak bağı olanlar var

Bin dereden su getiren
Hemen orda iş bitiren
Zaman geldi sırt çeviren
Fransa’dan çok engel var

Hrıstiyan’lar bir araya
Türkler gelmesin buraya
Der Kıbrıs’ı koy masaya
Yunanistan’dan çok engel var

Bir beylikten var olmuşuz
Dört kıtada at sürmüşüz
Altı yüz yıl hükmetmişiz
Balkanlardan çok engel var

Canım kurban bu vatana
Türk heyeti selam sana
Bir su için kana kana
Muhsin söyler çok engel var






























OLSAYDIM

Ölüm vardır gel ağlıyak
Surgu-sual yapan melek
Kabir diyor amel gerek
Yaşayan insan olsaydım

Kazma kürek alın gidek
İmam geldi su getirek
Kefen tamam alın gidek
Tertemiz insan olsaydım

Ölü vardır namaz kılak
İmam sorsa biz ne diyek
Kul hakkı var helal edek
Ameli Salih olsaydım

Bütün millet bir arada
Yüzün ak veya karada
Halk razı olsun burada
İyi komşu olsaydım

Muhsin yönün Hakka doğru
En doğru yol Allah yolu
İşte geldi ömrün sonu
Her işte doğru olsaydın






























GELEMEM

Mevsim ilk bahardır dağlar duman
Cebim de para yok bu nasıl zaman
Çalışmak güzel de yok bende güman
Seviyorum seni şimdi gelemem

Usandım dünyadan bağlandım sana
Bir selam göndersen bu yeter bana
Hiç haber almadım ne oldu sana
Yıkıldı bu dünyam zordayım gelemem

Yollar karışık kayıp ol çölde
Burada kalp kıranlar sürünür yerde
Yüzünüz gülsün kalksın şu perde
Ağlayan gözlerim görmez gelemem

Günah sevabı ben gördüm senle
Beni seviyorsan gel gidek benle
Dağlar yol vermiyor bu nedenle
Hayal mi düş mü çöz gelemem

Sevdim seni olmuşum bir Kerem
Senin sevdan seni eyledi verem
Muhsin’im araştırım yok çarem
Çok dardayım ben yarim gelemem






























GÜLEMEZ

Kendini uyanık zampara sanma
Haksız bir işte ateşte yanma
Hakkına razı ol harama dalma
Mazlumun ahını alan gülemez

Bu sözler manalı gitmesin zoran
Zaman geldi var mı yanın da duran
Haram malla var mı bir mekan kuran
Bu işleri papan insan gülemez

En sonun topraktır gidersin ona
Vakitsiz bir zaman başına kona
Emeğin yokuşa varmadan dona
Parana güvenme hiç yüzün gülmez

Bu sözü söylerim gündüz ve gece
Kim olursa olsun gitmesin güce
Değerin kıymetin büyümüş bence
İnsanın kalbini kıran gülemez

Dünyaya gelince insanlar güldür
En iyi yaşamak bağımsız hürdür
Allah’ın rahmeti, nimeti boldur
Muhsin sözünü hor gören gülmez






























GEREKİR

Hayatta yorulup varda düşenler
Kervan ağırlaştı menzil verenler
Sanki talan vardır orya gelenler
Oturduğun yerden kalkmak gerekir

Altın mücevher var toprakta taşta
Marifet insan da aklın var başta
Ağlarım üzgünüm gözlerim yaşta
Zarar mı kâr mı bilmek gerekir

Yol da harami var aklım karıştı
Bedenen çalışan tere alıştı
Yardımına derviş, pir mi yetişti
Ustayı çırağı bilmek gerekir

Gönüller fetheden kutsal dinim var
Baldan daha tatlı güzel dilim var
Muhsin’im söylerim kulun hakkı var
Adalet mizanı bilmek gerekir




































OZAN’IM

Tabiat güzeldir bahar da kışta
İnsanın kaderi akıl da başta
Dokunma mazluma yaşa ha yaşa
Şu fani alemi bilen ozan’ım

İnsanı ayırmam hepsi kardeşim
Hayatım boyunca huzurlu işim
Ben de bilmem nereyedir gidişim
Akşamı sabahı bilen ozan’ım

Dilim de sözümde ağırmaz başım
Bağırır çağırır bir sabır taşım
Hep onu sevdim Asya’dır eşim
Hayatı zahmetle geçen ozan’ım

Gökteki ışıklar güneşle geçer
Arif olan insan dostunu seçer
Marifet mangırda hepsini geçer
Doğrudan yana olan ozan’ım

Haksızlığa karşı geçmiyor pulum
Çok niyetim vardır bir de gülüm
Muhsin’i sorarsan ben de bir kulum
Sevabı günahı bilen ozan’ım





























OLMADI MI

Ne sultanlar ve bezirgan
Sırasıyla geldi insan
Hiç kimseye kalmaz vatan
Hepsi toprak olmadı mı

Dünya böyle devam eder
Sor insana nerye gider
Arif olan malı neyler
Canlar toprak olmadı mı

Ağam paşam döndü devran
Dünya bizce bir değirman
Ölüm emri yüce Haktan
Herkes toprak olmadı mı

Misafirler hiç kalp kırmaz
Gelen insan daim kalmaz
Rızkı vardır hiç aç kalmaz
Hepsi toprak olmadı mı

Muhsin emir gelir Haktan
Sakındır kendin yasaktan
İnsan halk edildi topraktan
Hepsi toprak olmadı mı






























ALBAYRAĞIM

Gök yüzünde dalgalansın
Bütün dünya ya bedelsin
Sen şehidimin kanısın
Al bayrağım al bayrağım

Sen şehitlerin sesisin
Gök yüzünün neşesisin
Bir ulusun simgesisin
Al bayrağım al bayrağım

Gökteki ayın adısın
Türk halkının yadısın
Bu milletin bayrağısın
Al bayrağım al bayrağım

Bütün dünya bunu duysun
Atatürk’e selam olsun
Türk halkına hediye olsun
Al bayrağım al bayrağım

Hayatta baki kalasın
Atatürk rahat yatasın
Muhsin sende yükseltesin
Al bayrağım al bayrağım






























ORUÇLU

Mübarek Ramazan geldi
Gökte nur insana indi
Melekler devreye girdi
Ramazan geldiği günde

Şeytanlar tuzağa girdi
Leyle-i Kadiri vardı
Yeryüzüne rahmet erdi
Oruçlu olduğun günde

Sen Allah’a güvendin mi
Cami de safa girdin mi
Nefsine hesap sordun mu
İrfanı açtığın günde

Kur’an da var inandın mı
Salat- sünnet getirdin mi
Muhsin Söğüt sen yazdın mı
Oruçlu olduğun günde



































AFGANİSTAN

Bütün dünya ayaklandı
Afganistan bombalandı
Bir çok ülke buna kandı
Böyle bir zulmü gördün mü

Amerika havalandı
Ticaret merkezi yandı
Bin Ladini kim tanırdı
Böyle işleri gördün mü

Çıkarcılar sıralandı
Muhalif güçler alevlendi
Afgan halkı perişandı
Böyle dehşeti gördün mü

Hrıstiyanlar kümelendi
Dünya bunlarla eğlendi
Türk askeri bu gelendi
Böyle tarihi gördün mü

Afgan halkı müslümandır
Bir selamım bin dermandır
Bu ne kötü bir zamandır
Böyle devranı gördün mü































EKONOMİ

Ekonomi talan oldu
Kurtuluş yok seni buldu
Birileri sembol oldu
Bu gidişe çere aman

Bu gidişe halk dayanmaz
Amerika dan para gelmez
Kemal Derviş düzeltemez
Bu gidişe çare aman

Avrupa’yı örnek aldık
Bütçemizi sıfırladık
İşçimize duman attık
Bu gidişe çare aman

Büyüklerim düşünsünler
Bu durumu düzeltsinler
Türk halkına güvensinler
Bu zamana çare aman

Nasıl oldu kimse bilmez
Türk Lirası bunu çözmez
Muhsin Söğüt mana vermez
Bu gidişe çare aman





























YORGUN

Yuvada esiyor bereket yeli
Herkese bir görev çatlatır eli
Cebin sıcak olsa söyletir dili
Elim yorgundur kolum yorgun

Çalışmak güzeldir geçimin yolu
Namert kapısında yağar bir dolu
Ailemin saadeti huzurun bolu
Dizim yorgundur belim yorgun

Doğruluk ebedi hiç gelmez sonu
Eldeki serveti bey yapar onu
Hayırlı evladın ne yapar pulu
Hayat yorgundur beden yorgun

Dizimde fer yok gözümde derman
Gelmişiz dünyaya gideriz bir an
Çakara dayalı geldi bir zaman
Ayak yorgundur parmak yorgun

Düzelmez hatamız geçti ömrümüz
Öyle bir insanız yoktur şansımız
Çok çile görmüşüz hasta halımız
Beyin yorgundur ruhum yorgun

Hep böyle ezildin rahat bilmedim
İnsanlarda sabrı sefa görmedim
Vicdanım rahat hiç kalp kırmadım
Muhsin yorgundur hayat yorgun

























ALIRLAR

Dünyanın çoktur deseni
Tutumlu ol tut keseni
Mert diyerek soyar seni
Usulca paran alırlar

Çeneler hep över seni
Almak için okşar seni
Hesap yaptı yutar seni
Okşar okşar hep alırlar

Kâr diyerek yıkar seni
Düşman bile ister seni
Hep dost oldu yiyer seni
Habersiz paran alırlar

Muhsin bunlar ezer seni
Akıllı ol tut keseni
Usta bunlar, çarpar seni
Dağı taşı aşar bunlar



































TURNA

Turnam gelir katar katar
Hem yol alır hem de yatar
Ne bağırır nede çatar
Turna yare selam söyle

Turna elden ele uçar
Engel varsa hemen kaçar
Havalanır kanat açar
Turna dosta selam götür

Dağda taşta bulutlarda
Ortadoğu, Kafkaslarda
Beyaz karda, topraklarda
Turna benden selam söyle

Fakir, yetim, mazlumlara
İşçi, köylü, çobanlara
Kadın, erkek, çocuklara
Turna benden selam söyle

Gör Muhsin’in bu halını
Kesme ağacın dalını
Dökme arının balını
Turna Hakka selam söyle






























GÖR DÜNYAYI

İnsan doğar melek huylu
Şehir kaza bir de köylü
Uzun kısa orta boylu
Büyü yaşa gör dünya

El ayaklar birde kolu
Talim terbiye örnek dolu
Kur’an olsun bunun yolu
Çevrene bak gör dünya

Yirmi yaşta akıl dolu
Düşsün kalksın bulsun yolu
Sabret nedir sağı solu
Kimler gezer gör dünya

Sevdası var çıkar dağa
Evini yap bir de boya
Çalış kazan karnın doya
Geze geze gör dünya

Seksen doksan nasıl zaman
Kaldırmayın düşer aman
Kimse bakmaz çöktü duman
Bitti artık sil dünya

Sende amel var mı görek
Sorgu sual yapmak gerek
Muhsin getir kazma kürek
Gözüm görmez bu dünya

























OLMASAYDI

Gözün yaşlı el siliyor
Fırsat bulsa baş kesiyor
İçi dışı kan kusuyor
Böyle insan olmasaydı

Arif olan seni anlar
Haksız işe engel koyar
Her an san ayardım sağlar
Nankör insan olmasaydı

İşi düşse seni izler
Bak arkanda neler dizer
Söz gezdirir ara bozar
Fitne insan olmasaydı

Muhsin söyle sadık dosta
Mektup gönder alsın posta
Çok üzgünüm gönlüm yasta
Zalim insan olmasaydı



































ARABA DESTANI

Hayaller tutmadı çözüm olmadı
Hesapta yorumda çare kalmadı
Gafil avlandım kolum boylandı
Çağırdım ki kadir mevlam aman hey

Düşündük taşındık bu yolu gördük
Vay bu halımıza sarardık solduk
Peşine takılıp Bingöl’e konduk
Çağırdım ki kadir mevlam aman hey

Ne oldu ne bitti boyun eğerdik
Bu arabayı mecbur beğendik
Sefildik mazlumduk ama güvendik
Çağırdım ki kadir mevlam aman hey

Günler yaklaşıyor olay karanlık
Umutlar kesilmez çare bir anlık
İnşallah çözülür geçer bu zorluk
Çağırdım ki kadir mevlam aman hey

Araba bağlandı işimiz zorda
Çareler arandı çıkmaz bu yolda
Umudum Allah’tan ne gelir kulda
Çağırdım ki kadir mevlam aman hey






























Başta yanlış yaptık kapılıp gittik
Sözüne güvendik parayı verdik
Vicdansız, alçağın birine çattık
Çağırdım ki kadir mevlam aman hey

Oltu Bingöl bize tuzak kurdular
Paramızı alıp bizi soydular
Dostlarım sağ olsun destek oldular
Çağırdım ki kadir mevlam aman hey

Hakkı hak eden yaradanım var
Allah’tan korkmuyor sanki talan var
Allah’a sığındım helal malım var
Çağırdım ki kadir mevlam aman hey

Evvel Allah, biri yaptı bu işi
Şahidi diyor nerde çıktı bu kişi
Göründü uzakta ufkun güneşi
Çağırdım ki kadir mevlam aman hey

Muhsin’im gayet yaman halımız
Mevla sabır versin çıkar ahımız
Çalıştık kazandık helal malımız
Çağırdım ki kadir mevlam aman hey































BELLİ Mİ

Kuzey Irak bir kazandır kaynıyor
Bu kazan da ne olduğu belli mi
Kardeşi kardeşe ettiler düşman
Amerikanın ne yaptığı belli mi

Kör düğümdür bunu çözen olmadı
Bu zulmü, vahşeti asla gören olmadı
Dağa taşa isim yazdık tutmadı
Avrupa’nın ne yaptığı belli mi

Biz insanız insan gibi yaşayın
Siyaseti bir kenara katlayın
Bu milleti bir birine katmayın
Barzani’nin ne yaptığı belli mi

Kanı durduran yok güven yok
Ortalıkta sinsi sinsi gezen çok
Bu millete bu vatana sevgim çok
Ermeni’nin ne yaptığı belli mi

Ayırım yapma bu milletin canına
Doymadın mı mazlumların kanına
Muhsin diyor girdin insan kanına
Fransa’nın ne yaptığı belli mi






























IRAK SAVAŞI

Haksızlık yaptığın kutsal topraklar
Büyük şehitlerin yattığı yerdir
Attığın her adım sana bir suçtur
Dini ve namusu kurtaran gündür

Bu toprak koparsa büyük zelzele
Sen bu petrolü almışsın ele
Ne işin var Irak’ta düşmüşsün çöle
Vatanı milleti kurtaran gündür

Saptırdın yolunu dayandın çöle
Tekniğin bilimin arkanda bile
Irak’ı kurtarmak senin neyine
Hürriyet, şerefi kurtaran gündür

Irak halkının Allah dilinde
Senin ne işin var Irak çölünde
Perişan olursun mazlum önünde
Toprağı bölgeyi kurtaran gündür

Zulmü yaptın da sana kalmadı
Kutsal topraklarda seni atmalı
En sonunda rezil, pişman olmanı
Muhsin’im İslam’ı kurtaran gündür






























SELAM’IM VAR

Selam sana can sultanım
Çıldır eli kars vatanın
Köyde kalan çift tutanım
Şenlik Babaya selamım var

Erzurum il Şenkaya var
Oltu, Narman kazası var
Çermik’li Mevlüt İhsani var
Sümmani Babaya selamım var

Tüm aşıkta halk sevda
Saz da söz de dil ustası
İçti Haktan aşk badesi
Yunus Emre’ye selamım var

Bin bir sözün sır perdesi
Olmaz sevdanın hilesi
Halkın sesi söz deryası
Tüm aşıklara selamım var

Her aşığın bir yari var
Leyla ile Mecnun’u var
Muhsin senin bir sözün var
Tüm insanlara selamım var






























BELLİ BELLİ

Ticaret yapanlar kervanı yollar
Ovada yeşillik yüksekte kar var
Düşkünün, mazlumun kolunu bağlar
Her işin bedeli var bu belli belli

Haksızlık, zulüm’ün hiç gelmez sonu
İnsanlık güzel şey bu güzel konu
Gerçeği söylesen ter basar onu
Bunları söylemek zor belli belli

Bereket toprakta yazı beklerim
Yazın çalış ki kışlar çok zalim
İnsanın kaderini Hak yazdı canım
Sevabı günahı var belli belli

Ne kadar aydınlık doğan güneşim
Tüm savaşlar bitsin barıştır işim
Dünya da insanlar benim kardeşim
Mazlumun Allah’ı var belli belli

Ömrümün sonunda mezar da yerim
Yağan yağmur rahmet bereket verim
Muhsin’im diyorum Allah’ım Kerim
Bak Arasat’ta hesap var belli belli


























BENİM ANNEM

Hiç kimseye inanmaz
Öz canından ayırmaz
Ben ağlasam anam yatmaz
Merhametin çoktur anam

Çok ezildin kimse bilmez
Çevren yoktur sözün geçmez
Senin yüzün neden gülmez
Cesaretin vardı anam

Kağızman’dan gelir yolun
Çolaklarda asıl soyun
Kızılveren senin köyün
Gurbet ele düştü anam

Bu anadır hata yapmaz
Annen varsa rengin solmaz
Kim incitse rahat bulmaz
Çok ezildin canım anam

Muhsin Söğüt hani anam
Kalp kırmadın işin tamam
Sen cennette iste makam
Süt’ün helal eyle anam






























ÇİFTÇİYE AĞIT

Değirmenin taşı dönmez
Toprağımız ürün vermez
Devlet bize destek olmaz
Köylülere yardım aman

Traktör’e mazot yetmez
Çiftçi artık gübre serpmez
İ M F den para gelmez
Çiftçimize yardım aman

Köylülerin karnı doymaz
Ocağından duman çıkmaz
Çocuktur bu oyalanmaz
Bu duruma yardım aman

Toprak bize destek olmaz
Çalışmazsan yüzen bakmaz
Köylüye vur tozu çıkmaz
Bu köyüme yardım aman

Bütçenizi savurdunuz
Efendidir köylü dediniz
Muhsin’i de söylettiniz
Hasbey köyüme yardım aman






























PARA

Kendini dağa dayadı
İnsanlardan hep saklandı
Elden ele çok dolandı
Dolaşan duran paradır

Bu alemi seyreyledim
Dostu ahbabı denedim
Parayı, pulu öğrendim
Bizde olmayan paradır

Marifet mangırda olan
Bu devirde çok yüz alan
Kendini yüksekte bulan
Dolaşan duran paradır

Aramayla bulunmayan
Yanımızda hiç durmayan
Yoksula selam vermeyen
Bize gelmeyen paradır

Bu yüzden çok ocak sönen
Kabristanda geri dönen
Muhsin hani deden, nenen
Söyleyen duran paradır





























DEVAM EDER

Sevinmeyin ölenlere
Bir gün sıra gelir size
Kendin hazırla gelene
İnsan böyle devam eder

Gidenlere bir baksana
Günden güne ağlasana
Allah’a sen yalvarsana
Zaman böyle devam eder

Servet makam devam etmez
Allah’tan ümit kesilmez
Sevdiklerin senle gelmez
Canlar böyle devam eder

Bu insanlar nereye gider
Dünya senin olsa n’eder
Ölüm seni ıslah eder
Herkes böyle devam eder

Allah’a aşık olanlar
Herkesi eşit tutanlar
Defteri sağdan alanlar
Muhsin böyle devam eder






























TÜRKİYE’M

Canım kanım ve vicdanım
Köyüm yurdum ve vatanım
Dağım taşım ve toprağım
Türkiye’m canım ülkem

Ana yurdu seveceğim
Al bayrağım şu sancağım
Her şeyden kutsal toprağım
Türkiye’m canım ülkem

Bu ulusum bu milletim
Cennete benzer vatanım
Şehit düşene mezarım
Türkiye’m canım ülkem

Vatanım, şerefim şanım
Dinim imanın Kur’anım
Ülkem için aksın kanım
Türkiye’m canım ülkem

Muhsin aşık oldu sana
Bir su içir kana kana
Kurban olak bu vatana
Türkiye’m canım ülkem




Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Erdinç tip... şair muhlis söğüt hayatı ve sanatı üzerine araştırma Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Erdinç tip... şair muhlis söğüt hayatı ve sanatı üzerine araştırma yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ERDİNÇ TİP... ŞAİR MUHLİS SÖĞÜT HAYATI VE SANATI ÜZERİNE ARAŞTIRMA yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL