Hiç birimizde tanımazdık bu meşhur Bay Lock’u ta ki 15 Temmuz gününe kadar. Oysa ki Bay Lock çok da aktif, çok da faal bir adammış, hatta aktif kelimesi bile hafif kalacak onu anlatırken, hiper aktif demek daha doğru olur. Bay Lock diye de yazılıyor da bilenler biliyor Bay Lok diye okunuyor. Benim yarım İngilizce ile ancak bu kadar telaffuz edebiliyorum kusura bakmayın. Bay Lock yani Bay Lok aslında demokrat mı demokrat, hatta demokratın önde gideni de diyebilirsiniz. Yakın zamanda Müslümanlığa geçtiğine dair kuvvetli rivayetlerde var. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz değil mi? Düşünsenize Bay Lock gibi bir adam demokrasi kahramanı. Her ne kadar sakar olsa da biraz, sakar derken, bir yerleri kırıp dökmüyor da bazı bazı ülkeleri kırıp dökme uğraşında, bu da az bir sakarlık değil yani... Ama bu Bay Lock’da biraz da deli cesareti mi var ne? O zaman da bizler O’na ’’Delidir ne yapsa yeridir.’’ mi demeliyiz. Burasını bilemedik işte...



Bay Lock sıkı bir demokrat olduğu üzre subay ve ast subayları da çok sever. Hatta öyle sever, öyle sever ki sevdiğinden onların ellerine ayaklarına sarılası gelir zaman zaman. Bir zaman ki söyleşisinde ’’Ben onların, subayların ayaklarının altını üstünü her yerini öperim, onlar ne mübarek insanlar.’’ dır dediği de saptanmıştır geçmişte. Bu subayların hangi ülkenin subayları olduğu da sorulduğunda Bay Lock’a, verdiği cevap ise gayet manidardır. ’’O öptüğüm subaylar ve ast subayların ülkesi bir tane değil ki dünyanın bir dolu ülkesinde ki subaylar ve ast subaylar benim gönlümdedir.’’ diye cevap vermiştir.



Bay Lock’un en büyük hobilerinden birisi yemek yapmak ve yemek yaparken de mikser (karıştırıcı) kullanmaktır. Mikseri öyle maharetli bir şekilde kullanır ki Bay Lock, uzaktan bir seyretseniz, şaşar kalırsınız, hayran hayran bakmaktan kendinizi alamazsınız. Hatta bir zaman önce Amerika’nın Pensilvanya şehrinde düzenlenen 24. Uluslararası Mikser Kullanma Şampiyonasında altın madalyayı açık fark ile kazanmış olup, rekorunu şimdiye kadar kimseler kıramamış ve dahi rekorunun yanına bile yaklaşabilen olmamıştır.



Bay Lock koleksiyon yapmayı da çok sever. Hobilerinin en başında da koleksiyonculuk gelmektedir. Özellikle para koleksiyonu onun en severek yaptığı koleksiyonların başında gelmektedir. ’’En çok hangi parayı seviyorsunuz ve biriktiriyorsunuz Bay Lock?’’ diye sorulduğunda kendisi ’’Ben yokluktan yoksulluktan geldim, geçmişte yiyecek ekmeğimiz bile yoktu, annem tencerede taş kaynatır da bize onun suyunu içirir idi o sebep ile bir dolarları çok severim ve hep onları biriktiririm.’’ diye cevap vermiştir.



Koleksiyondan laf açılmışken Bay Lock’un aynı zamanda cep telefonu numaraları koleksiyonu yaptığını da akıldan çıkartmayalım, antiparantez onu da belirtelim. Lakin bu cep telefonu koleksiyonu öyle herkesi kapsamıyor, sadece subay astsubayların cep telefonları hem de akıllı telefon olanları giriyor bu koleksiyona. Hayret çok ilginç. Şimdiye kadar ben de hiç duymamıştım, subay ve astsubayların cep telefonlarını numaralarını koleksiyon niyeti ile biriktirenleri...



Bay Lock’un yakın bir zamanda ABD’nin başkenti Washington’da heykelinin dikileceği söylenmektedir. Altına da altın varaklı harfler ile Bay Lock’un demokrasiye ve insanlığa büyük hizmetlerde bulunduğu bir kaç veciz söz ile belirtilecek ve ne büyük bir insan olduğu bütün dünyaya ilan edilecektir. Bay Lock bu kadirşinaslığın altında mutlaka kalmayacaktır. Hatta Bay Lock’a yakın kaynaklardan edindiğimiz bilgiye göre heykelin tamamlanıp da açılacağı gün kurdele kesmeye yanında bin beş yüz otuz sekiz koruma ile geleceği, açılışta hazır bulunanlara da ’’Vezir Parmağı’’ tatlısı dağıtacağı, basın danışmanı tarafından açıklanmıştır. ’’Yok artık Amerikalılar ne bilir vezirparmağını?’’ diye de bir soru takılacak olursa aklınıza, onu da şöyle cevaplarız. ’’Artık dünya küçüldü iletişim sayesinde, meşhur aşçı başımız Ümit Ustanın televizyonlarda yaptığı yemek programı Amerika’da bile izleniyor o sebep ile herkes her şeyi öğrenebiliyor.’’ Bay Lock demokrasi kahramanlarının arasına katılınca, biz de katıla katıla güleceğiz tabi ki buna...