Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Sabahat  çelik
Sabahat çelik
VİP ÜYE

ABBAS FİRARDA BÖLÜM 3

Yorum

ABBAS FİRARDA BÖLÜM 3

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

594

Okunma

ABBAS FİRARDA BÖLÜM 3

Büyük bir şiddetle araba sarsılır, kapısı açılmış, Sakıp babanın sağ ayağı dışarıda kafası da cama çarpmış kanıyordur .

Hayro emniyet kemerine rağmen göğsünü direksiyona vurmuştu ama yarası hafifti , ceren kapıyı büyük bir telaşla açar hemen arabadan inip ambulans ister

şemsoyla dilan babayı arabadan indirme ye çalışırken
Ceren- durun kımıldatmayalım ambulans geliyor kanayan yeri tamponlayıp bekleyeceğiz der.

Dilan ağlamaya başlar ,baba babacığım seni kurtaracağız ,Sakıp kendinde değil baygındı sarsıntıdan açılan kapıdan ayağı dışarı çıkmış o sırada ambulans gelir, Sakıp ın ayağı çabuk atellenir ve sedyeyle ambulansa taşınır,ilk yardım yapılır az sonra hastanedeler,

Doktorlar hemen Tomoğrafi ister o sırada dokrorun yanına koşan dilan babasının durumunu sorar doktor şu anda bir şey söyleyemeyeceğini, sonuçların çıkmasını bekleyeceklerini söyler. o sırada dilanın telefonu çalar arayan ayçadır,dilan telefonu açar,,,

Dilan – alo ayça sorma biz kaza yaptık şu an hastanedeyiz, babamın durumu ağır galiba şu an baygın Ayça.-Hangi hastanedesiniz diye sorar

Dilan.-hastanenin ismini söyler ,ayça biz hemen geliyoruz der.dilan telefonu kapatır o sırada doktorda sakıpın odasında sonuçlara bakmaktadır ,doktor hemşireye hemen ameliyata almamız lazım
Abbası ameliyata alırlar bu arada doktor gerekli kanın bulunmasını ister,ayça annesi ve babası hastaneye gelmiştir ,

Ayça -ne oldu ,dilan baban nasıl??
dilan -şimdi ameliyat edecekler, ama kanımıza baktıracağız çünkü kan lazım!
Ayça babasına bakıp hadi baba bizde baktıralım dercesine gözleriyle işaret eder ,
Abbas- tamam kızım der gibi başını öne eğer,

Şemso- bende babaya kan verecem. Hayro soğuk soğuk seyfoya bakar sen verme baba senin gibi sakar olur asıl benden almalılar valla ben veririm der ,

Şemso : ulan kan vermek senin neyine, cimri herifin tekimi yapacaksın babayı.
Hayro semşoya bir tokat atar ,bu dilanın dikkatini çeke
r
Dilan neler oluyor? şimdi bunların sırasımı? hadi sizde kanınıza baktırın o sırada Abbas benim kanım uydu onlara gerek kalmadı
Dilan- o zaman ameliyathanenin orda bekleyelim herkes oradaki sandalyelere oturur dilan dua etmeye başlar
Hayro-seyfoya iyiki senin kanın verilmiyor babaya,

Seyfo- sus lan sen ne diyon, keşke baba iyileşsede bana her gün tokat atsa der, sonra yahu ne güzel oynuyordu arabada vah baba vah diye ağlamaya başlar.
hayro sus lan sessiz ağla baba sanki senin ağladığını görüyormu da yağ yapıyorsun bu sefer şemso hayroya bir tokat atar sen ne diyorsun lan ayça. onları görünce siz ne yapmaya çalışıyorsunuz burası bir hastane hayroy la şemso başlarını yere eyerler.

Dilan ayçaya sarılmış ağlıyordu ceren de oradan bir türlü gidemedi, oda Sakıp için çok üzülüyordu Abbas.- Hadi salona geçelim burada beklemek faydasız yada kantine geçelim birer çay için kendinize gelirsiniz hepiniz sarsıldınız ,

Ayça dilanı elinden tutup kantine doğru, yürürken şemsoda cerenin omuzuna elini atar ve yürü yavrum yürü sende sarsıldın,ormandaki ayıların giysilerini parçaladığı yetmiyormuş bir de bu kaza derken

Ceren- birden seyfoya yüzünü çevirip şaşkın ve sinirli bir tavırla sen kim oluyorsun da elini omzuma koyuyorsun hem ben kendim giderim demeye kalmadan

Hayro şemsoyu sert bir şekilde iter oşt lan ağaca asılı ciğeri gören kedi gibi ne bakıp tutyon lan bırak kızı
Şemso sana ne lan ceren senin neyin oluyor ki karışıyorsun ,

Hayro asıl sana ne belki benim sevgilim olabilir. o an ceren hayroya sert bir şekilde bakar, hayro o bakışı görünce duraklayıp, yani mesela demek istedim desede

Ceren hayroya ne diyon lan sen az bir yolculuk ettik diye sahibimmi oldun , çekil karşımdan der ve kantine doğru yürür.

İki saat sonra ameliyat hanenin kapısı açılır,herkes doktora doğru yürür, dilan telaşlı ve ağlamaklı bir şekil de doktor bey ameliyat nasıl geçti diye sorar doktor çok iyi geçti ayağında ki çatlaklık alçıya alındı geçmiş olsun
,Dilan- doktor bey babamı görebilirmiyim diye sorar doktor: daha değil kendine gelsin sadece beş dakika görebilirsin dedi, ayça tamam der gibi başını sallar.Dilan ayçaya sarılır, seyfo cerene sarılır ,hayroda şemsoya sarılır, cerende ayçayla dilana sarılır,

Aradan biraz zaman geçince dilan eyvah biz şimdi buradan bir ev tutmamız lazım babam taburcu olunca nerde bakacam otelde olmaz ,
Ayça- babasına mahzun bir bakışla bakar Abbas e ee bizde kalırsınız der o an ayça babasına sarılır teşekkür eder.
Dilan- Abbas amca çok sağ olun ,Allah sizden razı olsun size rahatsızlık vermeyelim Abbas amca,

Abbas- olurmu kızım sizi dışarıda bırakacak değiliz ya der .Dilan babasının uyanıp uyanmadığını hemşireye sorar
doktor. sadece siz ama görüşmeniz beş Dakika sürmeli.

Dilan- peki tamam deyip hazırlanır ve babasının yanına geçer
yatağına yaklaşır baba diye seslenir. Sakıp yüzünü sesin geldiği yöne yavaşça çevirir ve sen kimsin der?
dilan hayretler içinde gözlerini açar, baba ben kızın dilan tanımadın mı?
Sakıp- tanımadım benim kızım yok deyince dilan baba şakamı yapıyorsun yoksa?
Sakıp- hayır diyerek kaşlarını yukarı kaldırır, dilan panik içinde doktorun odasına gider kapıyı çalıp açar
doktor: gelin der dilan doktor bey babam beni tanımadı, beni hiç hatırlamıyor,

doktor: biz bunu bekliyorduk zaten sarsıntı anında başa gelen darbeden dolayı böyle hafıza kayıpları olur ama genelde geçici bir durumdur,
Dilan doktor bey ne kadar zaman da babam beni hatırlayacak ?doktor biz gününü bilemeyiz ama iki üç ayın içinde belki der,
Dilan.bizim yapacağımız bir şey varmı ?

doktor: hayır her şey kendi kendine gelişir ve hatırlar, dilan çaresiz bir şekilde odadan çıkar.
Ayça- dilan ne oldu babanı görünce neden doktorla konuşmaya gittin,

Dilan: ayçaya sarılarak babam hafızasını kaybetmiş iki üç ay sürermiş,ayça üzgün bir şekil de gel dilan gel der ve ona sarılır, bunlar da geçecek göreceksin bak baban yaşıyor .

Allah korusun o kazadan sağ çıkabildiğine şükredelim ,dilan haklısın ayça der .
Abbas.kızların yanına yaklaşır dilan kızım ne oldu babanı gördün mü nasıl durumu

Dilan. Sorma Abbas amca babam hafızasını kaybetmiş hiçbir şey hatırlamıyor hatta beni kendi kızını bile
Abbas- şafkatli bir bakışla dilanın yüzüne bakar sonra saçlarını okşayarak bak kızım babanın verilmiş sadakası varmış ki bu kazadan kurtulmuş hatta hepiniz kurtulmuşsunuz, bu hafıza kaybı bir gün geçecek buda size bir anı olarak kalacak ,tabi Abbas sakıpın parasını çarptığı eski arkadaşının olduğunu bilseydi öyle düşünürmüydü acaba ?

Şemso ile hayroda konuşulanları duymuş çok üzülmüşlerdir,
Şemso- baba baba sen bizi nasıl unutursun senin alacağın olsun baba diyerek ağlamaya başlar, hayro onu bir kenara çekerek, sus lan ne unutması baba hafızasını kaybetmiş,

Şemso yahu nasıl kaybetmiş nerde düşürmüş gidip bulalım yerine taksın ah baba ben seni böylemi görecektim diye sızlanırken,
Hayro kendine gelebilmesi için şemsoya bir tokat atar,
Şemso: vur vur artık hep vurursun sen
Hayro: Kendine gel artık kendine, hafıza kafadan düşmez oğlum gözle görünen bir şey değil ki o dengesiz bir çarpma oldumu hafıza kayboluyor
Şemso -yani beni hatırlamasını istemediğim birinin kafasına vurdummu beni hatırlamaz diyorsun hayro aynen öyle. şemso e haydi deneyelim derken hayronun kafasına güçlü bir yumruk indirir , hayro ne olduğunu anlamadan yere yığılır, hayro bayılmıştır dilan ,ayça sese doğru dönüp koşarlar şemso.Sararmış bir şekilde, bir şey yok , bir şey yok, biz sadece deneme yaptık.
Dilan- ne denemesi hafıza için yani derken hayro: kendine gelir kalkınca şemsoya bir tokat atar lan sen harbi salakmışsın.
dilan hadi kendinize gelin şimdi güvenlik bekleme salonuna gelir sizi buradan atarlar.
Şemso dayanamaz hayroya seni yalancı seni hani vurunca hafıza kayboluyordu işte beni tanıyorsun sana vurunca niye hafızan kaybolmadı

Hayro -sus sus senin gibi bir sakarla uğraşamam dilan. hey susun artık der.
Abbasın eşi ayşe eve gitmek istemektedir. kızlara seslenir,kızlar hadi artık sizin de dinlenmeniz lazım der
,dilan siz gidin ayşe teyze ben babamın yanında kalacam hayro dilana sen git biz buradayız .

Dilan- size nasıl güveneyim, siz az önce hafıza arıyordunuz nasıl bir şey hayal ettiyseniz, ama ben babamın yanında kalmak istiyorum der ,

Ayça ve ceren dilanla kalmak isterler ,ayşe hanım tamam biz gidelim Abbas yarın geliriz kızlar hastanenin kantinine inerlerbir şeyler atıştırırlar tekrar sakıbın odasının yanındaki koltuklarda beklerler ,sabah olmuştur dilan babasının yanına gider yatağına oturtulmuş hemşire ona çorba içiriyordu

Dilan- babasını öyle görünce sevinmiştir ,hemşireye ben yedirebilir miyim der hemşire tabi buyurun, dilan baba nasılsın Sakıp bir boşluğa bakar gibi dilana bakar ama dilanın yedirmesine itiraz etmez.dilan doktorun yanına gider ,
Doktor bey babama benim onun kızı olduğuma ikna edin lütfen
Doktor tabi şimdi geliyorum der, dilan tekrar babasının yanına döner Sakıp sen neden geliyorsun ben seni tanımıyorum derken doktor girer

olurmu Sakıp bey dilan sizin kızınız, diyerek devam eder siz darbeden dolayı geçici olarak hafızanızı kaybettiniz ama bu geçici bir süreçtir merak etmeyin der, o sırada dilan odadan çıkar Abbas ve ayşeye babasının iyi olduğunu söyler ama ne yazık ki hafızasının yerine gelmediğini kimseyi tanımadığını anlatır, sonra Abbas amca hadi gelin sizi babamla tanıştırayım der.

Odaya girerler Sakıp yatakta oturmaktadır karşıdan gelen abbasa boş gözlerle bakar ama Abbas şeytan görmüş gibi gözleri fal taşı gibi açılır etrafın da yıldızlar dönüyor gibi hisseder,Tabi sakıbın onu hatırlamayacak oluşunun düşüncesi abbasın yüreğine su serper.

belki o değildir diyerek ona biraz daha yaklaşır,evet oymuş be vay anasını adam döndü dolaştı ve bu hastanede karşıma çıktı ,üstelik ayçaya da onu iyileşinceye kadar misafir edeceği sözü vermişti,bu düşünceden sakıbın ona seslenmesiyle son bulur Sakıp abbası yıllar öncesi kaybettiği kardeşi zanneder.
Sakıp:Gel kardeşim gel nerelerdesin sen diye sorar,odada ki herkes şaşırır birbirine bakarlar Abbas herkese göz işaretiyle tamam der,
öyle sansın şimdilik ,sonra e ee evet abiciğim geldim artık bende bak bu eşim ayşe buda yeğenin ayça ,Sakıp gülümser dilana bakıp buda benim kızımmış ama ben hatırlamıyorum dilan gülümseyerek inanmıyorsan Abbas amcama sor ,Abbas: hemen o nasıl söz abi tabiî ki dilan senin kızın benim de yeğenim ,ayşe yavaşça sakıba yaklaşıp geçmiş olsun der .bir kaç gün sonra.

Dilan: babasının karşısın da oturmaktadır o sırada odaya doktor gelir, Sakıp bey son tahlillere baktık temiz çıktı bu gün sizi taburcu edebiliriz dilan sevinir hemen ayçayı arar haber verir, dilan taburcu işlemlerini yaparken seyfo ile hayro sakıbı hazırlayıp beklerler dilan taburcu işlemlerini bitirmiş Abbas ve ayça arabalarıyla gelmiştir adamları sakıbı tekerlekli sandalyeye otutturup arabaya doğru götürürler ,Abbas arka kapıyı açar adamlar onu yükleyerek arabanın içinde yatırırlar,

Ayşe evde onlara yemek yaptırmaktadır, az sonra araba bahçe kapısına yanaşır,ev bir çiftlik evi gibiydi büyük bir bahçesi vardı,bahçedeki çiçeklerin kokusu giriş kapısına kadar geliyordu,sakıbı arabadan indirip koltuk deyneği ve adamlarının kollarına dayanarak içeriye götürdüler, önce salonunun koltuğuna yatırırlar, herkes o yorgunluğun içindeyken ev çalışanı kahve yapıp ikram eder.

Ayşe büyük odayı hastamız için hazırlattık dilan bakmak ister misin ?

Dilan- tabi ayşe teyze bunu duyan Sakıp. dilana kızım yengene teyzemi diyorsun diye ikaz eder dilan ehım eh pardon yengeciğim der sonra odaya gelirler dilan.- ayşeye kusura bakmayın size huzursuzluk vermek istemez dik ama ayşe lafı böler ,o nasıl söz dilan bir daha duymayayım bunları senden,tamam mı dilan gülümseyerek tamam ayşe teyze der ,ayşe teyze değil yenge unutma baban çakmasın dilan tamam yengeciğim ,ayşe hah şöyle deyip odadan çıkarlar,

Akşam yemeğinden sonra herkes odasına çekilir Hayroyla şemso babayı odasına götürürler şemso bak baba televizyonun da var uykun kaçınca izlersin dur bir açayım televizyon açık kalır, baba başını sallar ve hayroya yanına gelmesini ister,hayroya anlat der siz kimsiniz ?

Hayro- bak baba senin kafanı karıştırmayayım şimdi bir şey hatırlamıyorsun ya,. onun için hatırladığın zaman bileceksin der sakıb peki siz gerçekte kimsiniz?

Seyfo lafa karışır biz senin en sadık adamlarınız sen ne istersen biz yapardık.
Sakıp- Bana neden hep baba diyorsunuz ?Şemso-sen bizim babamız sayılırsın birde senin lakabın bu
herkes sana baba der.
Baba- peki buraya nerden geldik ? seyfo urfadan babam,

baba .peki niye geldik? Hayro lafa girer biz senin yeğenin ayçanın doğum gününü kutlamak için geldik
Baba- bir doğum günü içinmi buralara geldik? Evet baba der hayro.

seyfo fısıldayarak lan baba ya niye yalan söylüyorsun hafızasını bulunca her bir şeyi hatırlayacak, o zaman ne b.k yiyeceğiz .
Hayro- o zaman gerçeği anlatırız,elindeki tv kumandasıyla oynayan şemso kanalları gezerken müzik kanalına denk gelir hızlı pop müziğini duyan baba bırak hele o kanalı bırak der şemsoya

Bu hızlı müzik babayı yavaş yavaş hareketlendirmeye başlamış tır şemso hah der babaya bir şey oldu ,baba oynayın lan ne güzel çalıyor, baba oynamaya devam eder oturduğu yerde ama kaşı gözü omuzlarından başka yerini oynatamaz zaten

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Abbas firarda bölüm 3 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Abbas firarda bölüm 3 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ABBAS FİRARDA BÖLÜM 3 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabahat  çelik
Sabahat çelik, @sabahatcelik
18.10.2016 18:20:47
Teşekkür ederim sayın Kamil karaağaç hocam selamlar
kamil karaağaç
kamil karaağaç, @kamilkaraagac1
18.10.2016 17:54:18
kalemin var olsum sayın yazarym sana
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL