1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
696
Okunma
Biz merhametin bağrında dinlenmeye hasret çocuklarız. Ancak merhamet dünyaya karşılık satılmış. Kimse kimseye merhamet etmek istemiyor. Belki canımız yandığı için bu içe kapanık ve çocuksu tavırlarımız. Küstük belki de bize kötü davrananlara. Merhametimizi yitirdik onlar yüzünden. Ağladık yeterince, ağlatmak istemediklerimiz tarafından. Çok yorulduk dünyadan...
Gözlerimiz merhametimize değecek olanları arar oldu. Ama sanki bir toz parçası bu dünya, gözlerimize kaçtı.
Gözlerimiz kapandı bir demde ve çok şey değişti. İnsanlar...
Can havliyle etrafa bakınıp çırpınan bir kuş misali umursamıyoruz artık, canımız tehlikede çünkü.
Bize can çektirenlerden kaçacak yerler arıyor ve görünmemek için gözlerimizi kapatıyoruz.
Gözlerimize dünya kaçtı oysa, bir çıkarabilsek oradan belki barışacağız merhametle. Onun bir suçu yoktu ki.
Merhametimiz dünyanın rengine boyandı ve biz ayırd etmekte zorlanıyoruz. Yalan ve hakikati ayıramıyoruz. Merhamet aslolan suistimal ise bir kötü yansıma. Aynaya bakıp da kendinden memnun olmayan dünya güzeli gibi şu "suistimal" dedikleri. Bakıyor da bir türlü dokunamıyor kendine ve bu yüzden hakikate saldırıyor merhamete onun aydınlığını çalmak istiyor.
Merhamet kendi halinde yürüyor sokaklarda. Dünya gözlerimizden bir çıksa, belki sahip çıkmayı öğrenirdik ona...