Medyayı sürekli şortlu bayanın nasıl dövüldüğünü anlatan boy boy fotoğrafları ve yazılanları okuyunca bir anımı anımsadım. Yazmadan geçemeyeceğim. Gerçi bir dostumun yorum yazısına karşılık yazmıştım, ama yorumlar bir süre sonra kalıcı etkisini yitiriyor. Bu nedenle ana başlık açıp yazmayı uygun gördüm.

AKM’de çalıştığım senelerdi. İş çıkışında Taksim’den Üzküdar Zeynepkamil’deki evime gitmek için boğaz otobüsüne binmiştim.

YIL 1982...
Yer İstanbul...

Yine benzer bir taciz olayı ile bindiğim otobüste karşılaşmıştım. Otobüste kıkırdama sesleri sessiz bir uğultu gibi yükselince başımı uğultunun geldiği yana çevirdim. Yaşı 50-55 civarında bir adam ayakta garip hareketler yapmaktaydı. Adam otobüste boşluk olduğu halde resmen yanındaki kıza belden aşağı ritmik hareketler yapmaktaydı.
Önce genç kızın yüz mimiklerini bir süre izledim. Evet çok rahatsızdı. Yüzünü buruşturuyor, ileri doğru kendine yol açmaya çalışıyordu. Kızın tahmini yaşı 16-18 civarındaydı.
Bir anda empati antenlerim hızla çalışmaya başladı. O kız ben de olabilirdim. Hatta henüz üç yaşındaki kızım da olabilirdi. Öfke beynimde nabız atar gibi atmaya başlamıştı. Zaten bir süre sonra burnumun ucu yandı ve burnumun ucuna öfkenin en koyu rengi yerleşti. Belki birileri müdehale eder diye 1-2 dakika daha bekledim.

Yok, yok sapık da durmuyor, kız da ondan kurtulmaya çalışıyordu.
Üstelik sapık, gülüşmelerden aldığı cesaretle sürekli sürtünüyordu kıza. Görüntü çok kötüydü. Utanç vericiydi!...
Kız kaçıyor sapık üzerine gidiyordu. Otobüsteki erkekler de bu duruma gülüyor, kadınlar o yana bakmamaya özen gösteriyorlardı ama yan gözle olayı izliyorlardı. Artık fazla düşünmedim; eyleme geçtim.
Otobüsün dört kişilik yolcu koltuklarında oturuyordum. Önce yana çekilip genç kızı yanıma aldım. Yavrum - teşekkür edip- hemen de oturdu. Sonra izleyen tüm erkeklere verdim veriştirdim:

"..ŞEREFSİZSİNİZ SİZ! SİZİN KARINIZA KIZINIZA BÖYLE YAPILSAYDI YİNE İZLER,GÜLER MİYDİNİZ? MEDEM ŞU SAPIĞA BİR ŞEY DEMEDİNİZ HA? "

Sesim oldukça yüksek tondaydı! Bir yandan bağırıyor bir yandan da izleyenleri eleştiriyordum. Hepsini karşıma almıştım. Yanımdaki genç kız da başta olmak üzere ben böyle bağırdığımda kadınlar da suskundu.
Ne oldu? Olan oldu! Kıyamet koptu tabi...El kol hareketleri, sertleşen bakışlar üzerime üzerime geldiler.
Erkeklerin hepsi bana topyekün sözel kuşandılar:

" YAVAŞ OL OPP..! ANAMIZI KARIŞTIRMA!"
"KİM ŞEREFSİZ?"
" AĞZINI TOPLA KADIN..! "
"SURATINA ÇARPTIK MI, SEN GÖRÜRSÜN, ŞEREFSİZİN KİM OLDUĞUNU!"

Ve daha neler neler..!

Korkmadım! Ben direndim. Söylediğim sözlere daha da kattım. Hatta onları tehdit bile ettim.

"TAMAM BENDE HEPİNİZDEN ŞİKAYETÇİYİM, SİZ ŞU SAPIKLA İŞBİRLİĞİ YAPTIĞINIZ İÇİN..!"
Ve ön tarafa doğru çok yüksek bir ses tonumla seslendim:
"..ŞÖFÖR BEYYY, ARACI KARAKOLA ÇEKER MİSİNİZ LÜTFEN! OTOBÜSTE SAPIK VAR!..SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIM..!"

Çok şükür ki sesimi duyan olmuştu o yoğun sözel atışmalar arasında...Sonunda otobüsün şöförü sağa çekip durdurdu ve o sapığı indirdi araçtan. Bana da dönüp;

"TAMAM SORUN YOK, OLDU MU HANIMEFENDİ?" dedikten sonra geçti oturdu koltuğuna, yola devam etti.

Evet, yorgan gitmişti. Peki kavga bitmiş miydi? Hayır..!
Asıl kavgayı o izleyenler bugün yüzüne sille tokat, tekmeyle girişen sapkın adamları daha da cesaretlendirmişlerdir.
1982 senesinde boğaz otobüsündeki yaşadığımız o çirkin olayda yolcu olan "o adamlar ve kadınlar" UTANCIN asıl rengiydiler...

Tepkisiz ve örgütsüz olduğumuz sürece ahlak değerlerimizi yitireceğiz...

Aydınlık günleri özlememek dileği ile...

Emine Pişiren-Altınoluk

DİP NOT:

Bugün saat 13:00’de Körfezdeki tüm kadınlar ŞORTLU EYLEM için Altınoluk Meydanında tepkilerini göstereceklerdir.
Bekleriz efendim.