Cennet nasıldır anne ?
Ekmek var mıdır Cennet’te ?
Beyaz mı yoksa esmer midir , sıcak mı soğuk mu,
bizim çöpten bulduklarımız gibi küflü müdür anne ?

Sıcak mıdır Cennet, yoksa soğuk mu ;
ısıtır mı içimizi, yoksa üşütür mü bizi ?
Damları akar mı Cennet’in ;
ıslanır mı yatak döşekler,
kar yağdığında buz tutar mı yorganlar ?

Karnı aç insanlar var mıdır orada da ?
Kimi savurganlıktan çöplere doldurur da yiyecekleri ;
diğerleri onlarla mı doyururlar karınlarını ?

Patronluk, kölelik var mıdır Cennet’ te ?
Zenginlik - fakirlik, siyah - beyaz , Müslüman - Hristiyan
ayrımları var mıdır ?
Savaşır mı insanlar, öldürürler mi birbirlerini ?

Yoksa çok güzel bir yer midir Cennet ?
Onun için mi ibadet eder, dua eder tüm insanlar ?
Her şey güllük , gülistanlık mıdır orada ?

Herkesin birbirini sevdiği, saydığı,
barış ve bolluk içinde yaşandığı,
adaletin, hakkın, hukukun hüküm sürdüğü,
hastalıkların, ölümün olmadığı,
Güneş’in hiç batmadığı,
sürekli aydınlığın hüküm sürdüğü,
nurlar içinde, apaydınlık,
sıcaklığın içleri ısıtacak kadar,
soğuğun sadece yürekleri ferahlatacak kadar,
işte her şeyin, her şeyin,
çok güzel olduğu yer midir Cennet anne ?

Niçin ’ Cennet annelerin ayaklarının altındadır ! ’ denmiş anne ?
Ben senin ayaklarını değil , yüreğini en çok severim.
Cennet, annelerin yüreğinde olsa, daha güzel olmaz mıydı anne ?

Niçin ’ Dayak Cennet’ten çıkmadır ! ’ demişler ?
Ben dayaktan çok korkarım anne !
Lütfen beni kimsenin dövmesine izin verme, babamın bile ;
ne olursun koru beni anne !
Dayak varsa eğer ; lütfen beni Cennet’e gönderme anne !
Bırakma beni kollarının arasından,
yüreğinin sıcaklığından ayırma anne .

Benim her şeyim sen ol ;
Cennet’im bile anne !

Fikret T....