18
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1905
Okunma

Ben siyasetten pek anlamam. Hatta hiç anlamam dersem yalan olmaz. Ama tarihten anlarım. O bakımdan tarihi incelerim, kimler neler yapmış ona bakarım ve kendimce bir hüküm veririrm.
Ülkemizdeki Suriyeli mülteciler konusu da bunlardan biri.
Aslında bu konu ile ilgili olarak yüzlerce sayfa yazı yazmam mümkün. Şimdi de sanırım pek de kısa olmayan ama yine de mümkün mertebe kısa tutmaya çalışacağım bir yazı ile karşınızdayım.( Dedim ama kısa olamadı yine)
Değerli okurlar !
Önce yukarıdaki resimlere tek tek bakalım. Ondan sonra ben yazayım, siz de ‘’ Haklısın Sami Hoca’’ ya da ‘’ Halt etmişsin Sami Hoca!’’ deyin. Hatta kiminiz alkışlayın, kiminiz sövün…
Öncelikle bizim Türk Milleti olarak Suriyelilere bir borcumuz var mı? İşe oradan başlayalım.
Yani Suriyeli bir yazarın dediği gibi Çanakkale Savaşlarında 70.000 Suriyeli bizimle omuz omuza İngiliz ve Fransızlara karşı savaştı ve on binlercesi bu savaşlarda şehit oldu mu?
Kesinlikle hayır.
Suriyeliler Osmanlı vatandaşı ve Müslüman oldukları için Yemen, Hicaz, Suriye gibi cephelerde savaştılar ama Çanakkale’ye gelen olmadı. Zamanın yol ve vasıta sorunları sebebiyle bu zaten mümkün değildi. ( Bu sebeple Kürtler de Çanakkale’ye gelemedi.)
Peki Çanakkale dışındaki cephelerde? Evet savaştılar ama hiç bir zaman öyle abartılacak sayıda Suriyeli Türklerin tarafında değildi.
Yani demin bahsettiğim yazarın ‘’ Savaştan sonra miras size kaldı, biz havamızı aldık.Bize Defol demeden önce mirastan hakkımızı ver.’’ Sözleri geçersizdir.
Biz Türkler’in tarih boyunca 254 devleti, 16 İmparatorluğu olmuştur. Olaya miras açısından bakacak olursak Osmanlı’nın asıl mirasına konan Suriyeliler oldu. Çünkü tarihleri boyunca ilk kez bir devlete sahip oldular.
Bana ‘’ Biz Çanakkale Savaşını Suriyeliler sayesinde kazandık. Onlar yüzbinlerce(!) şehit verdi orada. Tarih oku biraz Tarih’’ Diyen vatandaşın zırvalamaları da geçersizdir. Çünkü Çanakkale Savaşında verilen şehit sayısı en abartılı kaynaklarda bile 253 .000 dir. Eğer Suriyeliler Çanakkale’de yüzbinlerce şehit verdiyse bizim ‘’ Hey onbeşli onbeşliler’’ Çanakkale’ye değil de Bodrum plajlarına tatile mi gittiler? ( Bu türkü ile göbek atıyoruz ya belki de gerçekten de bizim onbeşlileri Bodrum plajlarında tatile gitti zannetmişlerdir. Allah rızası için...Bu türkü bir ağıttır. Bununla göbek atmayalım artık.)
Peki bu gün bazılarının ‘’ Pis Araplar ! ‘’ dediği Suriyeliler bize ihanet ettiler mi?
Maalesef evet.
Mondros Ateşkes Antlaşmasından sonra Fransızlar Suriye topraklarını ve bu arada Hatay’ı işgal ettiklerinde Suriyeli din kardeşlerimiz Hataydaki Türk nüfusunu azaltmak, hatta tamamen ihraç etmek için( İleride yapılacak bir refarandumda Hatay’ın Fransız mandasındaki Suriye’de kalması için ) 1921 yılında Hatayda “El-ehâü’l-Arabi (Kardeşler Birliği)”, “El Uribe (Arapçılık)” “Usbetü’l-Arabi’l-Kavmî (Arap Milliyetçiliği)” adlı cemiyetler kurarak Türklere karşı hakaret, tecavüz, dövme, hatta öldürme gibi olaylara imza attılar.Yani biz ne kadar Türk milliyetçisi isek onlar da o kadar Arap milliyetçisidirler. Dolayısıyla din kardeşliği öyle sanıldığı gibi kuvvetli bir bağ değildir. ( Keşke olsa, olabilse.)
Hımmm bu durumda Suriyeliler ‘’Pis Araplar’’ oluyor öyle mi?
Değil.
Aylık kirası 1000 lira olabilecek bir daireyi günlük 250 dolara kiraya verdiğimiz Suriyeliler hiç de ‘’Pis Araplar’’ değil. Bit pazarında yüz elli liraya satamadığımız bir feraceyi 450 dolara kakaladığımız Suriyeliler de ‘’Pis Araplar’’ Değil. Fatihte, Aksaray’da, Lalelide, Yalova ve Bursa’da inek gibi sağdığımız Suriyeliler ‘’Pis Araplar’’ Değil. Kısacası bu ülkede deste deste dolar harcayanlar hiç de ‘’Pis Araplar’’ Değildir. Nasıl ki Akdeniz sahillerimize gelip yerleşen Alman ve İngilizler, Türk abazalarına her türlü seks hizmetini sunup sömüren Rus kızları ‘’Pis Almanlar, Pis İngilizler, Pis Ruslar’’ Değilse para babası Araplar da hiç öyle ‘’Pis Araplar’’ değildir bu ülkede.
Haa bu arada söylemeyi unuttum.
Geçenlerde yolculuk ettiğim belediye otobüsüne bir sürü gayet temiz giyimli ve bakımlı zenci erkek bindi. Bizim kokoş bayanlardan biri patlattı hemen yanındaki diğer kokoşa: ‘’ Ay bıktık bu Suriyelilerden. Her yerde onlar’’
Daha Suriyeli ile Sudanlı, Somalili, Nijeryalı, Kenyalıyı birbirinden ayırd edemeyenler! Her siyah deriliyi Suriyeli sananlar ! ( Ki Suriyeliler siyah derili değildir.)
Lütfen…Allah rızası için. Siz bari susma erdemini gösterin. Allah rızası için diyorum. Eğer Allahınız varsa.
‘’Ülkemde Suriyeli istemiyorum’’
Günün moda sloganı bu. Eh artık Samice yazmaya başlayalım ha? Ne dersiniz?
Mikrofonu onlara uzatalım sırasıyla…Sonra da ‘’Suriyeliler din kardeşimizdir’’ Diyenlere…
-Suriyelileri niçin istemiyorsun kardeşim?
-Hımmmmm. Çünkü Cumhuriyetimizin ve laikliğin teminatı olan Pîrimiz istemiyor. Altı okun altısıyla birden dürtüyor ‘’Siz de istemeyin’’ Diye.
Sen niçin istemiyorsun kardeşim?
-Benim de Başbuğum istemiyor. Malum Arap ırkı bize ters. Kanımıza Arap kanı karışmasın.
-Ya sen heval? Sen niçin istemiyorsun?
-Vallah babo benim de başganım istemiir. Başganım diyir ki: ‘’Onlar bizim bölgelere yerleştirilecah. Dövlet bizi torpağımızdan govacah.’’ Vallah vermeyiz torpagımızı.Hem dövlet yanliş yapiir. Vallah bunların hepsi teröristtir. Biji Kurdistaaaannn.
Şimdi de ‘’ Suriyeli dostumuz, feda olsun postumuz’’ Diyenlere uzatalım mikrofonu:
-Ak kefenli ak-pak kardeşim.Sen niçin İstiyorsun Suriyelileri?
- Muhterem ! Ben de bakıyorum bizim reis ne diyor. Reis ‘’ Onlar bizim kardeşlerimizdir’’ Dediğine göre demek ki öyledir. Kardeşimize sahip çıkmamız gerekir.
-Yani Muhacire Ensar olma durumu?
-Aynen öyle muhterem. Onlar ülkelerindeki baskı ve zulüm sebebiyle bize sığınmış din kardeşlerimiz Muhacirlerdir. Bizler onlara kol kanat gerip Ensarlık vazifemizi yapmalıyız.
-Anladım. Yani onlar müşriklerin zulmünden kaçan Mekkeliler, siz de onlara kol kanat geren Medinelilersiniz öyle mi?
-Doğrudur.
-Peki Medineli Ensar’ın, Mekkeli Muhacirle -Karıları hariç- her şeylerini paylaştığını da biliyorsundur. Senin de böyle her şeyini paylaştığın bir Müslüman kardeşin var mı? Mesela evini paylaştığın bir din kardeşin? Hatta bilirsin. Ensardan S’ad bin Rabi, kendisine kardeş yapılan Muhacirden Abdurrahman bin Avf’a( Cennetle müjdelenen on sahabeden birisidir.) ‘’ “Ben Medinelilerin en zenginlerinden sayılırım. Gel gidelim malım ne varsa seninle yarıya bölüşeceğim. Hoşlandığın ne varsa malın yarısından alabilirsin. Ayrıca benim iki eşim var; bak onlardan hangisi hoşuna gidiyorsa, onu boşayacağım, sen kendine al, nikahla” dedi. Abdurrahman b. Avf ise,“Allah malını da hanımlarını da sana mübarek kılsın. Siz bana çarşı-pazarın yolunu gösterin” Diye cevap verdi. (İbn Kesir, es-Siretu’n-nebeviye, 2.Cilt – Sayfa 327-328). Mesela sen de bekar bir Suriyeliye ‘’ Benim iki eşim var. Birini boşayayım, sen al’’ Diyebilir misin? Ya da dedin mi?
-Sittir git lan...Komünist misin, Kemalist misin? Vatan haini bölücü müsün nesin?
Adam fena kızdı. Daha fazla dürtüklemeye gelmez. Ben en iyisi tekrar ‘’İstemezük’’ Diyenlere uzatayım mikrofonu. Aaaa Asena abla geliyor. Ben tanıyorum bu ablayı.
-Asena Abla ! Bir dakika bakar mısın? Sana bir iki sorum olacaktı.
-Ülkemde Suriyeli İstemiyorum.
-Hahh. Tamam…Ben de işte onu soracaktım. Niçin istemiyorsun?
-Kanları halis Türk kanı değil de ondan.
-Anladım. Onlarınki yeşil, seninki kırmızı. Başka?
-Madem öyle baskı ve zulüm görenleri ülkemize buyur ediyoruz o halde Çin zulmü altında inim inim inleyen Doğu Türkistanlıları niçin ülkemize almadık?
-Valla haklısın Asena Abla. Haklı olmasına haklısın da bu soruyu başbuğunuza da sordun mu? Hani o 2000 yılında Çin başbakanına üstün hizmet madalyası takmış, 2002 deki Çin ziyaretinde de altın tabanca hediye etmişti. Hatta bu ziyaretten sonra Doğu Türkistanda 18 yaş altındakilerin camiye gitmeleri yasaklanmış, Çin, Türkçe eğitimi temelli bitirmişti ya. Hatta onun Çin’e ayak bastığı gün yanlış hatırlamıyorsam 38 Türk’ün kafasına kurşun sıkılmıştı?
-Ona sormadık diye buna da mı sormayalım birader?
-Bak o konuda da sen haklısın.
-Ayrıca bak. Türkmenler vatanları için aslanlar gibi savaşıyorlar. Bunlar ne yapıyor? Sıkıyı görünce kaçıyor.
-O konuda da haklısın.
-Dünyada Müslüman ülke sadece Türkiye mi? 66 Tane Müslüman ülke var. Oralara niçin gitmiyorlar?
-Vallahi en haklı olduğun nokta işte burası.
Amanınnn Evrim Ablam da geliyor. Aha da mikrofonu kaptı elimden valla.
-Bu pis Araplar var ya. Bunlar şimdi Türk vatandaşı olunca alayı Tayyip’e oy verecek. Tayyip o yüzden zaten bunları Türk vatandaşı yapmaya çalışıyor.
-İyi de Evrim Abla…Bu adamlar daha sınırdan içeri adım atar atmaz kamplarda pkk bayrağı asmadılar mı? Tayyip’e oy vermezler bence. Alayı Hdp ye oy verir bunların.
-Yok yok Tayyip’e oy verirler. Sen benden daha mı iyi bileceksin? Öyle değil mi Asena ?
-Evrim haklı. Bunlar Tayyip’e verirler..Oylarını diyorum yani.
-Yahu ablalar Turgut Özal döneminde adamcağız canını dişine takarak Bulgar zulmü altında inleyen bir sürü soydaşı Türkiye’ye getirtti de bu insanlar Anap’a mı oy verdi? Hatırlayın hele…Bunlar da Tayyip’e vermeyeceklerdir.
- Demir, bakır, kurşun, alamiyon aliyoooon. Eskiiciiiiiii
Bir sokak satıcısı( Daha doğrusu alıcısı) aldırmayın ona.
-Devlet bunlara aylık 1300 Tl maaş veriyor… Ay sen de konuşsana Asena.
-Evrim haklı diyor. Ayrıca Tokiden ev veriyor.
-Üniversiteye sınavsız giriyorlar.
-Burs da veriliyor bunlara.
-Kpss ye girmeden direkt devlet memuru oluyorlar.
-Ay şekerim valla ben de istiyorum Suriyelilere verilen bu haklardan
-Ablalar ! Bir dakika ! Devlet bu insanlara bu kadar imkan veriyorsa niçin Türk vatandaşı olsunlar ki? Kendi ağzınızla söylüyorsunuz onlara verilen haklardan ben de istiyorum diye. Bu haklar Türk vatandaşlarına verilmediğine göre demek ki Türk vatandaşı olanların elinden alınacak. Öyle değil mi? Bu durumda niçin Türk vatandaşı olsunlar ki? Hem merak ettim. Siz nasıl oluyor da aynı dilden konuyorsunuz? Eskiden birbirinizin gözünü oyardınız da o bakımdan ş’eettim?
-Sami ! Sen bir boktan anlamıyorsun. Bunlar hep İsrail’in oyunları.
-Asenacığım doğru söylüyor da eksik.Hem İsrail, Hem de Amerikanın, Cianın oyunları. Bütün bunlar kapitalizmin tezgahları… Faşizan…Pardon Asenacığım, seni kast etmemiştim…. Despot ve yobaz bir dümenin içindeyiz. Dümenin başında da Tayyip var. Sen gerçekten de bir boktan anlamıyorsun. Sami.
-Ablalar ! Haklısınız. Ben boktan anlamam. O kısım sizin ihtisas alanınıza giriyor. Ben basit bir emekli tarih öğretmeniyim. Az buçuk tarihten anlarım.
-Bak bu sefer doğru bir laf ettin. Biz her boktan anlarız.
-Ablalar ! Size bir soru daha sorabilir miyim?
-Sor bakalım.
-Bu gün Tayyip Erdoğan çıkıp da ‘’ Ben Suriyeliler konusunda yanılmışım. Esed gibi bunlar da bana madik attılar. Suriye’nin de, Suriyelin de anasını avradını’’ Dese..Hani mesela diyorum…O zaman sizin tavrınız ne olur?
-Ayol ne olacak ? Alayını bağrımıza basarız.
-Çok teşekkürler… Müsaadenizle ben biraz da Rabia abla ile konuşayım. Bakın yukarıdan aşağıya doğru geliyor.
-Amaaannn. O g.t kılının nesiyle konuşacaksın? Resinin peşine takılmış Allah’ın koyunu.
-Olsun. O da bu ülkenin vatandaşı. Onun da fikrini almak lazım.
-Hay biz bunların fikirlerine de zikirlerine de kılık kıyafetlerine de sıçalım e mi? Başımıza ne geliyorsa bu koyunlar yüzünden geliyor zaten.
Asena ve Evrim Ablamım yanından ayrılarak Rabia Ablama doğru yanaşıyor ve mikrofonu uzatıyorum.
-Selamünaleyküm Rabia Abla. Şu Suriyeliler konusunda bir iki kelime söyler misin mikrofona?
-Gaalallahu teala fi muhkemil kitabil Kerim. Euzubillahi mineşşeytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim… İnnellezîne âmenû ve hâcerû ve câhedû bi emvâlihim ve enfusihim fî sebîlillâhi vellezîne âvev ve nasarû ulâike ba’duhum evliyâu ba’dın, vellezîne âmenû ve lem yuhâcirû mâ lekum min velâyetihim ( Enfal suresi 72. Ayetten)
-Yani abla?
-Yüce Allah kitabında muhkem bir şekilde buyuruyor ki: Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım. (Burası Kur’anda yoktur) Esirgeyen, bağışlayan Allah’ın adıyla: İman edip hicret eden ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler ve muhacirleri barındırıp onlara yardım edenler var ya, işte onlar birbirlerinin velileridir.
-Yani Suriyeliler İman edip hicret mi ettiler?
-İman kalpte gizlidir. Biz zahire bakmakla mükellefiz. Müslüman ülkesinden hicret ediyorlar. O halde Müslüman gözüyle bakarız.
-Yani Suriyeliler din kardeşlerimiz olduğu için Muhacir olan bu insanlara Ensar olmalıyız?
-Elbette.
-Tamam da ablacığım Muhacire Ensar olmak , işyerinde 1300 lira asgari ücretle çalışan Türk işçini çıkarıp aylık 500 liraya Suriyeli çalıştırmak mıdır?
-Estağfirullah… Bunu yapan hain köpek de kim?
-Kim olacak? Senin kocan Sait Abi. Benim biraderin çalıştığı plastik fabrikasında bir sürü işçi çıkartıp yerine bu Suriyelileri doldurmuş.Adamları 500 lira maaşa köle gibi çalıştırıp 1300 Tl maaş veriyormuş gibi bordro imzalatıyor. Böylece bir taraftan kişi başına 800 Tl cebe kalırken öte taraftan bu işçileri kaçak çalıştırdığı için sigorta filan da yaptırmadığından oradan da cebe bir sürü para kalıyor.
-Ya Sami! Sen kendi işine baksana kardeşim. Git mizah yaz. Anılarını yaz. Kamil Oğuz denen Komünist papazla karşılıklı atışmalar yap. Ne diye karıştırıyorsun ortalığı.
-Haklısın abla…Ben en iyisi mizah yazayım. Böyle meselelere kafamı takmayayım. Aksi takdirde yarım gram aklım var o da temelli zay olacak.
-Değil mi ama? Git bi güzel abdest al. Namazını kıl. Huzur bul.
-Ahaaaa. Sait Abi de geliyor. Dur bir soru da ona sorayım.
Mikrofonu Sait abiye uzatıyorum.
-Sait Abi. Şu Suriyeliler konusu..
-Vallahi Suriyeli kaçak işçi çalıştırmıyorum.
-Yok abi. Onu sormayacaktım. Bu müllteciler ne olacak abi?
-Gaale Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem..
-Abi o kısmı Rabia Ablayla konuştuk. Soracağım o değildi. Sorum şu: Yarın bir gün Tayyip Erdoğan çıkıp da ‘’ Ben Suriyeliler konusunda yanılmışım. Esed gibi bunlar da bana madik attılar. Suriye’nin de, Suriyelin de amk..’’ Dese sen ya da sizin taife ne yapar?
-Ne yapacağız muhterem ? ‘’ Ben deeee’’ Diye bağırırız. Bizde Reis ne derse o.
Yok…Ben gerçekten de mizah yazmalıyım.Anı yazmalıyım. Börtü böcek yazmalı, kakara kikiri yapmalıyım.
İyi de her gün sokaklarda, basında, sosylal ya da antisosyal medyada gördüğüm şu çocuklara( Resimdekiler) nasıl ‘’Sizi istemiyoruz. S.tirin gidin ülkenize’’ Diyeyim. Bir Allah’ın kulu da lütfen bana bu konuda akıl versin.
O çocukların karşısına geçip gözlerinin içine bakarak. : ‘’ Ananız fare gibi doğurup duruken bana mı sordu ulan piçler! Ulan kanı bozuk namussuz evlatları. Geberin ulan. Siz zaten büyüdüğünüzde ya pkk lı olursunuz, ya bazı Kürtler gibi g.tünüz kalkar ‘’ Bağımsız Suriye’’ diye bu ülkeyi bölmeye çalışırsınız ya da Tayyip’in g.tünün kılı olursunuz. Sizin atalarınız, dedeleriniz haindi. Siz de hain olacaksınız. Allahın belaları, Defolun ülkemden’’ Diyeyim.
Nasıl, nasıl, nasıl?
Biliyorum: ‘’ Önce kendi ülkem. Kendi ülkemde bir sürü aç insan varken başka ülkenin çocuklarını düşünemem’’ Diyenler çok olacaktır. ‘’Öldürülen yüzlerce Kürt çocuğu için de bunları sordun mu? Ali İsmail Korkmaz , Berkin Elvan da çocuktu. Onlar için de sordun mu? Fırat Çakır için sordun mu?’’ Diyenler olacaktır. Kendi hesabıma sordum, sormaya çalıştım. Kendimce bir şeyler dedim, sayfa sayfa yazdım. Ama yine de haklıdır ‘’Sordun mu ?’’ Diye soracak olanlar. Çünkü kimimiz sadece Berkin’i, Ali İsmail’i sordu da Yasin Börüyü sormadı. Kimimiz Fırat Çakır’ı sordu ama minik Uğur Kaymaz’ı sormayı unuttu… Hep unuttuk çocukların sadece çocuk olduğunu. Zaman zaman ben de unuttum kabul ediyorum.
Ama ben yine de bu çocuklara ‘’ Kusura bakmayın. Benim ülkemin çocukları da aç. Size bakamam’’ Diyemem. Ayrıca ‘’ Önce kendi ülkem ‘’ demiyorsam, demeyen varsa Allah her türlü cezasını versin. Elbette önce kendi ülkem ama yine de bu çocuklara ‘’ Haydi tıpış…Önce kendi ülkem’’ Diyemem. Desem de anlamazlar. Çocuk onlar çocukkkk.
Hani sağcısı solcusu artık herkesin okuduğu Nazım Hikmet’in ‘’ Çocuklara kıymayın efendiler’’ Dediği çocuklar…
Hani şiir etkinliklerinde sık sık okursunuz ya. İşte o cocuklar…Her ölenin arkasından timsah göz yaşları döktüğümüz çocuklar yani.