Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
sultan4747
sultan4747

NE OLUR BİR KERE ÖPEYİM BABAMI

Yorum

NE OLUR BİR KERE ÖPEYİM BABAMI

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1398

Okunma

NE OLUR BİR KERE ÖPEYİM BABAMI

NE OLUR BİR KERE ÖPEYİM BABAMI
Geçenlerde ‘’Ne olur bir kere öpeyim babamı’’ sözleriyle yankılanmıştı kulaklar.Bu ses
öyle bir yankılandı ki, ‘’baba’’ diyen her çocukta acı bir serzeniş uyandırmıştı.Eleri kelep
çeli babasına uzanıp, öpmek isteyen çocuğa duyarsızca müdahale edilmişti.Bir çocuğun ba
basına olan özlemi, sevgi dolu bir öpücüğe sığınmıştı.Günlerdir göremediği,elinden tutup sa
rılamadığı babasını,bir öpücükle cezalandırmışlardı adeta.Bu ceza onu kilitli kapılar ardında
saklı tutan özlemle bir olmuştu sanki.Bu haberi izlerken,buğulanan gözlerimle dalıverdim ve
kendimi yazmış olduğum bu çığlık dolu cümlelerde buldum.Bu cümlelerde çocuğun babasına
olan hasreti saklı.Özlemle beraber,babasının yanağına bir öpücük koymak isteyen acı bir hay
kırış saklı.Daha ne denebilir ki?Hayatın masum yüzüne aldanan buruk gülüşler,sarıyor baba
diyen çocuğun yüzünü.Bu acı serzenişler İstanbul’daki bir Çocuk Esirgeme Kurumunda anne
siz ve babasız çocukları da andırıyordu.Bayram sabahıydı. Özel bir günün paylaşımıyla birlik
te uyanmıştık kuzenlerimle.Derik’ten uzak bir bayram sabahıydı.Akraba ve arkadaşları,ziyaret
ettikten sonra,bir de ‘’Çocuk Esirgeme Kurumuna gidelim dedik’’Kuzenimle birlikte hediye
ler aldık,çocukların gönlü hoş olsun diye.İzin aldıktan sonra çocukların yanına gittik.Bizi görünce çocukların yüzündeki sevinci görmeye değerdi.Derin bir hüzünle bakan gözlerinde,
bir sevinç kıvılcımı belirdi.Hepsinin ayrı ayrı bayramını kutlayıp,hediyelerini verdik.Karşıda
göz kırpan hüzünle gülümsemeye alışmıştı yüzleri.Yılların verdiği buruk bir hüzündü onların
ki.Oturup muhabbet etmeye başladık çocuklarla.Kimileri anne ve babasını hiç görmemiş.Kimi
sinin annesi ve babası ayrı, uzun zamanadır görememişlerdi birbirlerini.İçlerinden öyle biri var
dı ki,ağlamaklı konuşmasıyla,babasına duyduğu özlemi anlatıyordu.Onun da özlemi farklı de
ğildi.’’Ne olur bir kere öpeyim babamı’’diyen çocuğun özleminden aynı payı almıştı oda.Her yerde bir hüzün dalgası esiyordu.Özlemin yarattığı hüzün dalgasında,parça parça yanıklar,iz
ler taşımaya devam ediyordu.Çocuklarla muhabbet edip, özlemlerini dinledikten sonra,’’biz
artık gidelim’’ dedik.’’Tekrar gelecek misiniz?’’diye seslendiler buruk bakışlarla.’’İnşallah ge
liriz’’ dedik.Ardımızdan bakan çocukların bakışlarında, bir özlem sloganı yaratmıştı hayat.Yi
ne daralan yürekte alıyordu yerini,ardımızda kalan duygu yüklü bakışlar.Bir bayram da böyle
geçmişti.Ama bu bayram çok farklıydı.Soluk soluğa kalan terleyen bir sızıya bırakmıştı yeri
ni.Ben çok etkilenmiştim.Babaya ve anneye duyulan her özlem,benim için o bayram günü ve
o haberden sonra,daha fazla önem kazandı.Bizi sınayan bu hayat kavgasında,özlemler yumağı bir
yerde, taşkınlıkla cezalandırıyordu insanları.Çünkü insan attığı her adımdan sorumluydu.Ve
her adımda yeni özlemler uyanıyor.Bu özlemler günümüz şartlarında biraz zor son bulacak sanırım.Yinede en güzeli,dilsiz gecelerin dilsiz karanlığında doğan, bir ilkbahar sabahıyla bir
likte,eşsiz bir dinletide özlemlerin son bulmasıydı.


Sultan MERCAN


Geçenlerde ‘’Ne olur bir kere öpeyim babamı’’ sözleriyle yankılanmıştı kulaklar.Bu ses
öyle bir yankılandı ki, ‘’baba’’ diyen her çocukta acı bir serzeniş uyandırmıştı.Eleri kelep
çeli babasına uzanıp, öpmek isteyen çocuğa duyarsızca müdahale edilmişti.Bir çocuğun ba
basına olan özlemi, sevgi dolu bir öpücüğe sığınmıştı.Günlerdir göremediği,elinden tutup sa
rılamadığı babasını,bir öpücükle cezalandırmışlardı adeta.Bu ceza onu kilitli kapılar ardında
saklı tutan özlemle bir olmuştu sanki.Bu haberi izlerken,buğulanan gözlerimle dalıverdim ve
kendimi yazmış olduğum bu çığlık dolu cümlelerde buldum.Bu cümlelerde çocuğun babasına
olan hasreti saklı.Özlemle beraber,babasının yanağına bir öpücük koymak isteyen acı bir hay
kırış saklı.Daha ne denebilir ki?Hayatın masum yüzüne aldanan buruk gülüşler,sarıyor baba
diyen çocuğun yüzünü.Bu acı serzenişler İstanbul’daki bir Çocuk Esirgeme Kurumunda anne
siz ve babasız çocukları da andırıyordu.Bayram sabahıydı. Özel bir günün paylaşımıyla birlik
te uyanmıştık kuzenlerimle.Derik’ten uzak bir bayram sabahıydı.Akraba ve arkadaşları,ziyaret
ettikten sonra,bir de ‘’Çocuk Esirgeme Kurumuna gidelim dedik’’Kuzenimle birlikte hediye
ler aldık,çocukların gönlü hoş olsun diye.İzin aldıktan sonra çocukların yanına gittik.Bizi görünce çocukların yüzündeki sevinci görmeye değerdi.Derin bir hüzünle bakan gözlerinde,
bir sevinç kıvılcımı belirdi.Hepsinin ayrı ayrı bayramını kutlayıp,hediyelerini verdik.Karşıda
göz kırpan hüzünle gülümsemeye alışmıştı yüzleri.Yılların verdiği buruk bir hüzündü onların
ki.Oturup muhabbet etmeye başladık çocuklarla.Kimileri anne ve babasını hiç görmemiş.Kimi
sinin annesi ve babası ayrı, uzun zamanadır görememişlerdi birbirlerini.İçlerinden öyle biri var
dı ki,ağlamaklı konuşmasıyla,babasına duyduğu özlemi anlatıyordu.Onun da özlemi farklı de
ğildi.’’Ne olur bir kere öpeyim babamı’’diyen çocuğun özleminden aynı payı almıştı oda.Her yerde bir hüzün dalgası esiyordu.Özlemin yarattığı hüzün dalgasında,parça parça yanıklar,iz
ler taşımaya devam ediyordu.Çocuklarla muhabbet edip, özlemlerini dinledikten sonra,’’biz
artık gidelim’’ dedik.’’Tekrar gelecek misiniz?’’diye seslendiler buruk bakışlarla.’’İnşallah ge
liriz’’ dedik.Ardımızdan bakan çocukların bakışlarında, bir özlem sloganı yaratmıştı hayat.Yi
ne daralan yürekte alıyordu yerini,ardımızda kalan duygu yüklü bakışlar.Bir bayram da böyle
geçmişti.Ama bu bayram çok farklıydı.Soluk soluğa kalan terleyen bir sızıya bırakmıştı yeri
ni.Ben çok etkilenmiştim.Babaya ve anneye duyulan her özlem,benim için o bayram günü ve
o haberden sonra,daha fazla önem kazandı.Bizi sınayan bu hayat kavgasında,özlemler yumağı bir
yerde, taşkınlıkla cezalandırıyordu insanları.Çünkü insan attığı her adımdan sorumluydu.Ve
her adımda yeni özlemler uyanıyor.Bu özlemler günümüz şartlarında biraz zor son bulacak sanırım.Yinede en güzeli,dilsiz gecelerin dilsiz karanlığında doğan, bir ilkbahar sabahıyla bir
likte,eşsiz bir dinletide özlemlerin son bulmasıydı.


Sultan MERCAN

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ne olur bir kere öpeyim babamı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ne olur bir kere öpeyim babamı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
NE OLUR BİR KERE ÖPEYİM BABAMI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Albayraklım
Albayraklım, @albayraklim
15.8.2008 23:08:03
anne babalarını suçlarını çocuklarının ödemesi hukukun halledemediği ve cezayı mükerrer kılan en büyük dramdır...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL