Bir gece Nisan ayının başında, bütün ışıklar suda, bütün sular ışıklarda. Sular, ışıklar, renk renk lâleler gölgelerde, vızır vızır gider arabalar yollarda. Hışır hışır yüzerler gemiler huzurlu denizlerde. Bir kırmızı arabadayım, arka koltukta,Brahms`ın çifte konçertosu radyoda. Işıklar, sular her tarafta Rotterdam`da, yerlerde ışıklı yaya geçitlerinde bile.
Köprüler kurulmuş kanallar üzerinde, insanların yürekleri arasında. Birbirini aydınlatan aydınlatana, birbirini arayan arayana, soran sorana. Birbirini ağırlayan ağırlayana,seven sevene, uğurlayan uğurlayana. Bir Türk kahvesi içtik Osmanlı sarnıcında, her taraf Topkapı gibi renklerde. Fotoğraf makinem elimde, resim çekmeye doyamıyorum bu mekânda.
Harmanlıyorum güzellikleri de, özlenenleri de kırmızı arabada. Uzun bir yoldayız. Yine Brahms var radyoda, turist otobüsleri dolu yollarda. Duruyoruz bir deniz kıyısında, deniz solda, yeldeğirmenleri sağda. Bakıyoruz bir sağa bir sola, gemiler dolu turistlerle, kanallar dolu ördeklerle. Aradıklarımın arkasındayım iyi niyetle, güzelliklerin peşindeyim merakla.
Diller ağızlarda, kulaklar duvarlarda, gözler kaşların altında. Tramvay turundayız, Erasmus Üniversitesi arkada dimdik durmakta. Önümüzde çok yüksek bir kule göğe uzanmakta, ışıklar var ufuklarda. Parlak ufuklar ışık ve sularda, gözler yükseklerde, yükseklikler gözlerde. Hafif bir yağmur çiselemekte, bütün şehir ayağımızın altında. Biz çok yüksekte, yükseklik içimizde, dostlar bizi bekliyor evde. Demli çay ocakta, muhabbet zengin, zenginlik gönüllerde. Tatlı yiyoruz ve tatlı konuşuyoruz ışıklı akşamlarda, gülüşler dudaklarda. Bir komşu zili çalmakta, bir tepsi yaprak dolması ile kapıda.Çaya davet ediyorlar müsait bir akşamda, dostların kurabiyeleri masada. Özlemler, hayaller kabarmakta, hiç anlamadan geçiyor bir hafta. Yine yollar gözüküyor kuzeye, kimseyi ve hiçbir şeyi bırakamam arkada. Yaşadığım herşey benimle uçakta, ineceğiz beraberce Stokholm`a. Bütün güzellikler yaşayacak hatıramda, neşeli sesler hâlâ kulaklarımda.