2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
680
Okunma
Çok "artistik" bir başlık oldu değil mi.
Özentiden değil.
Yabancı olsun da biraz "batsın" diye.
Veya, "dikkat çeksin".
Pop kültürü içinde "pop" diye kaybolmak her an mümkün. "Pop corn" da oradan türemiş!
Bu "artistik" başlık, dayağı sevmeyip "kötekten anlayanlar" için birebir. Köteğe rağmen anlamayanlar için üç öğün almaya devam!
...
Kısaca "istenmeyen adam" diyebileceğimiz bu Latince ifade diplomatik bir terimdir (1).
"Sistem" / kurgu / veya insan, kendi iç dengeleri gereği bir başkasını "dışarı atmak" ister. O "başkası", başkalaşmayı idealize etmiş, "içselleştirmiş" ve bambaşka bir sistem / kurgu / insan olup çıkmıştır.
Sürekli etkileşim içinde olmaya mecbur olunan bir üst denge / daire, denizin dalgalanarak sakinliği araması gibi, ufak çıkış pencereleri "sunar". Her çıkış penceresi daha üstteki denge / daire tarafından formülize edilmiştir. Bu; sistem / kurgu / insanın, tek başına başarıya ulaşamayacağı anlamına (da) gelir.
Başkasını kendine benzetme faaliyeti doğumdan itibaren, sistem / kurgu / insanı terk etmez. Bebeklerin ağlayarak büyükleri dize getirme "gayreti", patronun her türlü zaafına rağmen mükemmel görünme ve mükemmeli isteme durumu, ayın medcezire sebep olan "aykırı" yörüngesi, hepsi "persona non grata" vesilesi.
İşletmede "kazan kazan", siyasette "tit for tat".
Bu, "istemem yan cebime koy" resmi, tüm dengelerin özüne işaret ediyor.
Uzaklaş ama gitme!
Yaklaş ama gelme!
Bulun ama durma!
Dur ama bulunma!
Gözünü kapa..
Gözümü kapa..
Çözümü kapa!
...
Persona non grata!
Kendine söylemiş kendine!
Yukarıdakilerin hiçbiri çare değil derdine!
...
akdenizce.-
(1) Kaynak: Vikipedi