Boyu ancak bacağın kadar olan örgülü saçlı, pembe yanaklı kız geldi. Tanıdın mı?
Belli ki tanıdın.

Beytullah sen çocuklarla iyi iletişim kurmak için onların göz seviyesine inmek gerektiğini nereden öğrendin?

Neden mi soruyorum. Sen hep beni görünce koca gövdeni eğer çömelirdin. Konuşmazdın ama bakardın. Gözlerin bana her şeyi anlatırdı.

Köyün haylaz çocuklarının attığı taşlar kafana gelmesin diye sağ kolunu başına siper ederdin. O taşlar benim yüreğimi çok incitirdi.

Sahi Beytullah; bize benzemeyen insanlara neden şiddet uygularız , sen biliyor musun ?

Tek tip olmaya neden bu kadar özeniriz.?
Düşünsene hepimiz aynıyız. Nereye baksan ben. Ben ben ben. Gerçek ben hangisi ? Yüz Beytullah olaydı ben hangisinde sevgimi bulurdum.
Yüz Beytullah kaç kulak eder, iki yüz. Aman tanrım ben hangisini tutup okşayacağım, dünyaya güven tazelemek için.

Benzeme Beytullah öbürlerine. Hiç benzeme hatta. Çıkar hesabı, menfaat hesabı yapanlardan olamazsın sen.

Sana bir sır vereyim mi..... delilik güzel şey.

Cesursun herşeyden önce, korkup pısırık laş mı yorsun. Sen deli olmasaydın sever miydim seni bilmem. Kulağın o kadar dokunulası gelir miydi?

Gözlerin Beytullah gözlerin neden hep nemliydi? Biliyorsun der gibisin. Şimdilerde benimkiler de hep nemli.

Sen, başkalarının düşündüğünün aksine , güzel de kokardın. Kosuk kokusu gibi, toprak kazıldığında nasıl kokarsa öyle kokardın.

Seninle geçirdiğim on on beş dakika bana öyle çok şey verirdi ki.

Kasimlerin Salim’in taş duvarı bize seslenirdi bazen.İkimiz de dönüp bakardık. Duvardaki taşlardan birinin gülüşü donardı ,biz de ona gülümserdik.

Günün en huzur verici zaman dilimiydi yanında geçirdiğim anlar. Mamamı senin yanında içerken, kulağının yumuşak memesini tutarken neler buluyordum bir bilsen.

Sahi sen mutlu muydun ?

Yüzüne çarpık ta olsa gülümseme gelir yerleşirdi beni görünce.

Delilerin gülümsemesi çarpık olur ama içtendir.
Katıksız sevgi doludur onu hoş tutana karşı.
Düşüncelerin zıplamalarına engel olamadıkları gibi , kasları da bildiğini okur. Tıpkı ruhları gibi. Bir düzene sokamazsın, özgürdürler, istedikleri gibi.

Yapma be Beytullah sırası mı şimdi bu gözyaşlarının .Bana bakma sen ,gözüme bir şey kaçtı.

Bak ben seni özledim. Yıllar sonra buldum yattığın yeri. Ağlamaya değil, seninle demli bir sohbet etmeye geldim.
Görüyorum ki heyecan içindesin.
“geldi, geldi ….” Sözleri dökülüyor. Beklemişsin anlaşılıyor.

Geldim çocukluğumun güzel dostu,
aslında senden hiç gitmedim.
Papatyalar getirdim sana çiğdem bulamadım. Bir daha ki sefere…...