Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Eğitimci
Eğitimci

İŞE YARAMAM GEREK!

Yorum

İŞE YARAMAM GEREK!

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

561

Okunma

İŞE YARAMAM GEREK!

Herkes, Allah’ın takdir buyurduğu ömrü yaşar ve rızkı yer içer. Elbet herkes kendisini daha güçlü, başarılı ve mutlu kılarak yaşamak ister; bunun için kişisel gelişimini sağlamaya çalışması en tabiî hakkıdır. İnsanın, yaşadığı sürece bir takım yeniliklere ve değişimlere de açık olması elzemdir.

Bütün yaratılanlar içinde insanı diğerlerinden ayıran en önemli özellik ’düşünebilme’ kabiliyetidir. İşte bu nedenle insan, en kusursuz ve de o denli anlaşılması güç, kutsal bir varlıktır. İnsan, yaşadığı sürece düşünür; bir başka deyişle, düşünebildiği sürece vardır.

Skolastik felsefenin büyük düşünürlerinden René Descartes, ünlü veciz sözü "Cogito, sum exito!", yani "Düşünüyorum, öyleyse varım!" diyerek düşünme yeteneğimizin taşıdığımız en güçlü bir potansiyel olduğuna çağlar öncesi işaret etmiştir.

Aynı minvâl üzere yaşadığımızın somut göstergelerinden olan aşağıdaki bazı ikilemlere hem psikososyal, hem de sosyopolitik bağlamda birlikte göz gezdirelim:

-Tüketiyorsam, varım! Ancak yaşıyorsam, üretmem de gerek...
-Geçiniyorsam, varım! Ancak yaşıyorsam, çalışmam da gerek...
-Kullanıyorsam, varım! Ancak yaşıyorsam, bir işe yaramam da gerek...
-Paylaşıyorsam, varım! Ancak yaşıyorsam, kendimi aşmam da gerek...
-Dengeliyorsam, varım! Ancak yaşıyorsam, hukukumu ve haddimi bilmem de gerek...
-...
Örnekleri daha da çoğaltmak mümkün, lâkin şu an için bu pek de gerekli değil, sanırım.

Yaşadığımız sürece insanî mübrem ihtiyaçlarımızı da hep karşılamaya çalışırız. En basitinden su içmek, yemek yemek, uyumak, dinlenmek, eğlenmek, paylaşmak, dertleşmek, hırlaşmak, hoş görmek, barışmak, yardımlaşmak, ... Kısaca, yaşamak...

Özellikle ve öncelikle herkesin daima iyiyi, doğruyu ve güzeli amaçlaması ve bunun için kendisine rasyonel bir mantıkla bir rota çizmesi gerekir. İniş ve çıkışları bulunan hayatın bazı kilometre taşlarında ara sıra soluklanarak rotamızda seyretmeye devam ederiz ki bu, en doğal tiyatro sahnesinde perde kapanıncaya kadar sürer...

Aile, Türk toplumunun en küçük ama son derece kutsal bir çekirdek birimidir. Hepimiz toplum hayatı yaşamakta olduğumuza göre her türden arayış, teşebbüs, açılım, gayret ve faaliyetlerimiz kimseye, madden ve mânen, herhangi bir sıkıntı, zarar ve karamsarlık vermemelidir.

Kısaca; insan ilişkilerinde hepimizin birbirimize saygılı, duyarlı, ölçülü, anlayışlı ve hoş görülü davranmamız esastır, aksi hâlde toplumda ne barış, huzur, güvenlik, ne de mutluluk ve dostluktan dem vurulabilir... Bu, son derece önem arz eden bir husustur.

Bir bakışımız, bir gülümsememiz hatta bir esnememiz bile çevremizde bulunanlara sıkıntı, huylanma, rahatsızlık, ... gibi en küçük bir olumsuz duygu ve düşünce vermemelidir. Şunu hep aklımızda tutalım ki kimse kimsenin nazına, kahrına ve kaprislerine katlanmak zorunda değildir.

Bir an kendimiz ve/veya çevremizdeki insanlar için olumlu bir şeyler yapamadığımızı düşünelim... O zaman varlığımız başkalarının varlığına hiçbir biçimde zarar vermemeli ki bari bu yolla bir işe yaramış olabilelim, hiç değilse...

Kişi, aile ve ulus olarak tüketici değil ‘üretken’ hâle gelmeliyiz... Egomuzu yenmeli, kendimizi aşmalı ve paylaşımcı, iyimser ve azimli olmalıyız... Öz değerlerimizi korurken geçmişin olumsuzluklarına saplanıp kalmak yerine geleceğe umutla bakmaya çalışmalıyız...

Düşünebilme kabiliyetimizi ve aklımızı olumlu, yapıcı, kalıcı, büyük ve güçlü projeler üretmek amacıyla kullanmalıyız... Çalışmaktan, yorulmaktan ve yaşlanmaktan korkmamalıyız... Madden ve mânen kazandıklarımızı israf etmekten ise, mutlak kaçınmalıyız...

Büyük düşün; yok olmasın düşünüşün ve gülüşün... Var isek, bir işe yarayalım; yok isek, boştur ne söylesek!

Ne mutlu kendini aşabilenlere! Yine ne mutlu ailesini ve ulusunu düşünebilenlere!

En büyük dileğim; şu naçiz satırlarımın bir nebze yürekleri ısıtması ve dimağları ışıtmasıdır, kısaca bir işe yaramasıdır...

Saygılarımla.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İşe yaramam gerek! Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İşe yaramam gerek! yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İŞE YARAMAM GEREK! yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Mahzun Prenses...
Mahzun Prenses..., @mahzunprenses---
3.8.2008 14:22:55
Aslında bireysellikten arınarak toplum merkeziyetci ve meziyetçi olabildiğimiz takdir de hayata dair aşılamayacak
hiç bir şey yoktur efendim.Düşünebilmek te bunu gerektirir
kaleminize sağlık sayın üstad.
Dr. Ufuk Bayraktar
Dr. Ufuk Bayraktar, @dr-ufuk-bayraktar
24.7.2008 22:58:48
güzel ve anlamlı bir deneme...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL