GÜLÜ SEVEN DİKENİNE KATLANIR...

Sevdiğim bir dostum...Babaanneme babam sordu...Anne bu dünyadan ne anladın...108 yaşındaki babaanne hiç bir şey evladım demiş...Bir kapıdan geldim diğer kapıdan gidiyorum... Gerçekten bende bir şey anlamış değilim...İnsanları ve yaratılan her şeyi Yaradandan ötürü sevmek benim doğrum... Ama bizde bir söz var...Bazı insanlar tavuk misali...Kışe dersin gitmez, vurursun ayağı kırılır...Sevsem mi, dövsem mi bilemedim...Uzak durursun şikayet eder..Yakınına gidersin boynuzlar seni..Acaba insanın gönlünce yaşayabildiği bir memleket veya yer varmıdır ? Bazen uzaklaşıp yalnız kendi dünyamda ve tek başıma yaşamayı çok düşündüğüm olmuştur...Ben böyle de mutlu olunabileceğine inanıyorum...
"Mevlana’nın dediği gibi olmak istiyorum..Olduğum gibi yaşamak..Ama olmuyor..İllede göründüğün gibi yaşamayı dayatıyor..Yaşam şartları..Bense göründüğüm gibi yaşayınca mutsuz oluyorum..Olduğum gibi yaşamak istiyorum..Zaten bu felsefeyi benimsemiş bir insanım..Diğer tür yaşam bana göre değildir..Başkalarının isteğine göre yaşamak..Bence insan hoşgörülü olmalı..Dünyaya geniş bir çerçeveden bakmalı..Sapla çöple zaman kaybı bana göre değildir..
Çok kıymetli bir mesai arkadaşım..Çevresi ve ailesi ile ilgili yaşadıklarını ve anlaşılamamayı ilgili kişilere mektup yazarak ifade etmeye ve anlamlandırmaya çalıştığını söylemişti...Mektup yazdıktan sonra tatile çıktığını ve telefonunu kapattığını söylemişti..Geri döndüğünde ise yakınları mektubu okuduklarını ve kendisine ne kadar çok haksızlık ettiğini söylediklerini dile getirmişti..Fedakar insanları karşıya geçmek için faydalanılan ahşap köprüye benzetiyorum..Üstünden karşıya geçenler sadece kendilerine hizmet ettiğini düşünerek..Ne kadar dayanıksız olduğunu söylüyorlar..Halbuki köprünün üstünden karşıya geçmek isteyen herkes geçiyor..Köprünün ömrünü uzatmak yerine, kısaltmak için çaba sarf ediyorlar.. Eğer köprü yıkılırsa en büyük zararı üstünden geçmekte olanlar görecektir...Nasılsa birileri daha iyi bir köprü yaparlar elbet..
Belki şahsımda eksik ve yanlış davranmışımdır..Ama ben buyum..İsteyen istediği gibi düşünebilir ve davranabilir..Ne duruşumu nede doğru bildiklerimi değiştirmek gibi bir düşüncem yoktur..Bazen boş ve gereksiz şeylerle zaman geçirip yorulduğumu hissetmekten başka..Birlikte çalıştığım bir İl Milli Eğitim Müdürüm.. Bana insanların isteklerine hemen olumlu tepki gösterme, biraz bekle ve daha sonra yardımcı ol insanlara demişti..Belki haklıydı ama bu bana göre bir davranış değildir...Karşılanabilir istekleri karşılar, karşılanamayacak olanları ise makul bir dille geri çeviririm..İstek sahibinin düşüncesi ve ihtiyacına göre şekillendiremem davranışımı...Ben ne isem oyum.. Benim olduğum mekanda her derde deva vardır..Yeter ki insanların insafı rafa kalkmasın ve benimde imkanlarım yetsin...
Yaptığım hiç bir şeyden pişman değilim..Sahip olduğum her şey benim için kıymetlidir..Gönül adamıyım..Bu gönülde her şeye ve herkese yer vardır.. İsteyen istediğini alır..Ne bir nebze beklentim var..Nede çıkar gözetirim...Ben doğrularımı kendi bildiğimce yaşadım şimdiye kadar..Bu şekilde devam etmeyi düşünüyorum...Bizim bahçemizin meyvesi de gölgesi de mevcuttur... İsteyen istediğini alabilir...Hak ve Rahman kapısı her zaman açıktır...Allah dert vermesin..Benim derdimin de isteğimin de yönü Allah’adır..
Bazen yazmak lazım..Yazdıklarını yüreğinin derinliklerine saklamak lazım...Ben böyle huzur buluyorum...

Nurettin GÜLBEY

03.07.2015 SAAT 02.25

YALOVA